Önce Başbakan Erdoğan, önceki günde eski başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz ağladı. Anne acısı çok acıdır ve hepimizi ağlatır, yüreğimizi yakar.
***
Gönlümdeki yeri ayrıdır
Siyaset ve devlet adamı, eski Başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz’ın gönlümdeki yeri ailece ayrıdır. Resmi evimin en güzel köşesinde asılı ve en güzel bir şekilde, itina ile korunuyor.
Yılmaz ailesine hem vefa borcum, hem de gönül bağımız vardır. Ailece desteklerini hiç esirgemediler. Berna hanımın, bize karşı olan korumacı kişiliği, bir ana şevkatı, bir abla duyarlılığını asla unutamayız.
1984 yılından beri gazeteci-siyasetçi ve hemşeri ilişkimiz hep devam etmiştir. Bürokrasideki tüm görevlerime Sayın Yılmaz döneminde ve destekleriyle gerçekleşmiştir.
Bunu her defasında söyler övünürüm, samimi duygularımı iletirim.
Anneyi toprağa teslim etmek
Anne-baba acısı çok acıdır. İnsanın yüreğini yakar, boğazın düğümlenir. Yutkunamasın. Dünya başına çöker. Başbakan bile olsan çare bulamasın, etrafını teselli edersin. Kendi ellerinde anneni toprağa vermek, teslim etmek gerçekten çok zordur. Ben bilirim bu acıyı. Babamı 1997’de, annemi 2003’de kaybettim.
Yılmaz kardeşler de, annelerine karşı son görevlerini en iyi bir şekilde yaptılar. Ancak yaşayanlar bilir bu acıyı. İçin ağlar, gözyaşın sel olur.”Keşke bu bir rüya olsa” dersin, ama rüya olmadığı anlarsın. Yılmaz’ın ağladığını ilk kez gördüm... Cenazede gözyaşını tutamadı. İşin kötüsü, sade vatandaş gibi rahat da ağlayamasın. İçine akıtırsın bu gözyaşlarını.
THY sınıfta kaldı
Zatürree teşisiyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden annesi Güzide Yılmaz’ın cenaze törenine, maceralı bir yolculuktan sonra yetişebildim.
Sayın Yılmaz döneminde üst düzey bürokratlık görevine atanan birkaç dostlarımla birlikte, cenaze törenine gitmeye kararlaştırmıştık. Bu arkadaşlar, geç saatte yan çizince başımın çaresine baktım.
Çağ atlamakla, yatırım yapmakla övünen, demeçlerinde mangalda kül bırakmayan THY’nin (Türk Hava Yolları) hiçbir seferinde yer bulamadık. Sadece biz değil, cenazeye katılanların hepsi karadan gitmek zorunda kaldı. Hemşerimiz Temel Kotil’e duyurulur.
Sonunda erken saatte” Metro” turizme kendimizi havale ettik. Ancak İstanbul girişinde meydana gelen trafik kazaları nedeniyle, iki saat fazladan yollarda bekledik. Sonunda cenaze törenine yetiştik. Dönüşte ise, Sayın Yılmaz’ın gönülden yakın dostu sevgili Yaşar Sancak ile Londra’da Türkiye’nin gönüllü turizm elçisi Mehmet Okumuş ile birlikte zevkli bir yolculuk yaptık.
Merhum Güzide Yılmaz, Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip Edirne kapı şehitliğinde eşi Hasan Yılmaz’ın yanına defnedildi. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun.
Merkez sağ siyaseti buluşturdu
Cenaze törenine Ticaret ve Gümrük Bakanı Hayatı Yazıcı hükümeti temsilen katılırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hem telefonla başsağlığı diledi, hem de çelenk gönderdi. AKP Genel Başkan yardımcısı Abdulkadir Aksu başta olmak üzere bir çok bakan ve siyasetçi Yılmaz ailesini arayarak başsağlığı dilediler. Eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve DSP’li bir çok eski bakanı da törende gördük.
Cenaze töreninde Merkez Sağ siyasetini buluşturdu. Yılmaz’ın kabine arkadaşlarından Cavit Kavak, Yüksel Yalova, Lütfullah Kayalar, Yaşar Okuyan, Güneş Taner, Oltan Sungurlu, Ali Talip Özdemir, Rüştü Kazım Yücelen’in yanı sıra ANAP Genel başkanlarından Nesrin Nas, Salih Uzun, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve ekibi, eski milletvekillerinden İlhan Kesici, Sefer Ekşi, Şadan Tuzcu, Avni Kabaoğlu, Ahmet Kabil ve çok sayıdaki milletvekilleri katıldılar. (Görebildiklerim)Demirören Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören başta olmak üzere çok sayıdaki siyaset, iş ve spor dünyamızın tanınmış isimleri törene katıldı.
Gerçek dost, Abdurrahim Albayrak da Yılmaz ailesini yalnız bırakmayanlardandı.
Gerçek dostları oradaydı
Gerek Teşvikiye Camii’ndeki namazda, gerekse Edirnekapı Şehitliği’ndeki defin töreninde Yılmaz ailesinin gerçek dostları ve hemşerileri oradaydı. Hatta yıllardan beri görmediğim dostlarımı gördüm. Ailenin kadım dostlarından Hasan Şuşoğlu, Azer Benli, Pazarspor başkanı işadamı Hüseyin Yangın  başta olmak üzere, aile dostlarından, Rize-Trabzon’dan ve  İstanbul’da yaşayan çok sayıdaki  hemşerilerimiz Yılmaz ailesini yalnız bırakmadılar.
Necip Fazlı Kısakürek’in yazdığı gibi” Şu geçeni durdursam çekip eteğinden. Sorupversem, haberin var mı öleceğimden”
Öleceğimizi biliyoruz, ama ne zaman ve nerede olacağını bilmiyoruz.
Sonuç olarak, Başta devlet ve siyaset adamı, eski başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz, kardeşleri Turgut -   Nilüfer Yılmaz  ve Berna Yılmaz başta olmak üzere Yılmaz ailesine başsağlığı diliyor, yakından tanıdığım merhum Güzide Yılmaz’da Allah’ tan rahmet diliyorum.