2015 milletvekili seçimi 7 Haziran’da gerçekleşecek. İktidar ve muhalefet partileri hazırlıklarını yapmak üzere yola koyuldular  ve arka arkaya seçim vaatlerini açıklıyorlar.
        7 Haziran çok önemli bir dönemecin seçimi olacağından partiler uçuk vaatler ortaya koyuyorlar.
        İki dini bayramda ikramiye vaadi veren, mazotu 1,5 TL yapacağını, emekliye en az 1500 TL maaş vereceğini vaat eden Kılıçdaroğlu’na vatandaş ne kadar inanıyor?
      Geçmiş Kurban bayramlarında hayvan katliamı yapıyorsunuz diyen zihniyet gerçekten bu noktaya geldi mi? Ramazan Bayramına şeker bayramı diyen kafalar şimdi ikramiye dağıtacaklarını ifade ediyorlar.
       Genel müdürken SSK’yı iflas ettiren Kılıçdaroğlu gerçekten iki dini bayramda ikramiye sözü verirken vatandaşın buna inanacağına kendisi de inanıyor mu?
          Emekli maaşının 1500 TL olarak verebileceğine kanaat getirebiliyor mu?
       Mazotu kuyruklarda, kara borsalarda sattıran zihniyetin devamı niteliğindeki CHP gerçekten mazotun ucuzlayacağını düşünebiliyor mu?
         Bugüne kadar ayakkabı kutularına takan muhalefet şimdi dönüş yaparak emekliyi, çiftçiyi nerden hatırladı? Vatandaş bu soruyu kendi kendine sorup duruyor.
       Geçmişte işçiyi, memuru, bağkurluyu sınıflara ayırarak sınıf üstünlüğüne dayalı sağlık hizmeti yerine sağlık hezimeti yaptıkları zamanları unutuyorlar mı?
    İktidar partisi iki önemli proje ile haziran seçimlerine start verdi. Biri başkanlık sistemi diğeri anayasa değişikliği.
        Bunları yapabilmek için de 400 vekil hedefi koydu. Bunun yanında emekliye verdiği çoban armağanı dahi sayılmayacak derecede sosyal adalet gözetmeksizin maaş zammı 100 TL olarak belirledi.
        Geçmişte intibak yasasıyla yapmış olduğu sosyal adaletsizlik süreci hala devam etmektedir.
       İktidarın ortaya atmış olduğu başkanlık sistemi vatandaşlara çok iyi anlatılmalı. Başkanın ülke yönetiminde tek yetkili olması kurumsal particiliğin ve partizanlığın ortadan tedricen kaldırılması anlamına gelmektedir. Partizanca polemiklerin fanatik ideolojik sürtüşmelerin ortadan kaldırılarak yerine iyi vatandaş olma ve İslam kültüründe var olan bütün insanları birbirine kaynaştıran ümmet anlayışının yerleşmesidir. Sembolik cumhurbaşkanlığının ve çok başlılığın ülke yönetiminden kaldırılarak getirilmek istenen başkanlık, geçmişte ecdadımızın anlayışlarında var olan Osmanlı sistemi gibi bir yönetim tarzı olacağından milletimize uygun bir sistem olacaktır.
      İşte 7 Haziran seçimi buna göre şekillenecektir. 1980 Darbesinin ürünü olan anayasa vatandaşın zihninde mutlaka değişmesi gereken bir virüs gibi rahatsızlık arz eden bir durumdur.
        7 Haziran seçimiyle vatandaşın anayasa değişikliği hususunda gömleğin bu bedene olmadığı apaçık ortadadır.
         Bugün mecliste grubu bulunan muhalefet partileri eğer görevlerini yerine getirmiş iseler vatandaş bunu 7 Haziran’da sandıkta değerlendirerek  %10 barajları yıkıp yeni muhalefet veya iktidar görevleri verecektir.
    Seçmenlerin kararına herkes saygı duymalıdır ve öyle olacaktır.
      AK Parti bir siyasi parti değildir. Adına siz ne derseniz deyin ister AKP ister Ampul Partisi deyin, AK Parti Anadolu topraklarının çıkarttığı bir hizmet kervanıdır.
       Vatan sevgisini yüreğinde taşıyan, insan sevgisini zihninde canlı tutan, inancını ve namusunu her şeyden üstün kılan, milletine sevdalı olan, gece gündüz çalışmayı hayat şiarı edinen, 2002’den beri bu kervanın kaptanlığını yapan ve hala fiilen sürdüren, yaşam tarzı ne olursa olsun ekip bünyesindeki insanların yönetilmesini çok güzel beceren, bir toplum mühendisliği ortaya koyan, Recep Tayyip ERDOĞAN tarzıdır bu.
        Millet oyunu bu tarza vermektedir. RTE tarzı bugüne kadar değişmemiştir, değişmediği sürece destek devam edecektir.