ABD'den şok çıkış: Biz bilgi verdik!
ABD Aktütün'e doğru ilerleyen 350 PKK'lıyı bildirdi. Peki niye 17 şehit var. Şok bilgiler
17 askerimizin şehit olduğu Aktütün Karakolu baskını sonrası Amerika'nın yerde yürüyen tavşanı bile tespit edebilecek derecede gelişmiş olan casus uçaklarının, sözkonusu 350 kişilik PKK'lı grubu tespit edip etmediği, tespit ettiyse Türkiye'ye bildirip bildirmediği akıllara takılan en önemli soruydu.
Ve şimdi ortaya skandal bir bilgi çıktı. Amerikan yönetimi resmi ağızdan, baskından önce bilginin Türkiye'ye verildiğini ilan etti. Hem de Türkiye'nin en büyük gazetesinin askere en yakın kalemine. Ancak sözkonusu gazete olan Hürriyet bunu görmedi bile.
ABD HÜRRİYET'E ALENEN VERDİK DEDİ AMA
Amerikan yönetiminin Fatih Çekirge'ye yaptığı bu açıklama sözkonusu terörist grup hakkındaki bilginin Türkiye'ye verildiği ancak bilginin Türkiye'de istihbaratçı deyimiyle kıymetlendirilmediğini ortaya çıkartıyor.
Amerikan yönetimi sözkonusu açıklamayı üstelik de TSK'ya çok yakın bir kalem olan Fatih Çekirge'ye vermeyi seçti. Çekirge defalarca kesin inandım diyerek verdiği bilgiyi ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ndeki basın sözcüsü Kathy Schalow'un ağzından aynen yazdı. Anlaşılıyor ki ABD yönetimi istihbarat görüntülerini vermesine rağmen Aktütün yüzünden ikinci kez suçlanmaktan çok rahatsız.
Çekirge'nin bu satırları çok önemli çünkü bu; ABD'nin Aktütün'e yönelik bildirdiği ancak hiçbir önlem alınmayan ikinci PKK'lı grup. ABD, Aktütün'e yapılan 10 Mayıs'taki saldırıyı da önceden bildirmiş, görüntüler medyaya sızmış, olay olmuş ve Genelkurmay görüntülere yayın yasağı koydurtmuştu.
Yayın yasağı nedeniyle o görüntüleri yayınlayamıyoruz ama kısaca hatırlatıp, Fatih Çekirge'nin ABD'nin resmi sözcüsünden aldığı dehşet bilgilere geçelim.
SKANDAL GÖRÜNTÜDE BUNLAR VARDI
Kanal D'de 19 Haziran 2008'de yayınlanan sözkonusu görüntülerde PKK'lı yaklaşık 30 kişinin ilerleyişi tespit ediliyordu. Amerikan Casus Uçağı, PKK'lı teröristlerle Aktütün karakolunun mesafesini bile iki bölgeye zum yaparak gösteriyordu. Üstelik F-16'lar için PKK'lı grubun koordinatlarını noktalama yöntemiyle de belirliyordu. Ancak ABD'nin istihbaratı GES Komutanlığı'na (Genelkurmay Elektronik İstihbarat) vermesine rağmen, sözkonusu bilgi Hava Kuvvetleri'ne bildirilip, F-16'lar havalandırılmadı ve bu gruba gerekli hava saldırısı düzenlenmedi. Daha sonra aynı PKK'lı grup ilerleyip 10 Mayıs'ta Aktütün karakolunu bastı ve 6 Mehmetçik şehit oldu.
ABD'YE GEREK VAR MI?
17 şehitle sonuçlanan Aktütün saldırısını ABD'nin dışında, Emniyet ve MİT'in tam 16 gün önce Genelkurmay'a bildirdiği ortaya çıkmıştı. İş bununla da sınırlı değil, Türkiye'nin İsrail'den kiraladığı insansız hava aracı Heron'un verdiği görüntüler var. Yine GES komutanlığının telsiz sinyaliyle alan belirleme şeklinde verdiği istihbarat bilgileri var.
VE YİNE AYNI SKANDAL BU KEZ 17 ŞEHİT ABD SUÇLANMAKTAN RAHATSIZ
ANKARA TERÖRİST GRUBU BİLİYORDU
İşte Fatih Çekirge'nin haberin kokusunu çok iyi alan Hürriyet yönetiminin nasıl olduysa manşetine çekmediği, hurriyet.com.tr'nin satırları arasında kaybolan o yazısı:
Hepimizin aklında aynı soru:
- ABD ile istihbarat paylaşımı sürüyor mu?
Ve diğer soru:
- Sürüyorsa karakolun dibine kadar yaklaşan 300 kişilik terörist grubunu nasıl atladık?
Bana ilk gelen bilgiler istihbarat paylaşımının kesintiye uğradığı şeklindeydi. Az önce ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ndeki basın sözcüsü Kathy Schalow konuştum
Aynen şöyle diyor:
- Türkiye ile sürdürdüğümüz istihbarat paylaşımı programı hiçbir şekilde kesintiye uğramadan devam etmektedir.
Soruyorum:
- Peki her metrekareyi, Kuzey Irak'taki her gelişmeyi, uyduyla takip edip 24 saat istihbarat sağlamak mümkün mü?
Kathy cevap veriyor:
- Size bu konuda detaylı bilgi veremem. Ancak şunu bilmenizi isterim ki Türkiye ile ABD arasındaki istihbarat paylaşım programı dünyadaki en iyi programlardan biridir.
Daha ne desin
ABD Büyükelçiliği açıkça en gelişmiş şekilde istihbaratın Türkiye'ye sağlandığını söylüyor...
Kathy'nin vurgulamalarından da anlıyorum ki ABD bu konuda üzerine düşeni yapıyor...
Bu durumda geriye çok daha önemli bir soru kalıyor:
- ABD teknolojisi uydu üzerinden Kuzey Irak'taki büyük grup hareketlerini rahatça gözleyebildiğine göre ve istihbarat desteğinin tam olduğu açıkça söylendiğine göre bu 300 kişilik terörist grup nasıl sınırı geçip Aktütün Karakolu'na kadar ulaşabildi?
- Bu grubun hareketi istihbarat olarak Türkiye'ye ulaşmış olabilir mi?
- Ulaşmış ve önlem alınmasına rağmen bu kayıplar verilmiş olabilir mi?
Evet sevgili hurriyet.com.tr okurları; bu sorular gerçekten çok önemli. Daha da açarsak şöyle diyebiliriz. ABD Büyükelçiliği sözcüsü istihbaratın dünyadaki en iyi programlardan biri olarak sürdüğünü söylüyor
Bu durumda terörist grubun hareketi tespit edilmiş olmalı
Eğer bu istihbarat Türkiye'ye ulaştıysa Aktütün Karakolu'nun üst tarafındaki Bayraktepe'de bir mevzii oluşturulmuş ve oraya takviye yerleştirilmiş gözüküyor
Demek ki istihbarat var ve önlem alınmış
İhtimal dahilinde buradan çıkan sonuç böyle olmalı
Bütün bunları eğer ifadesiyle söylüyorum
Bu durumda soru işaretleri daha da keskinleşiyor
Ulaştığımız nokta şu:
- Eğer ABD Büyükelçilik sözcüsü Kathy'nin söylediği gibi istihbarat tamsa ki ben buna inanıyorum, bu durumda terörist grubun hareketi Ankara tarafından biliniyordu
Elbette Türk Genelkurmay'ı bu konuyu uzun uzun inceliyordur; o karargâha güvenimiz tam
Bu soruların mutlaka bir açıklaması vardır. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geleneği hiçbir soruyu cevapsız bırakmayacak kadar köklüdür
Bu arada bir konuyu da belirtmem gerekiyor:
- Biliyorum hemen herkesin ağzında şu söz ve şu soru var:
- ABD, PKK'ya göz mü yumuyor?
- Teröristlere destek mi veriyor?
- ABD izin vermeden Kuzey Irak'ta kuş uçmayacağına göre bu nasıl oluyor?
- Bu işlerin arkasında ABD mi var?
Sevgili okurlar bu soruları ben de en az sizin kadar sorabilirim
Zamanında çok da sordum
Ama şimdi görüyorum ki bu olayda ABD üzerine düşeni yapıyor
Yani verdiği sözü tutuyor
Bu yüzden hiç boşuna komplo teorileri üretip başkalarını suçlamayalım
Sonuçta bu sorun bize ait
Bu işleri ABD karıştırıyor gibi bir ucuzluğun içine düşmemek gerekiyor
HABERE YORUM KAT