AKP iktidarı 4 yıldır ülke idaresindeki aklığını ne kadar korudu?

Bunu gözlemci olarak incelemek her vatandaşın görevi olsa gerek.

Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan heyecanından, güzelliğinden, cesaretinden ve aklından hiçbir şey kaybetmediği gibi, bu hasletlerini tekâmül derecesine ulaştırdı.

Buna hiçbir sözümüz yok.

Onun her şey hakkı; çünkü gece gündüz demeden 4 yıldır ilk başladığı gün gibi çalışıyor ve ayakta duruyor. Hem de dimdik ve dosdoğru.

Bunun aksini iddia etmek yanlış olur, ispatı da mümkün değildir.

Türk toplumunun bir hastalığı; her şeyi liderden bekler.

Bütün işler liderlere havale edilir.

Bu yanlışlıktan Türk siyasetini kurtarmak lazım ve yerine ortak sorumluluk, ortak paylaşım öğelerini yerleştirmek gerek diye düşünüyorum.

Bu gelenek bütün partilerde aynıdır.

Kimse aksini iddia etmesin.

Tayip bey de bu toplumun çıkardığı bir lider olduğundan, aynı konumda hareket etmek zorundadır.

Geriye kalan milletvekilleri, yani meclisin üyeleri neden proje üretmez, yenilik yapmaz, hep başbakan yapacak diye beklerler anlamam.

Onlar da etekliğin pileleri gibi Başbakanın etrafında ütülü bir şekilde boy göstereceklerdir.

İçinden lideri aldığınızda eteklik pileleriyle yığılıp kalacak onun farkında değiller.

Hâlbuki AKP’nin aklığı onları da ilgilendirir.

Onlar da yaptıkları işlerde dikkatli olmak zorundadırlar.

Sayın vekiller, lütfen boş durmayın!

Başbakanın ürettiği projeleri takip edin.

KÖYDES’in yerine ulaşıp ulaşmadığını inceleyin!

Yoksa bu güzelim proje genel meclis üyelerinin elinde kuşa mı döndü?

Bunu takip edin.

Başbakanın geliştirdiği sosyal fona aktarılan yardımlar mahalli idarelerin elinden kimlere gittiğini inceleyin.

Özel idarelere verilen destek programlarının nasıl harcandığını sorun ki, AKP’li olduğunuzu, Başbakana uyan vekiller konumunuzu koruyun.

Hem projeyi başbakan üretecek ve hem de takip edecek öyle mi?

Siz de kendi işlerinizi, 2007 seçimlerinde nerede nasıl aday olurum hesaplarını yapacaksınız.

Biz halk adına gözlemci olarak gördüğümüz hususları aktarmaya çalışırız hiçbir menfaat gözetmeden.

Bizi eleştirenler olacak.

Her türlü eleştiriye açığız.

 Eleştirenler yazdıklarımızın aksini ispat etsinler.

Laf ebeliği yapmasınlar…

İş işten geçtikten sonra yapılan uyarının hiçbir anlamı yoktur.