Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği'nin (TESKOMB) aylık dergisinde yer alan araştırmaya göre; bal ve poleni ile sofraları süsleyen arılar, zehirleriyle de insanlığa hizmet ediyor. Arı zehiri işlendiğinde kalp ve damardan, sinir sistemi hastalıklarına kadar bir çok rahatsızlığa şifa olabiliyor. Arılardan balın yanı sıra zehir, polen, süt, balmumu, propolis ve erkek arı larvası olan 'apilarnil' gibi ürünler de elde edilebiliyor. Arı zehiri tıpta yaygın biçimde kullanılıyor. 1 gram arı zehiri yaklaşık 10 bin arıdan elde edilebiliyor. Arı zehiri işlendiğinde kalp, damar hastalıkları, astım, kronik akciğer bozukluğu ve anfizem gibi akciğer hastalıkları, diyabet, sinir sistemi ve deri hastalıklarının tedavisinde yaygın şekilde kullanılabiliyor.

Bunların yanı sıra romatizma, kemik ve eklem hastalıkları, glukom ve kornea bozuklukları gibi göz hastalıklarının tedavisinde de arı zehrinden yararlanılıyor. Zehirin AIDS'e yakalananların tedavisinde de etkili olduğunu biliniyor. 4.3 milyonluk kovan sayısıyla dünya üçüncüsü konumundaki Türkiye, dünyanın en iyi arı cinslerine sahip. Türkiye'de yılda 76-70 bin ton bal üretilmesine rağmen, dünya piyasasında altından bile değerli olan arı zehiri elde edilememesi ise büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.