Artvin Belediye Başkanı'ndan tepki
Artvin'in CHP'li Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün, "Dış mihrakların Türkiye'yi bölme çabalarına gerek yok, Baykal kafasında Türkiye'yi zaten bölmüş" dedi.
Artvin'in CHP'li Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün, "Dış mihrakların Türkiye'yi bölme çabalarına gerek yok, benim genel başkanım kafasında Türkiye'yi zaten bölmeye kalkmış" dedi. Süleyman Demirel'e de yüklenen Özgün, "Sevgili Demirel, bir anda sosyal demokrat mı oldunuz? Siz değil miydiniz, 'Sokaklar yürümekle aşınmaz' diyen? Lütfen sosyal demokratlara saygı gösteriniz" diye konuştu.
Yaklaşık 1 hafta süren Ankara temaslarının ardından Artvin'e dönen Belediye Başkanı Emin Özgün, makamında bir basın açıklaması yaptı. Başkan Özgün, Baykal ve Demirel'e yüklendi. 9 Eylül'de Deniz Baykal'ın istifa etmemesi durumunda yeni bir oluşuma gidileceğinin sinyallerini veren Özgün, Demirel'e de sert çıktı. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Baykal'ın CHP'nin başından ayrılmaması çağrısına cevap veren Başkan Özgün, "Sayın Demirel, siz bu konuda en son konuşacak kişisiniz. Siz değil miydiniz daha
önce 'sağcılar suç işlemez, sokaklar yürümekle aşınmaz'. Ne oldu şimdi, birden sosyal demokrat mı oldunuz? Sizi sosyal demokratlara saygı duymaya davet ediyorum" diye konuştu.
Seçim sonuçlarının sosyal demokrat belediyeleri rahatsız ettiğini söyleyen Özgün, "Biliyorsunuz siyaset, iktidar olmak için yapılır. Herkes kendi düşüncesinin iktidarı için mücadele eder ve düşüncesi doğrultusunda insanlara hizmet etmeye çalışır. Ülkesinin sorunlarını kendi düşüncesi doğrultusunda çözme hakkını kullanır. Ama ne yazık ki sosyal demokratlar bu haklarını bir türlü kullanamıyorlar. Seçim sonuçlarını değerlendirirken sevgili genel başkanımız ve ekibi, bu seçimlerin başarıyla sonuçlandığını söylemişlerdir. Ancak kamuoyu ve sosyal demokrat camiada hiç de böyle karşılanmamıştır. Şimdi sevgili genel başkanıma bu konuda katılmam elde değil. Seçimlerden sonra Türkiye'deki CHP örgütlerinin kendi yanında olduğunu söylemiştir. Bunun asla böyle olmadığını kendisi de biliyor. Çünkü CHP örgütlerine danışılarak aday tespiti yapılmamıştır. Bunun yanında örgütlere hiçbir şey sorulmamıştır. İdeoloji sağa saptırılmış ve emeğe saygı gösterilmemiştir. Emeğe saygı gösterilmemesi noktasında 2-3 kişinin kararıyla CHP adayları seçilmiş, böylelikle emeğe saygı gösterilmemiştir. Bunun yanında 6 ilde ön seçim yapılmıştır. Bu ön seçim yapılan illerde de bu durumdan memnun kalınmamıştır. Seçimler öncesi CHP '367'yi buldurmadık Cumhurbaşkanı'nı seçtirmedik, işte bu bizim başarımızdı' demişti. Şimdi buradan sevgili genel başkanıma sormak lazım, şimdi nasıl engelleyeceksin? Bakın şuanda muhalefet olarak maalesef CHP'ye ihtiyaç kalmamıştır. Bu ihtiyaç kalmamasının nedeni de sevgili genel başkanımız Deniz Baykal'dır.
Bırakalım herşeyi, bakınız Güneydoğu'da Cumhuriyet Halk Partisi, altını çizerek söylüyorum Diyarbakır'da 7 vekil çıkardığımız zamanları herkes hatırlar. Bugün bırakın oradan vekil çıkarmayı, oy sayımızın oranı bellidir. Bu durum kendiliğinden mi oluşmuştur? Türkiye'de yüzde 10 barajının kaldırılması noktasında kendilerine sorulduğunda barajın kaldırılmaması gerektiğini savunmuştu. Nedeni olarak ise 'Güneydoğu'da etnik siyaset ön plana çıkar' dedi. Peki soruyorum. Şimdi Güneydoğu'da bir takım insanlarımız seçildi, bunları engelleyebildiniz mi? Sizin başarınız nerede diye sormak lazım. Böylesine yanlış siyaset yapılır ve savunulursa, tabi ki Güneydoğu'da CHP başarılı olamaz. Bakınız dış güçlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları üzerinde, Misak-i Milli sınırları içerisinde harita çizmelerine gerek yok ki. Benim sevgili genel başkanım Deniz Baykal, kafasında zaten Türkiye'yi bölmeye çalışmış. Eğer yüzde 10 barajı kalkarsa işte doğuda etnik siyaset hakim olurmuş. Benim Artvin Belediye Başkanı olarak bu konulardaki söylemlerim sosyal demokrat düşüncenin söylemleridir. Biz her zaman Türk ve Kürt insanlarının Misak-ı Milli sınırları içerisinde kardeşçe, ortak değerlerini yaratarak bir arada yaşamasından yanayız. Dün de onu söyledik, bugün de onu söylüyoruz ama CHP maalesef seçim sürecinde Güneydoğu'daki insanları ne yapacağını somut bir şekilde ortaya koymadığından orada oy alamadık" diye konuştu.
"Baykal ve ekibi sosyal demokrat düşüncenin başarısız olmasının sonuçlarının cevabını vermelidirler ve derhal siyasetten ayrılmalıdırlar" diye devam eden Başkan Özgün, "Cumhuriyet Halk Partisi olağan bir kurultay sürecini başlatmalıdır. 22 Temmuz sonuçlarının müsebbipleri bu kurultayın içerisinde olmamalıdır. Yeni bir açılım gereklidir. Bu sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir kurultayı değil, Türkiye'deki tüm sosyal düşüncenin açılımı olmalıdır. Böyle dikenli teller arkasında, jandarma gözetiminde yapılan kurultaylar değil, Taner Kışlalı'da yapılan halka açık olmayan kurultay değil, bütün sosyal demokratların eşiyle, çocuğuyla, coşkuyla, sevgi ile katılabileceği kurultay olmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, 19 Mayıs Stadı'nda bir kurultay yapmalıdır. Önce sevginin hâkim kılındığı bir kurultay yapmak gerekir. Ben demeç verince hemen 'Bunlar Sarıgül'ün ekibi mi?' diye akla geliyor. Artık Türkiye'de sosyal demokrat düşüncenin açılımında mesele sayın Baykal'ın, sayın Sarıgül'ün meselesi olmaktan çıkmıştır. Kesinlikle bunların dışında yeni bir anlayış, yeni bir yapılanma gereklidir. Tabi ki Sarıgül yüzde 70 oy almış sosyal demokrat düşüncenin bir değeridir. Bunun başarısını Şişli'de yüzde 72 oy alarak göstermiştir. Ama madem ki bu Baykal-Sarıgül çekişmesi noktasında görülüyor, bunu da bu tablonun dışına taşırmakta fayda var. Ama sosyal demokrat düşüncenin başarısı için taşın altına elini sokmak isteyen herkesi biz bu yeni yapılanmaya davet ederiz. Ama illa da genel başkan olacağım iddiası taşımamak lazım" ifadelerini kullandı. Başkan Dr. Emin Özgün, daha sonra şunları kaydetti: "CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'in yerel seçim çalışmalarında Artvin'e geldiğinde sorduk 'Biz ne zaman iktidar olacağız' diye ve bizlere cevabı, AK Parti'yi adres göstererek, 'İktidar olmak isteyenler oraya gitsin' demişti. İşte böyle bir zihniyetle partiyi bölmeye çalışıyor. 9 Eylül, bizim partimizin kuruluş yıldönümü. Sayın genel başkanımızın bu anlamlı günde üzerine düşen onurlu, şerefli istifa etme görevini yerine getirmesi gerekmektedir. Genel başkanın istifa etmemesi durumunda kurultaya kadar parti içi çalışmalarımızı yapacağız. Kurultayda yeni bir yapılanma ile yeni bir anlayış ile ifade ettiğim gibi Baykal-Sarıgül, çekişmesinin dışında yeni bir yapıyla çıkacağız."
HABERE YORUM KAT