Askere saygılı olmak...
Ben asker çocuğu değilim, hayatım boyunca askerleri çok sever, güvenirim. Güvenmeye de devam edeceğim.
Bu hayranlığımdan dolayıdır ki ortaokuldan sonra Askeri Lise sınavlarına katıldım, kazanamadım.
Trabzon’da gazetecilik yaptığım yıllarda, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral rahmetli Selahattin Demircıoğlu paşa ile baba-oğul gibiydik. Daha sonra Karadeniz’de görev yapan askerlerle ilişkilerim hep sürmüştür.1980’li yılların Trabzon’daki Bahtiyar Yüzbaşısı, şimdiki emekli Tümgeneral (Türker) ile dostluğumuz hala devam ediyor. Emin Ünal paşa; keza öyle… Bunlar, aklıma gelen birkaç isim.
Emekli Havva Kuvvetleri Komutanlarından Halis Burhan ile Sedat Celasun Paşa ve diğerleri ile olan dostluğumuz devam ediyor. Ortak dostumuz Sefer Ulusoy arada bir ekibi topluyor. Ayrıca Başbakan Başdanışmanlığım ve Genel Müdürlük görevlerim başta olmak üzere devletteki tüm görevlerimde de askerle hep diyalog içinde oldum. Çünkü onlar bizim askerimiz.
Bugünkü yönetim kadrosundan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ başta olmak üzere hemşeri paşalarımızdan Genelkurmay 2. Başkanı Aslan Güner, Orgeneral Bekir Kalyoncu, 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Salih Zeki Çolak, Korgeneral Hasan Memişoğlu ve isimlerini sayamadığım kahraman Türk Silahlı Kuverleri mensupları ile gurur duyuyorum.
***
Bu şanlı ordumuz ve mensuplarına karşı akıl almaz bir karalama başlatıldı. “Çete” diyorlar, “Cunta” diyorlar, “darbeci” damgasını vuruyorlar. Ergenekon ile ilişkilendiriyorlar.
Kendi askerini öldürecek, kendi hükümetini devirecek, bakanına suikast yapacak, yetmedi, Allah’ın evi olan camileri bombalayacak diye yakıştırma ve iftiralar atılıyor. İftira, karalama, dahası askerimize yönelik saldırılar sürüyor.
Bütün bunlara rağmen askerin sabrına, her defasında, “demokrasiye, sivil otoriteye bağlıyız” demelerine, dik duruşlarına hayranım. Böylesine önemli kurumun başında Orgeneral Başbuğ gibi, Aslan Güner paşa ve diğer yönetim kadrolarının bulunması büyük bir şanstır. Dirayet ve ciddiyetleri, ülkemize, demokrasimize olan hizmetleri taktire şayandır.
***
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Cumhuriyet tarihinin en demokratik Genelkurmay Başkanıdır. Ayrıca yine Cumhuriyet tarihinin hiçbir Genelkurmay Başkanı, Orgeneral Başbuğ kadar zor süreç geçirmemiştir.
Bir yandan Anayasa ve yasal sınırlar içinde demokrasiye bağlılığını bütün bu tahriklere rağmen sürdürüyor. Öte yandan başında bulunduğu TSK’yi yıpratmak isteyenlere karşı göğsünü siper ediyor.
Bunların cevabini en güzel şekilde verdi, veriyor. Bu kin, bu nefret niye? Bu ordu başka ülkenin ordusu değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ordusudur. Hepimizin ordusudur. Çocuklarınızın bulunduğu Peygamber ocağıdır.
***
Sefer Ulusoy; asker dostudur, Ankara’daki ofisini askerlerin resimleri ile donatmıştır. Beklenti içinde değildir. Ulusoy için, karşılıksız sevgidir, dostluktur. Yıllardan beri böyledir. Ofisindeki resimlerden rahatsız olmuşlar ve dost aracılığı ile “Bu resimleri buradan indirsen iyi olur” mesajını gönderdiler. Olacak iş değil,
Başta ABD olmak üzere güçlü ordu istemiyor. Bunu anladık. Ülkemizi bölmek parçalamak istiyorlar. Kurtuluş Savaşı’nda, Çanakkale’de topla tüfekle yapamadıklarını, şimdi masa başında silahsız yapmak istiyorlar. Kahraman ordumuzun gücünü azaltmak istiyorlar, bunu da anladık. İçerdeki işbirlikçilerini anlamış değilim.
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin her türlü iç ve dış tehlikeye karşı vatan ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ile sadık olan Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu vatan topraklarımızın yılmaz bekçileridir. Herkes bilsin ki asker, laik cumhuriyetimizin koruyucusu ve teminatıdır.
Askerin hiç politikaya ilgisi yoktur. Asker iki şey konuşur. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü ve rejimi. Son yıllarda bazı iç ve dış mihraklar istedikleri kadar ordumuzu yıpratmaya yönelik faaliyetlerde bulunsunlar. Türk ulusu her zaman olduğu gibi kahraman ordumuzun yanındadır, arkasındadır.
Çünkü Dünyanın en güçlü, en çağdaş en disiplinli ordusuna sahibiz. Türkiye Cumhuriyeti Devletine ihanet etmek isteyenler var. Güçlü ordumuzu istemeyenler var. Demokratikleşme ve İnsan Hakları kılıfı altında hainlik yapanlar var.
Eğer Kahraman Ordumuza zarar verilmek isteniyorsa bilinmeli ki asıl zarar verilmek istenen Türk milletinin kendisidir.
Kahraman ordumuzun arkasında yüce Türk milletinin ruhu vardır. Milletin varlığı ulusal duruştan, milli duygudan geçer.
Türk milletinin her ferdi Cumhuriyeti’nin bölünmez devlet yapısına, bağımsızlığına bağlı vatanseverdir. Millet olarak ayakta kalabilmemizin yegâne temeli zaten bu olmuştur.
YAZIYA YORUM KAT