ATOMU PARÇALAMAYIN!
Birkaç hafta önce bir dostumun yanına uğradım. Kısa bir muhabbetten sonra benden bir konu hakkında yazı yazmamı talep etti. Hep aklımda olan ve toplumumuzun kanayan yarası olan boşanma hakkında yazı yazmak kaçınılmaz oldu. Hele de İstanbul Kadıköy’den bir rakamı benle paylaşınca olayın vahametine duyarsız kalmam imkânsızlaştı. 2016 yılının başından 11.11.2016 tarihine kadar Kadıköy ilçesindeki boşanma sayısı 8457.
Evet dostlar 8457 rakamı bizlerin uykusunu kaçırmalı. Okuldaki öğretmenin, camideki hocanın, devlet idarecilerinin, yolda yürüyenin vs. Evet bu rakam sadece korkunç olarak ifade edilebilir. Evliliklerin zorlaştığı boşanmanınsa kolaylaştığı bir dönemdeyiz. Uykularımız kaçmalı bu durum karşısında. 8457 sadece bir ilçedeki boşanma sayısı. Parçalanmış ailenin çocukları… Devam eden mahkemeler... Boşanacak kadar özgür olamayan aileler... Hatta aile olamayan aileler... Evet dostlar ailelerin içine bir atom bombası düştü. Değerler unutuldu. Dini ve ahlaki emirler uygulanmaz oldu.
Düşünün eskiden aileler vardı. Ninesi ve dedesiyle beraber geniş aileler vardı. Şimdilerde ise çekirdek aileler türedi. Hatta çekirdekler bile bölündü. Karı koca ayrı odalarda ayrı dünyaları paylaşır oldu. Evin kız çocuğu Survivor izlerken, erkek çocuğu Premier ligten maç izliyor. Evin erkeği kurtlar vadisinin eski bölümlerini izlerken evin hanımı evlilik programını takip ediyor. Evet değerler aşındırıldığı için olan biteni Kur’an muvazenesinden değil modern diye tanımlanan “uydum kalabalığa” bakışıyla değerlendirir olduk. Etrafımıza bakalım kaç aile parçalandı ve kaç aile daha parçalanmaya aday. Üzülmeliyiz. Üzülmek yetmez adımlar atmalıyız. Sağlam nesiller yetiştirmeliyiz. Onun için illa eğitim illa eğitim demeliyiz. Bunu bir eğitimci kimliğiyle ifade etmiyorum. Bu konuda derdi olan bir fert olarak söylüyorum. Nüfus memuru bir dostum bu rakamdan rahatsızlık duyduysa devlet ricalinin, siyasetçilerin, kanaat önderlerinin dehşete kapılması gerekmekte. Bizi biz yapan en önemli değerler ailede saklıdır. O aile bir atomdur. O atom parçalanmamalıdır. Parçalanırsa arş titrer. O atom parçalanırsa 15 Temmuzda Sokağı dolduran gençler biter. O atom parçalanırsa Çanakkale’nin Onbeşlikleri bulunmaz olur. O atom parçalanırsa merdiven altı inanç grupları ve paralel gibi ihanet şebekeleri çoğalır.
YAZIYA YORUM KAT