1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. “AYDINLANMA”NIN KARANLIĞINDAN NURLU BİR DİRİLİŞE…
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

“AYDINLANMA”NIN KARANLIĞINDAN NURLU BİR DİRİLİŞE…

A+A-

 

                Güneşin doğuşunu seyre dalarken içimde fırtınalar estiğinin farkına varıyorum.

            İçimde öyle fırtınalar esiyor ki, ruhumu dalgalandırıyor.

            Gazze’deki çocuklar beliriyor gözümün önünde birden ve melekler gibi uçup gidiyorlar yanımdan.

            Gökyüzünü boylu boyunca tutan bu melekler, tebessümleriyle benim de ruhumu kanatlandırıyorlar.

            Yahudiler, asıl zafere ulaşanlardan habersiz, kendilerinin zafere eriştiklerini sanıyorlar. Çünkü onlar, cennet kuşlarını görebilecek iman ve ferasetten yoksun bulunuyor, zift dolu kalpleriyle olaylara ve olgulara öyle bakıyorlar.

            Yahudileşmek bu olsa gerek; imansız bir bakış açısıyla varlığı karanlık görmek.

            İmansız ve nursuz bir bakış açısı insana varlığı karanlık gösterdiği gibi, kendi içindeki insanlık hazinelerinin de içini kapatır. Küfür, anlam itibariyle örtmek olduğundan, Yahudileşme ve o boyutta bulunma, hakikati örtmekle eş anlamlı sayılmıştır.

            Gazze olayları göstermiştir ki, Batı’nın ve o doğrultuda hareket eden herkesin “aydınlanma” dediği şey ve bu “aydınlanma”nın getirdiği birçok kavram, aslında hakikat örtücü özelliğe sahiptir. İnsanlığa yol göstermekten çok, onları ruh karanlığına mahküm edici bir zulüm mekanizmasıdır. Gönül onaran değil, gönüller çalandır bunlar.

            Nasıl olmasın? “Aydınlanma” sürecinden geçenler, bu melek yüzlü çocukların katilleridir. Gazze olayları, aslında “aydınlanma”nın kara kimliğini ortaya çıkardığı için de çok önemli bir gelişmedir. Hatta asrın en önemli gelişmesidir de diyebiliriz. Sabah güneşini birazıcık görebilenler, bunların ne kadar karanlık olduğunun da farkına varabilir, hak ile batılı ayırt edebilir. Bu durum ruhun dirilişidir ve gelecek günler – inşallah – ruhun dirilişiyle dünyanın aydınlanacağı günler olacaktır.

            Ahiret Günü’ne iman etmiş, sonsuzluğu içselleştirmiş insanlar için ölüm cennet yolculuğudur. Bu ölümler, arkada kalanlar için asrın dirilişi olacaksa bunu adı yıkım değil, yeniden var oluştur, Hakk’ın hâkimiyetini nakış nakış dünyaya ve gönüllere işlemektir.

            Ruhum dalgalanıyor, yazıyı yazarken. Bir an düşüncelerim gerçeğe bürünüyor, insanlığın dirilişini görüyor ve mutluluk kanatlarım havalanıyor. Gazze’de bombalanarak yıkılan evler, gökyüzü vatandaşı olmak için dünya ağırlıkları temizlenen şehitleri düşünüyor ve Yahudileri, bu temizliği yapan karanlık çöpçüler olarak görüyorum.

            İnsanı dünyaya bağlayan her şey çirkin ve karanlıktır; esarettir ve özgürlük vurucudur.  Özellikle bir asırdır dünyaya bağlanan Müslümanlar, bu esaretten bu olaylarla kurtulacaklarsa buna ancak hamd edilir. Ne var ki, zalimin elini kırmak ve mazluma yardım etmek de İslâm şiarındandır.

            Uyuyan Müslümanlar uyanıyor! Özellikle içimizdeki Siyonist kafaların, Yahudileşme temayülü gösteren düşüncelere gebe olanların rahatsızlıkları, bize, geleceğin nurlu yolculuğunun ayak izlerini göstermektedir.

“Aydınlanma” karanlığından, nurlu bir dirilişe giden bu yolculuk, bereketli bir yolculuktur. Sırat-ı müstakiym yolcularını selamlıyorum.

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
1 Yorum