Pazarlı emekli daire başkanı inşaat yüksek mühendisi Mustafa Babal, geçmişten bugüne Karadeniz derelerinde yapılan iyileştirme projeleri ve uygulamalarındaki yanlışlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Babal, Karadeniz’de meydana gelen aşırı ve dengesiz yağışların sık sık meydana getirdiği taşkın ve heyelanların maddi manevi acıların tekrar yaşanmaması için yaptığı çalışmalar hakkında da bilgiler verdi. 

Babal, “Torunlarımız, derelerimizin adına kanal diyecekler. Dik ve yüksek beton duvarlı Kanallardan insanlar ve hayvanlar karşıdan karşıya geçemeyecekler, hayvanlar göç edemeyecek, hatta içinde boğulacaklar. İçinde balıklar yaşayamayacak, yani buralar dere olmaktan çıkacak” ifadelerini kullandı.

DERELERİN REHABİLİTASYONU
Derelerin rehabilitasyonu adı altında yapılan duvar çalışmalarında, derelerin yok edilerek kanal haline getirildiğini savunan Babal, “Oysa kanalların, sadece su miktarının kesin belli olduğu ve artma ihtimalinin olmadığı su yapılarıdır. Derelerin heyelan etkisiyle meydana gelecek olan taşkın debisinin kesin hesap edilememesi nedeniyle dereler tipik kanal haline dönüştürülmemelidir, dere olarak kalmalıdır. Taşkın debisi akış alanları kesinlikle daraltılmamalıdır. Su akış hızını kesen doğal yapılar, kayalıklar bozulmamalıdır. Bazı şehir içlerinden geçen dere kenarlarında inşa edilen dik duvarların üzeri kapatılarak adeta derenin borudan geçirilmesine çalışılmaktadır. Bu şekilde üzeri kapatılınca meydana gelen caddenin adı da Dereboyu Caddesi adı verilmektedir. Sel hadiseleri meydana gelince de bu cadde haberlerde sıkça anılmaktadır” diye konuştu.

"DERE KENARLARINDA YAPILAN DUVARLAR TEHLİKE SAÇIYOR"
İnşaat Yüksek Mühendisi Mustafa Babal, imara açılmasına karar verilen yerlerde tüm riskleri izole edemeyecek dik duvarların inşa edildiğini belirterek, bunun kanıksandığı, daha sonra da bu duvara kadar yapılaşmanın devam ettirildiği, bu nedenle dere taşkınlarında riskin arttığını söyledi.

Babal, özellikle konut bölgelerinin, yaşam alanlarının çok dikkatli seçilmesi gerektiğini belirterek burada mühendislere, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve belediye meclislerine büyük görevler düştüğünü ifade etti.