GÖKTÜRK FIRAT-RAMAZAN ÇOLAK
Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği ile Rize Basın Merkezi'nin açılışı bugün törenle gerçekleştirildi. Açılış törenine Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Safi, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, belediye başkanları, basın çalışanları ve davetliler katıldı.

Açılış öncesi bir konuşma yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, basın mensuplarından haberlerini oluştururken objektif olmalarını isteyerek, "Haber üretmek ve ürettiğiniz haberi kamuoyuyla paylaşmak son derece önemli bir hizmet ve faaliyettir. Haberler üretilirken olaylar katıksız yansıtılmalı ama yorum da özgür olmalı. Takip ettiğiniz olayları olduğu gibi yansıtmak kamuoyunun ve vatandaşın hakkıdır. Ama o olayla ilgili istediğiniz yorumu yapmakta sizin görevinizin gereğidir" dedi.

Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği Başkanı Mustafa Bayrak da merkezin oluşturulmasındaki katkılarından dolayı Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal'a teşekkür plaketi verirken, ardından açılış kurdelesi kesildi.

Gazeteci Alihan Telatar, Bakan Hayati Yazıcı'ya Çaykur Rizespor kravatı hediye ederken, kravatı alan Bakan gazeteciye, "Seni hiç kravatlı görmedim. Hiç kullanmadığın şeyleri bize veriyorsun herhalde. Mustafa'yı da ilk kez kravatlı gördüm. Bak bak yakası bir araya gelmemiş" diye espri yaptı.

MEVSİMLİK BELEDİYE İŞÇİLERİNİN KADRO TALEBİ
Bakan Hayati Yazıcı daha sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. Belediyelerdeki mevsimlik çalışanların kadro alması ile ilgili kesin bir çalışmaları olmadığını belirten Hayati Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an hükümetimizin kadro tahsisi noktasında bir çalışması yoktur. Seçimlerden hemen sonra kamu personeli rejimi ile alakalı en önemli düzenlemeyi kamu kurum ve kuruluşlarının değişik birimlerinde çalışan uzmanlarla ilgili kanun hükmünde kararname şeklinde bir düzenleme yaptık. Bu düzenleme kamu personeli rejiminin düzenlenmesi yönünde yapılan bir çalışmaydı. Ben burada şunlar kadro alacak bunlar almayacak diyerek hiç kimseyi beklentiye sürükleme lüksüne sahip değilim."

Ayder Yaylası'nda dün kayarak düşmesinin kendisine hatırlatılması üzerine ise Bakan Yazıcı, şöyle konuştu: "İnsanın kayması, düşmesi, çarpması, takılması normal. Ben yürürken bazen koruma arkadaşlar vatandaşları dürtüyor. Niye dokunuyorsunuz diyorum. Çarpıyorsa çarpıyor. Çocukluğumda da çarptı. Başka zamanda da çarptım. Bu ayıp değil. Karda ayağım kaydı düştüm. Bu ayıp bir şey değil. Beni hemen tutmaya çalışmaları hoşuma gitmedi. Çocukluğumu hatırladım. İnsan düşer. Ben ilkokula 4 kilometre mesafeden yamaçlardan kayarak gitmiştim. Özellikle kış aylarında kayarak okula gidip gelen bir kişiyim. Mahallemin eski ismi Biberoz. Biberoz ile Soğuksu arasında okula giderken biz beklerdik ki kar yağsa da kaysak. Terzi Keleş amca vardı. Onun dükkanına gider ısınırdık. Oda beni babama söylerdi. Karda düşerdik. Kaymak ayrı bir şey. Bakanda kayar düşer. Valide kayar düşer. Ama siyasette ayak kayması farklı bir şey, karda kaymak farklı bir şey."