Ergenekon Terör Örgütü Davası ilerlerken, peş peşe yapılan operasyonlar ve iddianamedeki ayrıntılar yapılanmadaki emekli&muvazzaf TSK mensuplarının ağırlığını ortaya çıkartıyordu.

Veli Küçük gibi TSK'da tüm kapıların açıldığı bir generalin tutuklanması, peşi sıra iki orgeneralin içeri alınmasının yanı sıra alt rütbede pek çok emekli askerin tutuklanması bunun önemli kanıtıydı.

Operasyonun "muvazzaf" kanadı ise hep soru işareti olarak kalmıştı. Oysa Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda Ergenekoncu personele yönelik operasyonlar sessizce yapılmıştı. Hatta Hava Kuvvetleri Komutanı'na yönelik Doğan Grubu eksenli kampanyanın bu operasyonlar nedeniyle Karargahla arasının açılması nedeniyle yapıldığı derin kulislerde konuşulmuştu.

Ergenekon'un muvazzaf subaylara yönelik ilk resmi operasyonu ise Ankara'da gerçekleşmişti. Ankara'da çok sayıda teğmen tutuklanmıştı.

İlerleyen tüm bu süreçlerde hep "Genelkurmay'ın mevcut komuta kademesinin Ergenekon'a bakışı" flu kalmıştı.

Cezaevinde iki Orgenerale "TSK adına" yaptırılan ziyaret belli ipuçları vermişti ancak "insani" açıklaması üzerine net hüküm verilememişti.

ŞAKADAKİ GERÇEK

Başbakan Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyelerinin Eğridir Komando Okulu'na yaptığı ziyarette ise Org. Başbuğ'un "bakış açısı" ortaya çıktı.

Org. Başbuğ, yerden hatıra olarak birkaç boş kovan toplayan Cemil Çiçek'e “Aman dikkat et. İyi sakla. Ergenekon'dan içeri girersin” şeklinde şaka yaptı.

Bilindiği gibi TSK'ya ait yüklü miktarda mühimmat Ergenekoncularda bulunmuş ve Ergenekoncuların genel olarak savunması "hatıra" hatta "süs eşyası olarak saklıyorum" şeklinde olmuştu.

Ergenekoncuların ifadelerinde yeralan "şaka gibi" bu savunmalarıyla, Org. Başbuğ'un şakasının örtüşmesi durumun vahametini ortaya koyuyor.

Her fırsatta yargıya saygı açıklaması yapan TSK komuta kademesi Ergenekon Davası'nın "terör örgütü" suçlamasıyla sürdüğünün farkındalar. Tıpkı PKK gibi... Ancak PKK hakkında "şaka" yapmayan Org. Başbuğ'un Ergenekon Terör Örgütü'nü "şaka" yapılabilecek derecede ciddiye alması üzerinde durulması gereken bir nokta.

Darbe, silahlı isyan, hükümeti silahla devirmek, süikast, cinayet, PKK, DHKP-C, Hizbullah gibi terör örgütleriyle işbirliği gibi ağır suçlarla yargılanan Ergenekon hakkında, TSK'nın komutanının şaka yapabiliyor oluşu, olaya bakış açısının göstergesi.

Bunu en iyi açıklayan da TSK'ya yakın ulusalcı kalem Sebahattin Önkibar'ın yazısının başlığı oldu. Önkibar yazısına "İşte Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Ergenekon'a bakışı" başlığını attı.

Önkibar yazısında: "Hakkında türlü tevatürler üretilen ama bir türlü kesin yorum yapılamayan konu Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal olarak Ergenekon olayına nasıl baktığıdır.

Gerçi Orgeneral Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olması sonrasında tutuklu olan Tolon ile Eruygur Paşa'ların Kocaeli Garnizon Komutanı tarafından ziyaret edilmesi önemli bir karineydi ama kesin bakış önceki güne kadar yine de  meçhuldü.

....Başbakan ve kabine üyeleri önünde edilen bu espri, aslında mesaj vermenin ya da bakış belirtmenin zarif bir metoduydu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ espri ambalajı ile gerçekte Ergenekon soruşturmasındaki kimi delillere(!) bu şekilde karşı çıkıyordu.
Yayın yasağı olduğu için Ergenekon'un içeriğine girecek değiliz. Söylemek istediğimiz bu ülkenin en temel kurumu olan ve yedeği bulunmayan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ergenekon davası bağlamında rahatsız olduğunun artık kesin olarak kanıtlandığıdır. " diyor.

Org. Eruygur ve Org. Tolon'un ceza evinde ziyaret ettirilmesinin ne kadar "insani" amaçlı olduğu da böylece bir "şaka"yla ortaya çıkmış oluyor..

Bu şaka ve bu şakanın TSK mensupları tarafından Cemil Çiçek'in verdiği cevap kesilerek medyaya servis edilmesi; Ergenekon Terör Örgütü Davası'nı yürüten Hakim ve Savcılara mı güven verir; yoksa Ergenekon tutuklularına mı?