BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN ÖĞRETMENİM
Sevgili dostlar Milli Piyango hariç, başında Milli ibaresi bulunan devlet kuruluşları çok önemli fonksiyonlara sahiptir. Milli Savunma ve Milli Eğitim bakanlıları konumuza en çarpıcı iki örnek. Savunma ve eğitim gündelik siyasete alet edilmeyecek kadar önemlidir.
Maalesef ki yıllardır eğitim sistemimiz rayına oturmamış her hükümetin oyun sahası haline getirilmiştir. Kredili sistem, kesintisiz, 4+4+4 vb. birçok sistem veya dayatma eğitimimizi tamamen sabote etmiştir.
Eğitim bir inşa işidir. İnşa edilen yapı ise yeni bir nesildir. Onun için öğretmenlik kutsal olduğu kadar da zor bir görevdir. Mimar Sinan nasıl ki Selimiye gibi birçok yapıyı medeniyetimize armağan etmişti. Aynı şekilde adı bilinmeyen nice öğretmen birçok güzide ismi toplumumuza kazandırmıştır. Benzetmemden yola çıkarak Mimar Sinan gibi dehaları küçümsediğimi düşünmeyin. Yaptığı eserleri yakından gören biri olarak bu densizliği yapacak değilim. Benim vurgulamak istediğim temel şey; Mimar taşa verdiği şekil ile cansız varlıklardan bir yapı inşa eder. Bu eserlerin ham maddeleri cansız olsa da bizim dünyamızda karşılık bulan ruhları muhakkak ki diridir. Bizler de bu eserleri ayakta alkışlar eser sahiplerini hayırla yâd ederiz. Gerçek öğretmenin görevi mimarlık ötesi bir iştir. Hareket halinde olan, her anı kıpır kıpır olan bir çocuğu hatta bir bebeği hayata hazırlamak, bir genci Selimiye gibi anıtlaştırmak, Süleymaniye gibi ölümsüzleştirmek öğretmenin elindedir. Evet onun için öğretmenlik mimarlık ötesi bir meslektir. Öğretmenlik peyzajdır, mühendisliktir, tasarımdır.
Sevgili dostlar öğretmenlik mesleğinin onurunu zedeleyenler olsa da bu görev aynı zamanda bir peygamber mesleğidir. İslam’ın ilk öğretmeni Hz. Muhammed’in (S.A.V) kız çocuklarını diri diri toprağa gömen anlayışı nasıl tarih sahnesinden sildiğini, ahlaksızlığın nasıl kökünü kazıdığını, faiz ve kan davasını nasıl erittiğini hatırımıza getirdiğimizde öğretmenliğin nasıl olması gerektiğini daha iyi anlıyoruz. Tabi ki kimse peygamber gibi yapamaz. Ama o bizim için örnek öğretmendir. O bizim için ebedi ve edebi bir öğretmendir. O bizim için bir ufuktur. Umarım o ufkun eteklerine yapışanların sayısı gün geçtikçe artar.
Öğretmenlik her meslek gibi fedakârlık ister, özveri ister. Yüz yüze yapılan bir meslek olduğu için aynı zamanda temsiliyet ister. Öğretmenin yaşamadığı bir şeyi anlatması öğrenci üzerinde olumlu bir etki bırakmaz. Öğrencinin dünyasının içine girmek için ona gerçek anlamda örnek olabilmek gerekir. Evet, öğretmenlik rehber olabilme sanatıdır aynı zamanda.
Öğretmenlik dışarıdan görüldüğü gibi hiyerarşik anlayışla yapılan bir görev de değildir. Veya başka bir ifadeyle bilindik bir hiyerarşi yoktur bu meslekte. Öğretmenlikte müdür, idare işi en geri plandadır. İşin doğrusu sadece rutin bir işleyiştir idare işi. Öğretmenlik mesleğinde bildik bir teftişte yoktur. Yapılan teftişler sadece şekilden ibarettir. Bunları ifade ederken teftiş ve idare mekanizmalarına saygısızlığı aklımdan bile geçirmiyorum. Çünkü bu meslekte teftişi öğrenci yapar, öğrenci velisi yapar. Öğretmen hesabını idareye değil bir anlamda öğrenciye ve veliye verir. Öğretmen en büyük hesabi tarihe verir. Evet, öğretmenlik böyle bir meslektir.
Bugün izin alırsam bu çocuklar ne yapar diye düşünenlerin yaptığı iştir öğretmenlik. Etkili yetkili birçoğunun pinpon topu gibi sektirdiği mesleğin adıdır öğretmenlik. “Yetiştirdiğimiz öğrenciler geleceğin yön vericileri olacak” diye düşünenlerin dalgaya alındığı işin adıdır öğretmenlik.
Sevgili dostlar öğretmenlik mesleğini yakından bilen biri olarak konuya dair birkaç cümle paylaştık sizinle. Umarım öğretmenlerde hak ettikleri maddi ve manevi karşılığı alır. Umarım öğrenen, öğreten ve üreten Türkiye olma yolunda hep ileriye doğru gideriz.
YAZIYA YORUM KAT
Egoist kardeşim, sen törenlerde programlarda hazırlanan etkinliklerin ne zaman yapıldığını biliyor musun? Sen hiç evine iş götürdün mü? Sen hiç ders dışında bir şey yapıyor mu dediğin kişilerin okuluna gidip bir saatini onlarla birlikte geçirdin mi? Bu öğretmenler ahırınızdaki gübreyi çıkarsa da sizin gibilere, diğerleri müstesna,sizin gibileri, yaranamazlar. Çünkü öyle bir algı oluşturuldu; sonra da öğretmenini öldüren çocuklardan geçilmez bu memleket. Unutma ha bugün bu çocuklar bizi öcü görüyor. Unutma "keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.." Bu iş senin yediğin dönere benzemez. Kolaysa buyur da gel beraber yapalım bu işi.
Yanıtla (0) (0)Layık olmadığım ifadelere teşekkürler Recep Hocam.
Yanıtla (0) (0)Selami Hocam bir iş yapacaksak beraber yapacağız.. Uzaktayken dile getirdiğimiz o konuştuğumuz ideallerimiz vardı ya onları fiiliyata dökmeliyiz. Ama beraberce. Öneri düşüncelerin için teşekkürler. Temiz düşünen temiz yaşayan adam.
Yanıtla (0) (0)Değerli meslektaşım ve kardeşim sefer yazıcı çoközel vegüzel bir konuya temas ettin.özellikle peygamber mesleği benzetmesi çok dikkat çelici.Bu örnek sorumluluğumuzu kat be kat artırıyor.selam ve dua ile.
Yanıtla (0) (0)Hemen hemen herkes Yazar çizer. Herkes güzel şeyler yazmaya çalışır. Öneriler de bulunur. Fakat ben bunun kolay olduğunu asıl zor olanın icraatın geçtiğini düşünüyorum.
Yanıtla (0) (0)Bir öğretmen gösterinki okul dışında öğrencileri ile zaman geçirsin etkinlik yapsın.
Bir memur gösterinkli bir saatini devlet için harcasın.
Bir esnaf gösterinki müşterisinin faydasına bişeyler yapsın.
Aynı benim gibi herkes bişeler biliyor fakat icraati başkasından bekliyor.
İşimiz zor. Hemde çok zor. Herkes ağlar sızlar sonuçta köşesine çekilir.
Sefer hocam sen bir iyilik yap öğrencilerine ders dışında eğitici öğretici faaliyetlerde bulunmak bir başlangıç olsun. Selamlar