Baskın basanındır
Çaykur Rizespor’a evinde yan bakılmıyor. Yeşil-Mavililer Karşıkaya ve Güngören Belediye’den sonra 3’lük tarifesine Mersin İ.Y.nu da ekledi.
Maçın sonucuna bakıp da Rizespor’un ahım şahım müthiş bir futbol oynayarak bu farklı galibiyeti aldığını düşünmeyin. Sonuç farklı ve güzel ama bilhassa ilk yarıdaki görüntü iyi değildi. Maçın son bölümünde 2. gol gelene kadar Rizespor sıkıntı yaşadı ve adeta ecel terleri döktü. “Futbolda elbette sonuç önemlidir. Sonuçta farklı olunca kazanan haklıdır” derler.
Yeşil-Mavili takım ilk yarıda etkili olamadı. Rakip kalede doğru düzgün pozisyon üretemedi. Oysa futbol olarak Rizespor’un üstünlüğü ile geçeceğini beklediğimiz karşılaşmada Ümit Kayıhan takımı kendi yarı alanında kurması nedeniyle çok farklı bir görüntü sergiledi.
Kayıhan’ın sistemi, bir bakıma dengeleri alt üst etti.
Mersin İ.Y. 13 günde 4 maç oynayarak geldiği Rize’den bir puanla evinin yolunu tutmak istiyordu. Ama bunu başaramadı. Konuk takım ikinci yarının başlarında iyi oynadı, net pozisyonlar buldu ama Rizespor’un kalecisi Ramazan gole izin vermedi.
Ümit Kayıhan, zor sürecin sonunda bu planlarını futbolcularına belli ki iyice anlatmış, ezberletmiş. Rakibin iyi çalışan kanatlarını ve defansın arkasına sarkan etkili oyucularını alan savunması yaparak tıkadı. Amaç bu maça kadar deplasman mağlubiyeti bulunmayan Mersin’in gol bulmasını engellemekti. Doğru bir tercihle Rizespor önce oraları tıkadı, sonra da bilhassa ikinci yarıda rakibinin beklemediği kadar ofansif anlamda topu öne taşıyarak oynama akıllığını gösterdi. Burada rakibin defans hataları da vardı.
Rizespor ilk yarıyı penaltıdan attığı golle önde kapattıktan sonra ikinci yarı iki taraf da risk aldı. Riski kazanan da ev sahibi oldu.
Elbette böyle maçların güçlük derecesi çok fazladır. Zaten Rizespor da bunu yaşadı. Üst üste oynamış olduğu maçlardan dolayı yorgun ve fiziksel düşüş yaşayan Mersin, önünde zaman zaman zor anlar yaşayan Yeşil-Mavililer sonuca gitmesini bildi.
Rizespor’da Mutlu sahanın en etkili isimlerinden biriydi. İkinci yarıda ataklarda üretilen pozisyonlarda ve atılan gollerde hep o vardı. Mehmet Al, her zamanki gibi etkili oldu biri penaltıdan iki gol attı. Altay maçında solda bu maçta ise defansın göbeğinde oynayan Sezer, iyi mücadele etti. Evren dikkatli oynadı. Kaptan Ersin, bir hafta aradan sonra sol tarafta ikinci yarıda ataklara destek verdi. Ayman her zamanki görüntüsündeydi. Çağrı haftalar sonra golle tanıştı. Mithat ise zaman zaman etkili oldu. İlyas ise rakibin sıkı markajından kurtulmakta zorluk çekti. Yunus da takım oyuncusu. Kaleci Ramazan da başarılı kurtarışlarla alkışı fazlasıyla hak etti. Koray’ın eksikliği de ciddi derecede fark edildi.
Bu ligde her takım güçlü; birbirini ya yeniyor ya da puan alıyor. Rizespor 2 hafta sonra kazanıp puanını 19’a çıkardı. Teknik ve taktik bir kenara bıraktığımızda şartlar ne olursa olsun kazanmak güzel. Kazanan da her zaman haklıdır. Ümit Kayıhan, maçtan sonra “Konsantre olduğumuz zaman bizim yenemeyeceğimiz takım bu ligde yoktur” dedi. Rizespor demek ki Akhisar ve Altay maçlarında konsantrasyon eksikliği yaşadı. Futbolda her maça tam konsantre olamazsın. Bu son derece normal.
Şimdi yapılması gereken Rizespor’un Kartal maçına da tam konsantre olması. Çünkü Rizespor içeride kazanıyor ama dışarıda kaybediyor. Bununla da sıra geldi Kartal maçını tam konsantrasyon ile kazanmaya...
YAZIYA YORUM KAT