Akif Hamzaçebi ile bayram öncesinde; Meclis’te birlikteydik. Üstün niteliklerini çok kez yazdığım için tekrarına girmeyeceğim.

Bayrak mitinglerini konuştuk. Özetle şunları söyledi:

“Bayrak,sadece devlet olmanın ifadesi değildir. Bayrağımız; özgürlükçü, demokrat, bağımsız, adil, saygın, çağdaş devlet olmanın ifadesidir.
Bayrağı sevmek dondurma sevmeye benzemez.
Onu sevmek, altında yaşamaya layık olmak demektir. O bayrak; laik, çağdaş, bağımsız, demokrat Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağıdır…
Ay yıldızı; aydınlığı temsil eder…
Kırmızısı; uğruna dökülen kandır…
Dalgalanışı; özgürlüğümüz. Bayrak Türk ulusunu temsil eder, siyasete alet edilmemelidir”

Akif beyin tespitlerine,aynen katılıyorum.

***
Kendi düşüncelerime gelince;
Bütün değerleri çürümüş bir toplumda bayrak sevgisi nasıl olur?
Diyelim ki ‘Ben bayrağı çok severim’ diyenlerin yüzde 80’inin vergi kaçırarak ülkesine ihanet ettiği bir toplumda bayrak sevgisi yüzde kaç olabilir?
Sahtekárlığın, dolandırıcılığın, üçkáğıtçılığın, avantacılığın, beleşçiliğin artık günlük yaşamı tehdit ettiği... Kahvaltı sofrasına bal almaktan, kooperatife girip bir yuva sahibi olmaya kadar her adımın risk taşıdığı bir toplumda bayrak sevgisi ne kadardır?Dini siyasete alet edildiği bir ülkede bayrak sevgisi ne kadar ulvidir.?

***

Hem bağımsızlığımızın ve ulusal özgürlüğümüzün simgesi bayrağı seviyorsunuz, hem de sizi IMF ile ABD yönetiyor.

Öyle mi?..
Hem üzerinde şehitlerimizin kanlarının rengi olduğu için, bayrağımızı seviyorsunuz...
Hem de o şehitlerin canları pahasına korudukları ülkeyi satan satana, yağmalayan yağmalayana, çalan çalana...

***

Çözüm süreci uğruna.

Önce bayrağı yamaçlardan sildiler, okullardan kaldırdılar, andımızı yasakladılar.
Sonra bayrak satıcısını dövdüler, oturup ağladı…
Arkasından balkonuna asanı kadını karakola götürdüler, yürekli kadınmış, giderken bayrağını eline alıp gitti…
Peşinden direkten indirip bayrağı yakanları oturup seyrettiler…
Valiler, yakalarına, bayraklı rozetleri taktırmadılar. Bayraklı törenleri yasakladılar. Teröristler kızmasın diye bayrağımızı asamadılar

***

Bir terörist, garnizonun duvarlarını aşıyor, Türk bayrağını indiriyor, o bayrak inerken, askeri seyrettirdiler Neymiş efendim? Çözüm sürecini sekteye uğratmayalım ”Teröristleri görmeyin, yol verin.” talimatları

***

Öncesinde yazmıştım, tekrar edeyim

O zaman Türkiye’yi teslim edelim, çözüm süreci sekteye uğratmayalım.

1453’de Fatih İstanbul’u fethedilirken, sancağı tepeye diken; Ulubatlı Hasan ve binlerce askeri neden şehit verdik.?

Şanlı bayrağımız uğruna Çanakkale’de 254 bin şehidi neden verdik?

Kurtuluş Savaşı’nda, binlerce kadını kocasız, evlatsız niye bıraktık?

Bu vatan ve bayrak için tabii ki..

**

Asker niye var? Vatanı korumak için.

Bayrak nedir?.O yurdun sembolü,namusu,şerefi,onuru..

Bir bayrağı koruyamayan iktidar ve asker, ülkeyi nasıl savunacak?

Bayrak için ölünür ama bayrak teslim edilmez.

Dahası asker ölür; ama bayrağını indirtmez.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle kepazelik ilk defa yaşandı.(Terörist, Garnizona girip, bayrağımızı indirdi)

.1996 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bayrağımızı indirmeye kalkan Rum genci alnından vurulmuştu.

Bayrağımızı indirmek isteyen Rum’u alnından öldüren asker bizim Trabzonluydu.

O askeri alnından öpüyorum.

***

Şimdi Bayrak sevgisi yeniden başladı. Buna çok sevindim. Sevmekle kalmadı, mitingler yapılıyor.

Umarım, seçimlerden sonra,” açılım uğruna “bayrağı sevmek, sahip çıkmak  tekrar suç saymazlar.