BERLİN’DEN PAZAR’A
Karadeniz’in dik kayalıklar kadar, onurlu ve dik, Kaçkar kadar, yüce,
Fındık kadar, enerjik, Karadeniz gibi dalgalı ve hırçın,
Sevgili Karadenizliler, Değerli hemşerilerim.
Berlin’deki temaslarımı yüzeysel olarak; önceki yazımda aktarmıştım.
En az 100 yıllık alt yapıları hazır. Doğayı, ormanı, yeşili katletmediler,korudular.
İki saat yağmur yağdığında; şehir sular altında kalmıyor.
Berlin’in şehir merkezindeki orman, tüm Karadeniz’de yok.
Ormanları yok edip, gökdelenleri dikmediler, HES’ler uğruna dereleri kurutmadılar.
Tarihi binalara sahip çıktılar, tarihi eserleri yağmalamadılar. İnanç üzerinde kimseyi kandırmadılar.
İnsanı değerlere sahip çıktılar.
Bizler Müslüman, onlar bize göre gâvur.
*
Berlin’den Karadeniz’e uçtum.
İki günden beri aranızdayım.
Yalı Mahalesindeki evimin yanındaki Okumuş market bizi çoktan tanıdı bile.
10 gün aranızda olacağım.
Samsun’dan Artvin’e kadarki tüm dostlarımı ziyaret edeceğim.
Özellikle köyleri dolaşacağım.
İzlenimlerimi aktaracağım.
Köylerden çok şikâyetler alıyorum.
Eskiden Köy Hizmetleri vardı.
Şimdi il ve ilçe Özel İdare Müdürlükleri var.
Köylere yönelik hizmet birimleri var.
Pazar’ın Sulet-Dağdıbı köyünden şikâyetler var.
Uzak tarlalara ve komşu köylere yollar açıldı.
Ancak açılan yeni yollarda herhangi bir betonarme önlemler alınmadı.
Yolun geçişi için evinin önünden ve tarlasından izin veren köy sakinleri heyelanla karşı karşıya kalma tehlikesi yaşıyor.
Kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyorlar.
Faruk ve Fahrettin Hatırnaz kardeşlerde bunlardan bir tanesi.
Pazar’daki ilgili ve sorumlu kişiler, Dağdıbıköyü- Eze Mahallesi’ndeki evlerine; gidip baksınlar.
Pazar Kaymakamı Selçuk Aslan’dan ricamız şu:
Kaymakam bey, lütfen bu mahalleye bir el atın.
Olayın takipçisi olacağım.
Çünkü bu köyün damadıyım. Biraz da hanım köylüyüm. Bürokratlar beni anlar..
Karadenizli olmak gerçekten bir ayrıcalıktır.
Öncelikle bir Karadenizli olmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle ve muabbettle selamlıyorum.
**
Tekrarında fayda var.
Karadenizliler olarak, dosta düşmana mesajımızdır.
Türkiye’nin çimentosuyuz, çalışkan ve vatanperveriz.
Onurluyuz, gururluyuz, yardım severiz.
Dahası güzel insanlarız.
Memleketin en zor günlerinde bütün düşmanlar karşısında dimdik ayakta durarak;
Haksızlığa izin vermedik, teröre asla karışmadık,
Uyuşturucuya bulaşmadık, yanlış işlere girmedik.
Devletimizi, bayrağımızı hep bildik. Saygıyı elden bırakmadık.
Hem dinimize bağlı, hem Cumhuriyetimize sevdalı kaldık
Demokrasiyi elden bırakmadan;
Hep lider, Başbakan, Meclis Başkanı, Paşa, siyasetçi, bürokrat yetiştirdik.
Çocuklarımızın eğitimine önem verdik
Devletimizin bize verdiği hizmetlerle yetindik, eksiklerini kendimiz tamamlamaya çalıştık.
Bakabileceğimiz kadar çocuk yaptık..
Bizi bölmeye çalışanlara asla izin vermedik, barındırmadık.
Atatürk Cumhuriyetine gönülden bağlı kaldık
Çocuklarımızı asker ocağına davul- zurna ile gönderdik.
Vatan toprağını korumak için cephede en önde koştuk.
Bu uğurda şehit olanları bağrımıza bastık.
Bu özelliklerimizi korumaya da devam edeceğiz.
**
Sosyal gelişmenin doruğuna ulaştığı siz Karadeniz insanlarına karşı, sizlere karşı hep derin sevgi duymuşumdur.
Doğu Karadeniz’in insanlarından her meslekte ve her alanda başarılı insanlara hep rastladım, birlikte oldum. Bir Karadenizli olarak bundan büyük gurur duydum.
Her alanda Türkiye’nin kaderini değiştirmeye yönelik olumlu girişimlerin sahibi olan siz Karadenizliler kendinizle ne kadar övünseniz azdır.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Ulu Önderi Mustafa Kemal’e takalarıyla cephane taşıyan vatansever insanların çocukları, torunları, bugünde aynı duygularla dolu, her alanda çapa sarf ettiğinizi biliyorum... Ne diyeyim, tuttuğunuz altın olsun.
Çalışkan, cesur, vefalı ve sevgi dolu sizlere bugünden yarına giden yolun aydınlık olmasını diliyorum. Diliyorum ki, bu saygıdeğer dost insanlar mutlu olun. Çünkü siz, mutlu olmaya layıksınız. Çünkü siz Karadenizliler insanlıklarıyla övünmeleri gerekecek kadar dürüst, temiz ve iyi kalplısınız.
Selam olsun sizlere bu bölgede yaşayan insanlara tanıdıklarıma, tanımadıklarıma.
Karadenizliler, sağlam ve köklü gelenekleri, seçkin özellikleriyle toplumuzun gelişmesine sürekli katkıda bulunan ve geleneklerine bağlı yurtsever insanlardır.
Aynı zamanda yeniliklere açık, atılımcı yapıları, sosyal karakterlerinin belirgin bir diğer çizgisini teşkil eder.
Bu özellikleriyle, memleketimizin ve milletimizin her zaman birer güvencesidirler.
YAZIYA YORUM KAT