
Bilim Tanrı'yı İspatlayacak
Dünyanın en önemli gen uzmanı olarak tanınan Dr. Francis Collins, eskiden ateistti ama genleri incelemeye başlayınca inanmaya başladı.
Dünyanın en önemli gen uzmanı olarak tanınan eski ateist Dr. Francis Collins, “Genetik yapımızın mükemmelliği sadece Tanrı’nın eseri olabilir. Bilimin ilerlemesi Tanrı’nın varlığının kanıtlanmasını sağlayacak. İnsanların inançlı olmasını sağlayan genlerin sadece mucizevi bir şekilde aktif hale geldiğini kanıtlayacağız” dedi.
ABD’nin en önemli haber dergileri olarak gösterilen Time, Newsweek ve Wired, bu haftaki sayılarında din konusuna ayırdı. Time, “Bilim ile din rasındaki mücadelenin 21’inci yüzyıla damgasını vuracağını” belirtirken, Newsweek “Dinin siyaset üzerindeki gücü artacak. Laiklik bir çok Batılı ülkede yeniden masaya yatıralacak” yorumunu yaptı. Wired ise dini akımların güçlenmesinin yeni bir ateizm hareketi doğurduğunu ve inanan ile inanmayanlar arasında ciddi bir çatışma yaşanacağını savundu.
ARAŞTIRMA BAŞLADI
Din konusuna ilişkin en tartışma yaratcak haber dosyası Time dergisinde yayınlandı. Time’a konuşan ünlü ateist Richard Dawkins, evrim teorisini savunarak, “Bilimsel ilerlemeler, insan vücudunu hatta duygu ve davranışlarını genlerin belirlediğini gösterdi. Genetik yapımızdan milyarlarca yıllık bir süreçte değişti ve sonuçta tesadüfen modern insan ortaya çıktı” dedi. Dawkins’in iddialarına yanıt dünyanın en önemli gen uzmanlarından biri olarak gösterilen Dr. Francis Collins’ten geldi. Eskiden bir ateist olan Dr. Collins, 1993’ten bu yana Human Genome Research Institute’un direktörlüğünü yapıyor. Dr. Collins’in öncülüğündeki 2400 kişilik bir ekip 3 milyarlık bir dizilimden oluşan insanın genetik yapısını çözmüştü. Dr. Collins, Time’a yaptığı açıklamalarda, Tanrı’nın varlığını bilimsel olarak kanıtlayacak bir araştırma başlattıklarını belirterek şöyle konuştu:
* Evrimi savunanlar insanın genetik yapısının yüzde 99’unun maymunlarla aynı olduğunu vurgulayıp duruyor. Ancak farelerle ve yüzlerce farklı türle de yüzde 90 oranında aynı genetik yapıyı paylaşıyoruz.
* DNA ve genetik dizilim üzerine yaptığımız yüzlerce araştırmanın sonucunda “İnsanlar neden Tanrı’ya inanıyor?” sorusunun cevabını bulamadık. Mükkemel genetik yapımızda bizi Tanrı’ya inanmaya iten biyolojik bir yapı bulunmuyor.
* VMAT2 adlı gene sahip olanların daha inançlı olduğu ortaya çıktı. Buna “Tanrı geni” adı verildi. Bu geni aktif olmayanların ise inançsız olduğu ifade edildi. Fakat şimdiye kadar yaptığımız araştırmalarda VMAT2’nin aktif hale gelmesini sağlayan dış bir etken bulamadık. Ne çevrede olan değişiklikler ne de kalıtsal nedenler VMAT2 üzerinde etkili oluyor. Tanrı geninin mucizevi bir şekilde aktif hale gelip insanlarda inanç olgusunun meydana geldiğini düşünüyoruz. Yani ancak Tanrı’nın isteğiyle inanç geni harekete geçiyor. VMAT2’nin gizemini çözeceğiz. Böylece Tanrı’nın varlığını ilk kez bilimsel olarak kanıtlamış olacağız.
Ateistler birlik oldu
Wired dergisine konuşan Dr. Richard Dawkins, dine karşı yeni bir hareket başlattıklarını açıkladı. Dawkins “Yeni Ateistler” adı verilen oluşumun üye sayısının 30 milyonu bulduğunu belirterek, “Dinin kamusal hayat üzerindeki rolü arttıkça tepki de artıyor. Bilime dayalı yeni bir inanç sistemi kurmak istiyoruz. Dinler arasındaki çatışma radikalizmi besliyor. Dinler tüm medeniyeti yok edebilir” dedi.
Dindarlar giderek güçleniyor
Newsweek dergisi, ABD ve Avrupa’da dinin siyaset üzerindeki etkisinin giderek arttığını demokratik yapıların tehdit altında olduğunu vurguladı. Newsweek’te yayınlanan Londra Üniversitesi’nin araştırması ise dini grupların daha da güçleneceğini demografik verilerle ortaya koydu:
* Avrupa’da nüfusun yüzde 53’ü laik, yüzde 47’si dindar. İbadet edenlerin sayısı azalıyor.
* Fakat dindar ve muhafazakar aileler, daha fazla çocuk yapıyor. Muhafazakar kesimdeki doğum oranları yüzde 40 daha fazla.
* Sonuç olarak, 2045 yılında dindarların oranı laikleri geride bırakacak. Eğer trend böyle devam ederse 2075’te nüfusun yüzde 63’ü dindar, yüzde 37’si laik olacak
HABERE YORUM KAT
İnsan eşrefi mahluktur. Şeytan olmadığı kadar melekte değildir. İnsani insan yapan kendisini bilmesi,yaradanını keşfedebilmesidir. Sekülerist yaşam tarzının insanlığı kuşattığı günümüzde, bilim bir takım inançsız insanların elinde dine karşı silah olarak kullanılmak istenmektedir. Bu noktadan hareketle bilimsel çalışmaların söz konusu gayretlere girmesi hayırlı neticeler getirebilir. Elbette inanan insanlar için Allah'ın ispatına gerek yoktur. Ateistler için faydalı olacak kanatindeyim.
Yanıtla (0) (0)Eger ispat istiyor ise birileri birilerinden,sunu adil bir sekilde yapalim.Ispat bekleyenler ,lütfen önce herhangi bir duygu ve hislerini, görüntülü olarak masaya koyabiliyor iseler ,onlarin silahi bezden büyük derim.ALLAHIN VARLIGINA ISPAT GEREKMEZ YASANIR:HISSEDILIR:DUYULUR:VE DE OKUNUR:OKUYUN!OKUYUN ! BÜTÜN SORULARINIZIN CEVABI KITAPLARIN EN BÜYÜGÜNDE VE EN KUTSALINDA.ILIMINDE KAYNAGI O KUTSAL KITAPTIR:
Yanıtla (0) (0)asrın silahıyla silahlanmak zorundayız,bu asırda dine karşı tehlike bilimden geliyor biz de bilim silahını kullanarak din düşmanlarıyla mücadele edebiliriz,bir iğne ustasız olmaz,bir resim ressamsız olmaz,bir fiil failsiz olmaz,bir köy muhtarsız olmaz,öyleyse bu kainat ve içindekilerde ustasız olmaz onlarıda bir yapan var, Kainat mescidi kebirinde kur an kainatı okuyor oma kulak verelim.
Yanıtla (0) (0)tanrıya inanmak birilerinin ispatlaması gerekmiyor.tanrının var olduğunu ininan inanmayan herkes biliyor.kimsenin bunu ıspatlamasına ihtiyacımız yok.inanan için o zaten vardır.ispata ihtiyaç duymaz inanmak yeterlidir.böyle şeylerle insanların kafasını gereksiz yere meşgul etmeyin.
Yanıtla (0) (0)"dinin kamusal hayat üzerindeki rolü arttıkça tepki de artıyor.dinler arasındaki çatışma radikalizmi besliyor.dinler tüm medeniyeti besliyor" yorumu tanrının varlığını ıspatlama çabasından değil,insanları,medeniyetleri istenilen sınırlara hapsetme çabasıdır bence.tabi bunu yapmanın en güzel yoluda "bilim" denen egemenlik sopasıyla yapmaktır.yapılmaya çalışılan şeyler "bilim" hisvesiyle yapılırsa hem inananlar hemde ateistler tarafından gelebilecek tepkilerin önüne set çekilir ve asıl yapılmak istenen her ne yolla olursa olsun egemenlik altına alma da tepkisiz bir şekilde sağlanmış olur.bizim bunlara karnımız tok sayın"bilim adamı"
Yanıtla (0) (0)