Bizim mucitlerden zoraki icatlar
Baştan yazalım;
Biz Karadenizliler genel olarak zeki, çevik, vefakâr, mangal yürekli insanlarızdır.
Bu özelliğimiz ulusal medyada çoğu zamanda yer buluyor. Büyük çoğunluklada olumlu tepkiler alıyoruz.
Bilhassa icat ile ilgili gelişmeler çok dikkat çekiyor.”Bak işte tam Karadenizli” diyor herkes.
Ama maalesef son dönemlerdeki gözlemlerime dayanarak yazıyorum, icat konusunu sanki biraz abarttık.
Artık olur olmaz her icatı, ulusal medyada görür olduk. O kadar icat kirliği oluşmaya başladı ki zekice yapılmış bir çalışma bile dikkat çekmez oldu.
Bunun en büyük nedeni tabiri caizse Laz usulü yapılmış bir çalışmayı gören bir diğer hemşerimiz “bende yaparım ne var bunda” deyip bir şeyler yapıyor. Yapıyor yapmasına da ortada iyi bir şey yok. Yok, olunca da icat intibaımız yerlere düşüyor.
Rize’de görev yaparken bizim Laz mucitlerin haberlerini bizzat kendimiz keşfedip yapardık. İcat sahibini konuşturmak içinde bin dereden su getirirdik. Ama şimdilerde bakıyorum da çok basit bir icat yapan bile hemen basın mensubu arkadaşlarımızı arayıp “biz bir şeyler yaptık gelip görün” Yani kısaca bizi haber yapın diyorlar.
Belki bazı basın mensubu arkadaşlarım da bana kızacaklar ama bir kısım icat varı haberlerde zorlama vede abartı var. Belki oradan olumlu gözükebilir. Ama buradan bakınca bir kısım icat haberleri olumsuz intiba bırakıyor. Her türlü icat, medya ile paylaşılınca gerçek anlamdaki icatlar üzerinde gölge bırakır.
Umarım bir kısım bizim mucitler, bir kısım zoraki icatlarından vazgeçerler.
Hayatı kolaylaştıran, aynı zamanda yüzlerimizde tebessüm bırakan gerçek icatlar temennisiyle…
İNSAN HUZUR BULUR YAYLALARINDA
HER GECE DÜŞÜMDE RUYALARİMDA
ÇOK ÖZEL YERİ VAR DÜNYALARIMDA
İLHAM KAYNAĞİMDİR BİZİM ORALAR.İNSAN HUZUR BULUR YAYLALARINDA
HER GECE DÜŞÜMDE RUYALARİMDA
ÇOK ÖZEL YERİ VAR DÜNYALARIMDA
İLHAM KAYNAĞİMDİR BİZİM ORALAR.
YAZ GELIR YAYLALAR DOLAR ŞENLENIR
BÜLENT TULUM ÇALAR HERKES EYLENİR
SEVDALİLAR HORONLARDA BELLENİR
SEVDALIK VATANİ BİZİM ORALAR.
“ Bizum Ezgiler “ Köşesi
Gözlerin Karayemiş
Bu hafta sizlerle sözleri araştırmacı yazar Fatih Sultan Kar’a ait olan ve genç müzisyenlerimizden Çamlıhemşinli Fatih Reyhan’ın seslendirdiği “Gözlerin Karayemiş” adlı türkünün ilk ve son mısrasını paylaşıyorum.
Melyatun deresinde
Yakalandum çiseye
Nazar boncuğu olsam
Giyduğun elbiseye
Kapınızun onine
Karaüzüm asması
Nede yakışur sana
Rize bezi basması
“ Kripto “ Köşesi
Boş Bardak
Boş bardak taşar mı?
İçinde hiçbir şey olmayan bir bardak nasıl taşar ki?
Bardağın içi boş görünse de gerçektenden öylemidir? Değildir tabii ki. O bardağı dolduran ama görünmeyen nedenler vardır. Sadece taşınca anlarsınız. O zamanda iş işten geçer mi bilemem?
Bide o boş bardağa daha farklı olarak, müzikal açıdan bakalım.
Nasıl yani derseniz. Fettah Can adlı müzisyenin “Boş Bardak” şarkısıyla.
Şöyle der.
Her insan bazen şaşar
Kendi sınırlarını aşar
Sen ne söylersen söyle
Boş bardak bir gün taşar.
Peki taşınca…
En iyisi Fettah Can’ın son sözüyle tamamlayalım “İşte o zaman konuşmadan uzaklaşırız”
Bu kriptoyu kendim değişire ediyor ve “Boş Bardak” şarkısını çok seven Onur’lu emmioğluna ithaf ediyorum.
… Ve Son Nokta.
Yaşama bazen de bardağın boş tarafıyla bakmak lazım.
YAZIYA YORUM KAT