Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ecevit'e Anayasa Kitapçığı fırlatıp kriz çıkarınca Türkiye büyük bir krize girmişti. 3.5 milyar dolarlık net sermaye çıkışıyla döviz fiyatları ve faizler tırmanışa geçmiş, kriz öncesi 670 bin TL olan dolar Nisan'da 1 milyon 161 bine tırmanmış, toplam fatura 20 milyar dolara vurmuştu.

Cumhurbaşkanı Sezer, Yargıtay Başsavcısı Ok yerine sunulan beş isimden en çok oy alanı değil, ikinci sırada oy alan Yalçınkaya'yı seçmişti. Başsavcılık için 12 Nisan'da yapılan seçimlerde, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker 146 oy alırken, Yargıtay Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya ile 2. Ceza Dairesi Başkanı Nedim Baran 95 oy almıştı.

Cumhurbaşkanı Sezer'in ezici çoğunlukla oy alan aday yerine, ikinci sıradan atadığı Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya da Sezer'den el almışa benziyor. Yalçınkaya'nın Türkiye'ye bir günlük faturası Sezer'i geçti ve 22 milyar dolara çıktı.

BORCUMUZ 5 MİLYAR DOLAR YÜKSELDİ
Borsadaki şirketlerin değeri, dünkü dalgalanmalar nedeniyle bir günde 17 milyar dolar birden düştü. Faiz ve kur artışı da Türkiye'nin yıllık borcunu 5 milyar dolar yükseltti.

Dış piyasalarda global dalgalanmanın şiddetini artırması, içeride ise davanın yol açtığı belirsizlik ortamı Türkiye ekonomisine 22 milyar dolar civarında fatura çıkarttı. Bu kaybın 17 milyar doları borsada yaşanırken faiz ve kurlardaki artış Türkiye'nin borç stokunun 5 milyar dolar yükselmesine neden oldu. Sonuçta Türkiye ekonomisi, ìkara pazartesi"yi 22 milyar küçülerek atlattı.

YARISI DIŞ KAYNAKLI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından AK Parti'nin kapatılması yönünde cuma günü açılan davanın en belirgin etkisi borsada hissedildi. Borsa dün günü yüzde 7,5 kayıpla kapattı. Buna göre, cuma günü borsada işlem gören şirketlerin hisse değeri 217 milyar dolarken, pazartesi günü borsa kapandığında şirketlerin toplam değeri 200 milyar dolara düştü. Borsa uzmanları, 17 milyar dolarlık bu faturanın yarısının davadan kaynaklandığını, diğer yarısının ise dış konjonktürün aşırı bozulması nedeniyle oluştuğunu ifade ettiler.

KUR VE FAİZ ARTTI
Öte yandan, dün yine iç ve dış kaynaklı olumsuz şartlar hem döviz kurlarını hem de faizleri yükseltti. Cuma günü Hazine iç borçlanma senetlerinin gösterge niteliğindeki bileşik faizleri yüzde 17.77 seviyesinde bulunken, dün bu faizler önce yüzde 18.63'ü gördü, daha sonra da yüzde 18.37'ye geriledi. Merkez Bankası faizlerinin yüzde 15.25 oldu dikkate alındığında, 3 puanı aşkın bu fark, risk artışının düzeyini ortaya koydu. Cuma gününü 1.23'ten kapatan dolar kuru, dün en yüksek 1.2755'e kadar çıktı. Ancak daha sonra tepki alımlarıyla 1.2635'e geriledi. Euro da önce 2.050'ye çıkmasına karşın günü 1.99'dan kapattı.

1 MİLYAR DOLAR DÖVİZ ÇIKTI
Kara pazartesinin Türkiye ekonomisine etkisi büyük ölçüde borsada yaşanırken, kur ve faizlerde çok büyük artış yaşanmaması faturayı küçülttü. Bununla birlikte, yapılan hesaplamalara göre kur ve faizlerdeki artışın Türkiye'nin genel devlet brüt borç stokuna etkisi yıllık bazda yaklaşık 5 milyar doları buldu. Bunun 3 milyar doları faiz artışı, 2 milyar doları da kur artışından kaynaklandı. Ancak borç stokundaki bu artış, birebir bir günlük etkiyi ifade etmiyor. Dün piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmeler Türkiye'den yaklaşık 1 milyar dolarlık da döviz çıkışına yol açtı. Bonodan çıktıktan sonra uzun süredir gecelik borçlanmada bekleyen yabancı yatırımcılar, dün 900 milyon doların biraz üzerinde döviz satın aldı. Uzmanlar, dolar kurunun 1.20 YTL seviyesine ulaştığı günden bu yana yabancı çıkışının hızlandığına işaret ederlerken kurun 1.20'den 1.26 YTL seviyesine çıkış sürecinde yabancıların yaklaşık 4 milyar dolar döviz satın aldığını bildirdiler. Uzmanlar, iç dış konjonktürdeki olumsuz gelişmelerin yabancı çıkışını çok büyük düzeyde hızlandırmadığını, ancak girişleri gözle görülür biçimde yavaşlattığını belirttiler.

YABANCILAR SATTI YERLİLER ALDI
Öte yandan, borsada kalma yönünde eğilim gösteren yabancıların dün borsada bir miktar çıkışa geçtiği de gözlendi. Dünkü hızlı düşüş sırasında yabancı yatırımcılardan Opus 77 milyon YTL, Raymond James 94,9 milyon YTL, Morgan Stanley 50,3 milyon YTL ve HSBC de 55,7 milyon YTL'lik hisse satışı yaptı. Buna karşılık Garanti Bankası, Yapı Kredi, TEB ve AK Yatırım'ın alımları dikkat çekti.