Sevgili okurlarım, bir haftadan beri aranızdayım. Sahilden çok, köylerde ve yaylalarda kalmayı tercih ediyorum. Sahiller hem çok sıcak, hem de aşırı nemli.

Tatil ve turistlik bölgeler dolup taşıyor. Yer bulmak mümkün değil. Ayder'e girip çıkmak işkenceye dönüştü. Bölge adeta Arapların istilasına uğramış durumda.

Konaklama fiyatları, Bodrum'u aratmayacak nitelikte. Maçka Zitaş'ta konaklama ücreti kişi başı 150 TL.

Doğayı, temiz havayı satıyoruz. Hizmet kalitesi, bütün tesisler için çok zayıf.

Bu tesislerde görev yapacak görevlileri, mutlaka  meslek içi eğitimden geçirilmeli, Ege ve Akdeniz'deki büyük otellerde staj yaptırılmalı.

***

Ardeşen'den benim köyüm olan Yukarıdurak köyüne gittim. Ardeşen çıkışı ile Sıfat mevki arasında, döşenmiş taşlar çok kötü. Köy yolları iyi. Belediye sınırları içerisindeki yol rezalet. Sevgili dostum Ardeşen belediye başkanı Hakan beye duyurulur.

Yukarıdurak Merkez tarihi köprü ile okul önündeki köprü arasındaki 300 metrelik yol mutlaka betonlanmalı. Ardeşen kaymakamı ile köylerden sorumlu il Encümen üyelerine duyurulur. Devletin parasıyla yapılan hizmetlerde, ayrım yapmayıp, herkese eşit hizmet vermeliler. Ya da başka sebeplerden dolayı bu köyü dışlamayın.

***

Yine aynı bölgedeki Yazıcılar, Kartıcılar ve Sebalar mahallesi dere kenarında. Çay bahçelerinin yüzde 40'i gitmiş. Dere ve sel mahalleyi yutacak.

Muhtar ve köy halkının defalarca dilekçeleri var. Dilekçeler, evraktan dışarı çıkamıyor.

Rize Milletvekili Hasan Karal'a rica etmiştim. O da Rize İl Genel Meclisi Başkanına havale etmişti

Netice yok. Aynı mahallede, Nozoponi’den köprüye kadar dere ıslahı yapılması acil ve zorunludur. Yoksa dere, mahalleyi yutacak. Vekil Hasan Karal'a, Ardeşen kaymakamına ve mangalda kül bırakmayan yerel siyasetçilere duyurulur.

***

Pazar Sulet köyü (Dağdıbı) sahilden 10 kilometredir. Dere kenarına kadar yollar betonlanmış. Köprüden mahalleye 3–4 kilometre mesafededir. Yol rezalet. Mahalledekiler perişan. Bu yol mutlaka betonlanmalı. Hatırnaz mahallesinde(Faruk-Fahrettin Hatırnaz) evlerinin önü çöküyor, mutlaka taş duvar yapılmalı. Yıllardan beri ölçülüyor, biçiliyor,netice yok. Pazar kaymakamına duyurulur.

***

Halk arasında “İsrail Kelebeği” diye bilinen canlı, meyve ve sebzeleri kurutuyor

Son 3–4 yıldan beri Karadeniz Bölgesi’ni istila eden ve halk arasında “İsrail Kelebeği” diye bilinen ve meyvenin her çeşidi başta olmak üzere, sebzelerin tümünü istila eden ve kurutan kelebekler, vatandaşı da rahatsız ediyor.

Önceleri sadece sahillerde görülen bu kelebekler, köyleri de istila etti. Hem sebzeleri kurutuyor, hem vatandaşı rahatsız ediyor.

Önlem alınmaması durumunda, ileriye yönelik tehdit oluşturduğunu belirten vatandaşlar, “İl valileri, kaymakamlar, Tarım il müdürleri ve Tarım Bakanlığı bu kelebek türlerini araştırmalı ve önlem almalıdırlar. Bunu başımıza İsrail bela etti, yakında bize ilaç satarlar.” diyorlar.

İsrail Kelebeği mi?

Bu kelebek, bizim kelebek değil.

Bu kelebek, başka kelebek..

Bu kelebekler, tüm Karadeniz sahilini istila ettiler.

Ben, yıllardan beri boşuna yazmıyorum.

Her gelen turist değildir. Turist kimliği adı altında ajandır.

Genetiğimizi, doğamızı, eko-sistemimizi bozuyorlar, araştırıyorlar.

Bölgede yüzlerce, resmi makamlara intikal eden olay var.

Bitki ve böcek türlerini ülkelerine kaçırmak isterken yakalanan yabancılar var.

Domates, salatalık, fasulye ve diğer tüm sebzeleri yok ediyor, kurutuyor.

Meyvelerin suyunu emiyor, çiçekleri kurutuyor.

Bütün bahçeleri istila etmiş, insanları rahatsız ediyor.

Gece- gündüz ayrımını yapmadan, insanların üzerine konuyor.

Halk tedirgin ve kaygılı.

Araştırılması ve önlem alınmasını istiyor.

Dahası, bu kelebekler, bölgeyi ciddi anlamda tedirgin ediyor.

***

Vatandaş söylüyor.

“Bu İsrail’in işidir. Bu kelebekler onlar başımıza bela ettiler. Şimdiden, kelebeklere yönelik ilaçlar piyasaya sürüldü”

Bu vatandaşın iddiası, elimde belge yok.

Tarım bakanlığının bu konuda açıklaması var.

Gerçeği kabul ediyorlar. Çaya zarar vereceği için ilaçlama yapamıyorlarmış.

Ancak, bu kelebeklerden ben de rahatsızım.

Varlıklarında haberdarım.

10 günden beri aranızdayım.

Her gittiğim yerde aynı konu konuşuluyor.

Valiler, Kaymakamlar, Tarım il ve ilçe müdürleri, Tarım Bakanlığı, ya da ilgili kurumlar.

Lütfen, bu kelebek türlerini araştırın ve önlem alın.

Bu kelebekler, çocukluğumuzun hayallerini süsleyen, güzelim kelebekler değildir.

Dost görünmüyor, zarar veriyor, rahatsız ediyor.

Bu kelebek, başka kelebek.

Beyler uyumayın.

Bölgemizde ajanlar cirit atıyor

Karadeniz elden gidiyor.

Hepinize sevgiler.