Ç. Rizespor Kulüp Başkanı Abdülkadir Çakır, ilk yarıda bulundukları yeri hak etmediklerini belirterek, ''Sezon başında yaptığımız çalışmaların ardından ilk yarı sonunda topladığımız 29 puan bizi tatmin etmedi. Hedeflediğimiz en azından 32 puandı. Buna ulaşamadık. Ancak bunca hakem hatası ve yanlış kararların verildiği bir ligde toplanan 29 puanı başarı olarak görüyorum'' diye konuştu.

Hiçbir zaman başarısızlığı birilerine yüklemenin peşinde olmadıklarını ifade eden Çakır, ''Ancak alınan kötü sonuçlar sonunda bizi nasıl camianın önde gelenleri ve taraftar eleştiriyorsa, yönetilen kötü maçlar sonunda da hakemleri biri eleştirmeli ve sorgulamalı'' değerlendirmesini yaptı.

Birçok kulübün ekonomik kriz ve maddi imkansızlıklara rağmen camiaların mutluluğu için fedakarlık yaptığını anlatan Çakır, şöyle devam etti: ''Kulüp başkanları sezon başlamadan önce elini taşın altına koyarak transfer yapıyor. Bizim gibi Süper Lig hedefi olan takımlar Bank Asya 1. Lig'de birçok futbolcuyu oynatabilmek için yüksek bedeller ödüyor. Ancak maç içerisinde yaşanan hakem hataları emeklerimizin heba olmasına neden oluyor. Bu kadar çok hakem hatasını bu lig kaldırmaz. Kulüpler nasıl başarı oranlarını devre arasında değerlendirmeye alacaklarsa, hakemler de ellerini vicdanlarına koyarak teraziye çıksınlar. Eksilerinin mi artılarının mı fazla olduğuna bakıp ona göre iş yapsınlar.''

Çakır, en ufak bir eleştiriye tahammülü olmayan camiaların başarılı olamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Canımız yandığı zaman kimseyi eleştirmeyelim mi? Buyursunlar gelip ensemize vurup ağzımızdaki ekmeği alsınlar. Bizden böyle yöneticilik yapmamızı bekliyorlarsa yanılıyorlar. En ufak açıklamada kulüp başkanlarını, futbolcuları disiplin kuruluna sevk edenler, önce kendilerini vicdan muhasebesine çeksinler. Bu ülkede acıktığı için baklava çalanlar ceza alacak, bir kulübün emeğini, geleceğini, taraftarın hayallerini yıkanlar yan gelip yatacak. İkinci yarı çıkıp yine maç yönetecek. Biz de 'buyurun gelin baş köşeye oturun' diyeceğiz. Yok öyle yağma. Hesap sormasını bilenler hesap vermesini de bilecek, bilmiyorsa öğrenecek.''