BU SALTANATA SON VERİLMELİ
Devlet kiraladığı aracın bedelini piyasa değeri üzerinden 3 yıl içinde firmaya ödüyor. Ve üç yıl sonra, parası ödenen araçlar sahiplerine teslim ediliyor.. Bu mantığı anlamış değilim..
*
Devlet, 2017 yılında.. “ Hizmet Alımı Yöntemi “ ile, yaklaşık 14 bin araç kiralamış. Bu araçların yakıtı, şoförü, bakımı devletten. Ayrıca bu araçlar sivil plakalı olduğu içinde, kimlerin hizmetinde olduğu bilinmiyor. Türkiye’de 200 bin makam aracı bulunuyormuş...
Kendi binalarını terk eden devlet, lüks gökdelenlere kiraya çıkmış. Bu kadar zengin miyiz? Devlet küçülüyor, binalar büyüyor. Yetişmiş önemli bürokratlar gönderiliyor, yerlerine iş bilmez, devleti tanımaz liyakatsizler getiriliyor..
Sadece bir örnek. İlhan Hatipoğlu. Türkiye’de parmakla gösterilecek başarılı birkaç bürokratlardan biriydi. Bütçe Genel Müdürü olarak, 4 veya 5 dönem Türkiye’nin bütçesini, kusursuz bir şekilde hazırladı, sundu.
Müsteşar yardımcısı olarak önemli görevlerde bulundu. Maliye’nin parlak bir bürokratı idi, Bir önceki bakan tarafından görevinden alındı.. 3-4 yıldan beri atıl durumda.. Koordinatör veya müfettiş yapıldı. Araç ve bina saltanatı konusunda çok ciddi bir çalışması yapmış, dönemin bakanlarına sunmuş ama etkili olamamış.(Tarihten bir yaprak.)
*
Başka bir örnek daha . Sular altına gömülen Hasankeyf’e 100 trilyon harcandığı söyleniyor, doğru mu? Kamu kurumlarına kiralanan binalar keza öyle.. 5 yıllık kirası ile aynı bina satın alınabiliyor.
Bakanlık kaynaklarına göre, sadece bir yıl içinde, kiralanan lojmanlar, hava ve deniz taşıtları, personel servisi için 5 milyar ücret ödenmiş. Kiralanan hizmet binaların yıllık bakım onarım gideri 2 milyarmış...
Araç saltanatına son verilmeli. Lojmanların tümü satılmalı., Kamu kurumlardaki yemekler, Personel servisleri, Makam araçlarını tarihe gömmeli. Genel müdür ve üst düzeydeki bütün bürokratlara verilen” Temsili giderleri” kaldırılmalı.
Avrupa’da başbakanlar ve bakanlar bisikletle işe gidip -geliyorlar..Odacı,çaycı,en düşük memur kendi imkanları ile işe gidiyorsa , Genel müdür ve üst düzeydekiler de, garajlarındaki lüks araçlarını görücüye çıkarsınlar ve işe öyle gitsinler. Yatırımlar mutlaka denetlenmeli ve gerçek değer üzerinden yapılmalı
*
Kamuda ;Bakan yardımcıları dahil, yüksek Yargı başkan ve üyelerinden (Danıştay-Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay) Hakimler Yüksek Kurulu Üyeleri, Üst Kurul başkanları ve üyelerinden, Cumhurbaşkanlığındaki bütün bürokratlarından…TBMM ve bakanlıklardaki makam sahiplerinin tümünden, askeri sivil nerede makam aracı ve koruma varsa tümü kaldırılmalı..
İçişleri gibi önemli bakanlıklarda bulunmuş, terör odaklarına hedef olmuş kişiler hariç , bütün eski ve yeni siyasetçilerde bulunan araç ve korumalar geri çekilmeli..
Cumhurbaşkanı, Meclis bakanı ve görevdeki bakanların dışındaki tüm koruma ve araçlar kaldırılmalı. Vali, Belediye başkanı, Emniyet müdürü, kaymakam ve bütün kamu görevliler kendi araçları ile iş gitmeli..
Resmi olmasa da herkes biliyor ki, illerde vali hanımlarına bile makam aracı ve koruma tahsis ediliyor. Maliye bakanı Berat Albayrak ’in bu konuda ciddi bir çalışması olduğunu biliyorum. Bakan Albayrak, araç ve bina saltanatına son verirse tarihe geçecektir..
YAZIYA YORUM KAT