1. YAZARLAR

  2. Seyfullah FIRAT

  3. Bunca şehidimizin hesabını kimler verecek?
Seyfullah FIRAT

Seyfullah FIRAT

Yazarın Tüm Yazıları >

Bunca şehidimizin hesabını kimler verecek?

A+A-

Gün geçmiyor ki şehit haberleri yüreklerimizi dağlamasın.
Gün olmuyor ki birkaç tane askerimiz kahpelerin tuzaklarına düşmesin. Bir yandan şehitlerimizin acılarıyla yüreklerimiz yanarken, diğer bir yandan da yüzlerce soru işareti beyinlerimizi kuşatıyor ve cevap bekliyor. Her vatanseverin hafızası ve sağduyusu allak bullak olmuş. Neler olup bittiği, nelerin yapılmak istendiği, bilinen ve seslendirilenlerin ardında hangi kirli hesapların döndüğü şüphe ve kaygıları arasında beyinlerimiz mengeneye sıkışmış gibi zonklayıp duruyor.
Türk Genelkurmayı uzunca bir zamandan beri askeri operasyonun gerekliliğini yüksek sesle seslendirirken, bu ülkede birileri öfkeyle kalkan zararla oturur diyerek kendince ahkâm kesiyordu. Irak’ta devlet varmış veya Irak’ta bulunan ABD Askerleri sanki Türkiye’nin dostlarıymış gibi yine birileri Talabani ve Barzani soytarılarından medet beklerken gaflet ve delaletlerinin ucunu Amerikalı Koordinatör atama noktasına kadar vardırıyorlardı. Talabani’den teröristlerin elebaşlarını Türkiye’ye teslim edin beklentisi içerisinde diplomasi yaptığını zanneden kuş beyinlilere karşı Talabani, ‘Bizden kimselerin teslim edilmesini beklemeyin. Bırakın terörist, bizden bir kedi dahi teslim alamazsınız’ şeklindeki terbiyesizliği ve ukalalığı karşısında aklı başına gelenler şimdi ‘Barzani bizim muhatabımız olamaz’ diyerek işi geçiştirmeye çalışıyor.
Daha düne kadar ABD’ye sormadan evindeki yatağına yatmaya gidemeyenler şimdi ABD’ye efelenebiliyor ve nihayetinde askerimize sınır ötesi hareket yapabilmesinin önünü açan teskere olayı TBMM’den geçiyor. Tabii bu süreç devam ederken koskoca bir yaz mevsimi hovardaca harcanıyor ve kış mevsimine gelip dayanmış bulunuyoruz. Şimdi herkeste bir efelenme, herkeste bizi hayretlere düşüren bir cesaret ve birkaç ay öncesinin tam tersi bir tavır gözleniyor. Aklımız almıyor ve cevap bulamadığımız sorular altında öfkemizden nefes alamaz oluyoruz. Bu günlere gelene kadar çok şeyler oldu. Köprülerin altından çok sular aktı. İki bine yakın namlunun Türkiye’ye çevrildiği söylentileri var. İş bu kadarla da kalmıyor, kuzey Irakta PKK halkın içerisine girmiş, köylerde barınma imkânı elde etmiş, modern silahlarla donatılmış, başkaları tarafından eğitilmiş ve savaşa hazır hale getirilmiş binlerce peşmergenin varlığı söz konusudur. Bütün bunlar olup biterken uykuda kalan veya uyanık olanların seslerini duymayanların şimdi aniden çizmelerini giymeleri de pek anlaşılabilir bir durum değildir. En azından ben anlamakta zorlanıyorum.
Koskoca bir yaz mevsiminin boşa geçirilmesinin, bahsettiğimiz aleyhimizdeki gelişmelerin ve ileriki günlerde cereyan edebilecek muhtemel aksiliklerin hesabini birileri zamanı gelince mutlaka verecektir. Bu yazı yazılırken on iki tane civanımızı şehit verdiğimiz haberiyle irkildim. İki yüz kişilik bir terörist gurubun saldırısına uğramışlar. İki yüz kişilik bir eşkıya sürüsü bu ülkenin sınırları içerisinde toplu bir eylem yapabiliyorsa bu ülkede hesap vermesi gerekenlerin sayısı çoğalacak gibime geliyor. Siz bölgenin her tarafına binlerce asker yığarsanız bana göre yanlış strateji yapmış olursunuz. Çünkü hedef arayan teröristin işini kolaylaştırmış olursunuz.
İşin sağı ve solu, belki bir gün altı ve üstü adam gibi sorgulandığında bu ülkede adaletin huzuruna çıkıp hesap verecek çok kimseler olacak. Öyle ya! Bu kadar vatan evladının hesabini birileri mutlaka vermelidir. Allah bütün şehitlerimize rahmetlerinin en sonsuz olanını nasıp etsin. Allah kahraman ordumuzu muzaffer eylesin. Allah milletimize sabır ve metanetler ihsan etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
14 Yorum