ÇARE NEREDE?
Bir mahallede herhangi bir apartmanın tuvalet borusu patladığında koskoca bir apartmanı veya apartmanın bulunduğu mahalleyi tepeden tırnağa necasetle kirlenmiş olarak addetmek akıl ve izan işi değildir.
Böylesi bir istenmedik durumda patlayan boru yerinde tamir edilir veya derhal değiştirilerek sorun giderilmeye çalışılır. Siz delik boruyu değiştirme yerine apartmanın tesisatını toptan değiştirmeye kalkarsanız elbette ciddi külfetlere girmiş olursunuz.
Her zararlı olay mutlaka etrafına daha fazla zarar verilmeden bertaraf edilir veya her yanlış daha başka yanlışlara yol açmasın diye zıddı olan doğrularla zamanında düzeltilir.
Toplumların hayatı da tıpkı insan hayatı gibi doğrularla yanlışların, istendiklerle istendik olmayanların karışımı veya harmanı gibidir. Yanlışlardan veya istendik olmayanlardan kurtulmak uğruna doğrulardan veya istendik olanlardan asla imtina etmemeliyiz.
Güzelle çirkin, doğruyla yanlış, küçükle büyük, azla çok gibi zıtlıklar yalnız kavramlarda değil, toplumun her kesiminde hayatiyet bulabildikleri kadar kişilerin hayat serüvenini de birlikte belirlerler. Her yanlış insana doğruyu çağrıştırır veya her doğru insanlara yanlışları da işaret etmiş olacağından ders alanlar için hayra işarettir.
Biz de bu sebeplerle diyoruz ki; bağırsaklarımızda pislik var diye bedenimizi toptan çöpe atamadığımız gibi, devletin her hangi bir kesitinde de üç beş satılık soysuz çıktı diye o kurumu toptan imha edemeyiz veya imha etmeye kalkmamalıyız. Bunun aksını istemek pireden sebep yorganı yakmaya benzer.
Nasıl ki; ormandaki zararlı bir dikeni yakmak için koca bir ormanı yakmaya gönlünüz rıza göstermez ise, devletin cıvatalarından birisi veya bir kaçı yalama yaptı diye koca bir devleti tepeden tırnağa yeniden restore etmeye kalkamazsınız.
Devletler birileri istedi diye yapay bir yapılanma sonucu kurulmaktan daha çok, tarihi tekâmüllerin, sosyolojik hadiselerin olgunlaştırdığı bir düzlem içerisinde kurulurlar.
Devletlerin hayatında süreklilik esastır. Bu ilke veya ilkeler zinciri koptuğunda eksen kayması gündeme gelir. Bugün birileri her ne kadar eksen kayması veya yörünge kayması yok dese de, bize göre çok ciddi bir çözülme ve kopmalarla yüz yüze gelmiş haldeyiz.
Türkiye’de güçler arası zıtlaşmalar her zaman vardı ve bundan sonra da olacaktır. Bu durum biraz da Türkiye’nin yaşadığı coğrafyanın bizi mahkûm ettiği coğrafi kaderimizden kaynaklanmaktadır.
Güç merkezleri arasındaki sıklet yarışını hiçbir dönemde bugün olduğu kadar güçler arası savaşa taşımadan bugünlere geldik. Şimdi kurulu düzene ve rejime karşı bir savaş görüntüsü var. Cumhuriyetin altını oymak, millet birlikteliğimizi çözmek, kurumlar arasındaki eşgüdümü sarsmak için sanki özel gayretler var.
Hayatı orijinlerimiz ciddi anlamda aşındırıldı. Milletin belleğinin arka planı tehlikeli boyutlarda kirletildi. Ortak paydalarımızın hepsi adeta yok sayılarak sanki bu millet yenidünyaya gelmiş gibi birileri bugüne kadar tırmanılan bütün basamakları sıfırlayarak ikinci bir Cumhuriyet inşa etmenin peşine düştü.
Geçmişi milli görüşe uzanan, bugünü küreselleşen dünyanın ebucehilleri ile sarmaş dolaş olmaya kadar uzanan bir zihniyetin sözde İslamcı liboşçu takımının çevirdiği değirmene su taşıyanların göremedikleri bir gerçek var.
Teslimiyetçi çevreler son günlerde işleri çığırından çıkartarak rahmeti rahmana kavuşmuş ölü Ülkücülerle sözde eski Ülkücü diye tanımlanan bir takım insanlarımıza dört elle sarılır oldular. Ölü Ülkücüleri istismar etmek ve bir takım şarlatanların eline mikrofon verip eski Ülkücü diye iki laf ettirmek için yapmadıkları maskaralık kalmıyor.
Biz öyle inanıyoruz ki; teslimiyetçi liboş takımının mevcut dünya ağalarının peşine takılarak Türkiye’yi yeniden dizayn etme isteklerine teslim olacak bir Türkiye veya Türk milleti yoktur. Teslimiyetçi liboş takımının en büyük eksiği bu devleti ve milleti derinliğine tanımamalarıdır.
Bu devlet öyle üç beş tane liboşun imha edebileceği bir devlet değildir. Bu devleti kendi isteklerine göre yeniden şekillendirme sevdası doğru bir sevda değildir. Bu sevdanın sonunda felaketler vardır. İşte bugün ülkenin getirilmiş olduğu nokta ne yazık ki çok riskli ve çok tehlikeli bir noktadır.
AKP iktidara geldiği günden beri askerle savaşmayı tercih etmiştir. Muhtıra verenlere madalya, geçmişte insanları kazıklara oturtmak isteyenlere de danışmanlık verenlerin şimdi darbecilerle hesaplaşacağız demesine ancak yandaş takımı inanır.
Bir taraftan İsrail’e posta atacaksın, diğer taraftan İsrail’in en kıdemli piyonu olan Barzani denilen soytarıya selam duracaksın. Bir tarafta Ayasofya gözyaşı dökecek, diğer taraftan Mescidi- Aksa’da namaz kılacağız diye saf Müslümanları kandıracaksın.
Türk Ordusunu üç beş tane kendini bilmez yüzünden lağvetmeyi düşleyeceksin. Diğer yanda her gün bu devlete efelenen Baydemir denilen adama ses çıkarmayacaksın. Terörle mücadele ediyorum diyeceksin, Türkiye’de birçok şirket hatta liman PKK’ya çalışacak ve siz bütün bunları görmezden geleceksiniz.
Türk insanı artık koyun değildir. Türk insanı artık öyle Atatürk’ün heykellerine boynuz vurmakla kandırılamayacağı gibi yürekten olmayan dualara da âmin diyecek kadar aptal değildir.
Millet her şeyi çok iyi görüyor ve çok iyi tahlil ediyor. Siz şükredin karşınızda elle tutulur bir muhalefet yok. Bir gün adam gibi bir muhalefet karşınıza çıkarsa eminim ki, geçmişteki benzerleriniz gibi Türkiye’nin parti çöplüğündeki yerinizi sizler de alacaksınız
YAZIYA YORUM KAT
Türk milliyetçileri kimsenin peşinden gitmez. Türk milliyetçileri başkalarının kirli çanaklarındanbeslenmezler. Türk milliyetçilerinin gözünde din düşmanları ne ise, bu millete düşman olanlarda odur. Türk dendiğnde kudurunla, ezan sesini duyduğunda kuduranların arasında hiç bir fark yoktur. Yıllardanberi bu milleti bir takım siloganlarla kandıran materyalistlerle, bugün insanımızı dincı görüntüsü ardına gizlenerek çeşitli duygu veakıl oyunlarıyla uyutanlar arsında hiç bir fark yoktur. Türk milliyetçileri yılana kenardadur derken ejderhaya geçit verecek kadar aptal değillerdir. Herkesin resmi çok yakında ortaya çıkacak ve kimlerin okyanus ötelerinden nefes aldığını bu millet görecektir.
Yanıtla (0) (0)ey ülkücü geçinen mhp liler. takke düştü keliniz gözüktü, bahçelinin ardından ne derse devam etmek zorunda mısınız? koalisyonda hakaretler yediğiniz komünistlerin peşinden gidiyorsunuz. o halinizden ötürü yediğiniz halk tokatı yetmedi şimdi künfeyekün olacaksınız. kendinize ne hayırınız var da milletten hayır istiyorsunuz. hem siz millete gidilmesin diye mecliste o kadar çırpındıktan sonra şimdi hangi milletten hayır istiyorsunuz? kendiniz hayır verdiniz mi mecliste? vermediniz. kendinizin vermediği, huzuruna çıkmamak için meclisi bile terkettiğiniz vekili olduğunuz bu asil milletten ne asaletsiz bir istek bu? Sizi gidi hayırsızlar. siz değil miydiniz en kötü hükümet en iyi askeri rejimden evladır, iyidir diyen. o zaman farzedelim ki anayasa değişikliği en kötü değişikliktir. ama en azından siviller tarafından hazırlandı. darbe anayasasına evet sivil anayasaya hayır öyle mi? Siyasi hırs, herşeyinizi yok etmiş! İçine düştüğünüz bu kadar çelişkiye rağmen susmak yerine bir de kalkıp hayır borazancılığı yapıyorsunuz ya pes doğrusu. Demek ki ar damarı çatlayınca her şey mubah oluyor. Bir de kendi durumunuza bakmadan karşı tarafa hakaret ediyorsunuz ya ağır gelen bu! insanın aklına eski tüfek solcuların müslümanlara gerici, yobaz, örümcek kafalı yaftası yapıştırdığı günlerin ardından o benzetmelerin aslında en çok kendilerine yakıştığını bugün apaçık görüyor olduğumuz gibi... sizin ruheti haliniz de ayan beyan ortada olduğu halde kendi durumunuzun bile farkında olmamanız çok enteresan bir durum...
Yanıtla (0) (0)Yusuf adlı yorumcuya Masum kürt mahallerini kimse basmıyor,batıda saldırıya uğrıyan kürtler pkk veBdp bağlantılı.Türk askerleri öldürülürken,Bombalı saldırılarda masum insanlar öldürülürken vicdanın neredeydi, cebindemi? Türk kimliğine sahip çıkmak faşizmle eş tutulurken,istihbarat raporlarından bash ediyorsun herhalde istihbaratçısın ,sana bu raporlar ulaştığına göre.içindeki ordu düşmanlığını kusuyorsun.ordu olmasa sen ne rahat uyuyabilirsin,nde ibadet edebilirsin durumun iraktaki müslüman kardeşlerinden beter olur.
Yanıtla (0) (0)Birkere Terör ve Düşman ayrı Vatandaş olarak hepimiz aynıyız,Kardeşiz. Kimsenin kimseye ayrımcılık gözüyle, Farklı ve öteki olarak baktığı yok. Bakanlar kim yada kimler?..... ARTIK SAFLAR BELLİ.
Yanıtla (0) (0)Terör-Hain-Dış şer güçler. Ülkemizin birliği ve kalkınmasını istemeyen ve buna bütün güçleriyle uğraşan bu güçler ve onlara stepne olan Maalesef bugünkü siyasi yürütme ve onun anlayışındaki geriliktir Tabiii önceki iktidarlarında payını vermek kaydıyla.
Bu ülkenin insanı, maalesef Dost ve Düşmanı algılayamayan zavallıların var olması kör talihini hep yaşamıştır.Şimdi de yaşıyor.
BU BELALARDAN DA YİNE ÜLKEM KURTULACAKTIR, UYANMIŞTIR VE FIRSATINI BEKLİYOR MİLLETİM.Kim kaça böler söylerse söylesin. Bu Millet BÖLÜNMEZ. 36 değil istediğin kadar parçalara laf ile söyleyenler lafla bölsün.Bu Millet Bölünmez Efendiler!...Bu Millet Bölünmez. Allah Hamurunu Bir Karmış Atatürk'üm Kanıtlamış, Düşman rahat durmamış Karıştırmış karıştırmış mikser gibi. Herşeye rağmen birlik hamuru asla bozulmamış.
Bakmayın bazıları Yürüyüş , Nümayiş vs yapıyor gibi. Bunlar tıpkı Zamanında Kurtuluş Mücadelesinde Düşman Safına Geçen Kandırılmış ve Bugün de aynı Hataya düşen Mevcüt Yürütme anlayışıyla aynı ve gerçeği geç de olsa görecek olan Kardeşlerimizdir. Örnek; Yahya Kemal BEYATLI'dır. Bu güzel insan aydındır bugünkü bazı sözde aydınlarımız gibi. Ancak herhalde ozaman ya korkak veya Milli mücadelenin başarılamayacağı Paranoyası ile yaşar bugünkü yürütme erki gibi. Tek farkı vardır onun; Düşmanın BOP projesine ortak değildi. Sonra Atatürk'ün ayağına Kapanıp af dilemiştir hemde çok kalabalık iktisat kongresinde, yıkılan, Kopan bir Kütük gibi Ulu orta kendini atıp da. Rahmetli Çam Yarması gibi boy-Pos sahibiydi zaten. Merak edenler araştırsın bu olayı ve birçok benzerlerini.Şimdikiler de aynı olacak, bu kardeşlerimiz de uyanacaklar geç de olsa. Uyandıracağız. Bu Millet böylelerini çok kez kendine getirmiş, UYANDIRMIŞ Uyanamayanları. Kırmadan,kırılmadan, Dökmeden, Düşmanlarımızı dah çok sevindirmeden,Irak gibi olmadan.Merhum Akif'in dediği gibi bir daha Kurtuluş savaşı yıkımı yaşamadan Bu Millet Kendine yakışanı yapacaktır ve hayırlı olacaktır herşey. Hepimiz Biriz,Ya Hep biriz, Ya Hep Yokuz.Ya PİYANGO(BİRLİKTELİK)- Ya AMORTİ(akılsızlığa devam) -Ya HİÇBİRİ (Bölünme,Yok Olma)...... SİZCE HANGİSİ ?....
misyonu belli medya,chpliler mhpliler sadece oğullarının ölümünden vatan sağolsun diyen şehit analarıyla ilgilenir ..Şehit cenazelerini gösteri alanına çeviren, yeri gögü inleten ülkücü gencler eger bu cocuklar ihmal sonucu öldürülmüşlerse neden bunada kıyamet koparmıyor yeri gögü inletmiyor. yoksa o ölen cocuklar bu ülkenin cocukları degilmi türk degilermi? ordunun kendi askerini koruyamaması miliyetçilere göre uygunmu? küçük kasabalarda Kürtlerin mahallelerini basmaya kalkışan Ülkücülerin mhp neden öldürülen askerlerin niye böyle öldüğünü hiç merak etmiyor? neden cıkıp hesap verin diyemiyor.? Komutanları onların kendilerinden kat be kat üstün bir güce karşı umutsuzca çarpışmasını naklen izledi.
Yanıtla (0) (0)Ve de parmağını kımıldatmadı.
Baskın öncesi, öncü birlikte görev alan 50 askeri geri çekti.
İstihbarat raporlarını örtbas etti.
Daha önemlisi Heronların tespit ettiği, bölgede toplanan PKKlıları görmezden geldi?
Bu kararı kim verdi?
Bu çocukları ölüme kim gönderdi?
Bu sorularn cevabı verilmek zorunda.
Bu sorular görmezden gelinerek yokluğa ve unutulmaya mahkum edilemez.
Bu milletin vicdanı bu soruların cevaplanmasını zorunlu kılıyor...ama nerde dogan medyası tek satır etmedi mhp chp susupus oldu zaman aşımına bıraktı bumudur dürüstlük bumudur ?vicdan bumudur ?adalet bumudur ? care bumudur?