Öz Gıda-İş Sendikası’nın yaptığı girişim ve mücadelelerle sendikal sürecin belirlenmesi aşamasında Çaykur işçisinin hiçbir zararının olmadığı aksini iddia eden karşı sendikanın açıklamalarına itibar edilmemesi gerektiği vurgulandı.

Öz Gıda-İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Serdar ile Rize İl Temsilcisi Tevfik Hançeroğlu, yaptıkları ortak açıklamada Çaykur işçisinin sendikal yetki sürecinde hiçbir kaybı olmadığını rakamlarla ortaya koydular.

Öz Gıda-İş Sendikası’ndan yapılan yazılı açıklama şöyle:

“Bildiğiniz üzere işyerlerinizde uygulanan en son sözleşme 31.12.2008 tarihinde sona ermiş ve bu tarihten sonra da işyerlerinizde toplu iş sözleşmesi uygulanmamış bulunmaktadır.
Ancak yine hepinizin bildiği üzere kamu sözleşmelerinden Öz Gıda İş Sendikamızın gayretleri ile tüm Çaykur çalışanları faydalanmış ve çalışan arkadaşlarımızın hiçbir zararı olmamış bulunmaktadır. Yine tüm çalışanlarımızın bildiği üzere yetki davası henüz neticelenmemiş bulunmaktadır. Rize iş mahkemesinde 12.01.2012 tarihinde itiraz davasın ilk duruşması yapılacaktır. Tek Gıda İş Sendikası yine tüm işçilerimizin hatırlayacağı gibi 2008 yılı başından itibaren davayı ha şimdi kazandık ha yarın kazandık diyerek sürekli yalanlarla bugüne kadar tüm çalışanlarımızı kandırmaya çalışmış ancak hiçbir çalışanımız bu yalanlara itibar etmemiş bulunmaktadır. Şu tarihe kadar üye olursanız olun olmazsanız karışmayız, asarız keseriz anlamına gelen tehditler savurmalarının hesabını ise onurlu Çaykur işçisi bu sendikaya soracaktır. Yukarıda değinildiği üzere Çaykur işçisinin yetki mücadelesi sürecinde hiçbir zararı olmamıştır. Bunu da Öz Sendikaları olan Öz Gıda İş Sendikası başarmıştır. Kamu iş’in 17.7.2009 tarihli yazısı ile Çaykur işçileri 7.7.2009 tarihli kamu toplu iş sözleşmeleri protokolünden faydalanmaya başlamışlar, yine takip eden TİS dönemi için de 19.7.2011 tarihli Kamu Protokolüne özel madde konularak Çaykur işçisinin mağdur olması önlenmiştir. Toplamda bakıldığı zaman Çaykur işçisi protokollerden geriye yönelik olarak her iki TİS dönemi için toplamda 14 ay toplu sözleşme hükümlerinden faydalanamadı, zarar etti gibi bir görüntüsü varsa da yapılacak bir hesap bunun tam tersi olduğunu gösterecektir. Örneğin 31.12.2008 tarihi itibarıyla 55 TL yevmiyesi olan bir işçiyi dikkate alacak olursak 2009 protokolüne göre Protokol 7. Ayda yapılmış ve işçilerin 7 aylık kayıpları olmuştur.
İlk 6 ay zammı % 3 55x30=1650 aylık ücret 1650x% 3= 49,5 TL aylık brüt fark ( Aylık ücret 1699,50.-TL yevmiye yevmiye 56,65 TL olur) 6 aylık toplam brüt fark 6x49,5= 297 TL. İkinci 6 ay ücret zammı % 5 1699,5x%5=84,97 TL 7. Zam artışı (aylık ücret 1784,47 TL ve yevmiye 59,48 TL oldu) 1748,47-1650=98,47 TL 7. Aydan zarar 297 TL ilk 6 aydan ve 98,47 TL de 7. Aydan zararları topladığımızda 395,47.- TL Brüt ücretten zarar eder. Buna iki adet de ikramiye farkı ekleyelim, 49,5 x 2= 99TL. 395,47 + 99 = 494,47 TL eder. Bunun neti yaklaşık % 35 vergi ve sigorta kesintisi yapıldığını dikkate alınacak olursak nette yaklaşık 321,40 TL etmektedir. Yani çalışanlarımız 2009 yılı sözleşmesi için zararı nette 321,40 TL olarak görünmektedir. Bu arada 2009 yılı sonu itibarıyla yevmiye 59,48 yılı TL oldu. İkinci yılda iki defa 2,5 zam yapıldığında 59,48  x 2,5 % = 60,96. 60,96 x 2,5 %= 62,48 X 30 TL ve aylık 1874,52 TL oldu. İkinci dönem sözleşmesini dikkate alacak olursak; protokol 7. Ayda yapılmış ve işçilerin 7 aylık kayıpları olmuştur. 2011 kamu protokolüne göre % 4 zam yapıldı yani aylık ücret 1874,52 x %4= 74,98 fark oldu ( Yevmiye 64,98 TL ve aylk ücret 1949.50 TL) Fark 1949.50 – 1874,52= 74,98 74,98 x 6 ay = 449,88. 74,98 x 2 = 149,96 TL ikramiye farkı ikinci altı ayda zam % 3. 1949,5 x 3 % = 58,48 TL = 2007,98 aylık brüt ücret yılbaşına göre fark zararı 2007,98-1874,52=133,46 TL ( yevmiye 66,93 oldu )
İkinci yıldaki zarar toplamı 449,88 ( altı aylık fark)  + 149,96 iki ikramiye farkı + 133,46 TL (yedinci ay farkı ) = 773,30 TL brüt etmektedir. Bunu netleştirirsek yaklaşık 476,64 TL eder.
İki dönem zararı birlikte dikkate alınacak olarsa toplam zarar nette 312 + 427 = 740 TL etmektedir.
Aidat hesaplaması 2009 yılı başından günümüze hiçbir çalışan sendika aidatı ödememektedir. Yani ücretlerini toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre zamlı almasına karşılık üyesi olduğu sendikaya aidat ödememektedir. Yukarıdaki hesaba devam edecek olursak
2009 ilk 6 ay               56,65 x 6 ay = 339,9 TL
2009 yılı ikinci 6 ay    59,48 x 6 ay = 356,89 TL
2010 yılı ilk 6 ay         60,96 x 6 ay = 365,80 TL
2010 yılı ikinci 6 ay    62,48 x 6 ay = 374,88 TL
2011 yılı ilk 6 ay         64,98 x 6 ay = 389,89 TL
2011 yılı ikinci 6 ay    66,93 x 6 ay = 401,58 TL
Toplamda bu güne kadar çalışanlar 2228,94 TL aidat ödememiş bulunmaktadır.
Yapılan iki hesabı birlikte dikkate aldığımızda 1488,94.- TL  ( 2228,94 aidat – 740.- TL TİS fark kaybı = 1488,94 TL) çalışanlarımızın bu işten karlı olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.
Sendikamız TİS yetkisini aldığı takdirde çalışanlardan geçmişe yönelik olarak aidat almayacağını gerek sözlü ve gerekse yazılı olarak herkese ilan etmiş bulunmaktadır.
Tek Gıda İş sendikası, “üye olun olmazsanız şöyle olur böyle olur” demekte yiğit Çaykur işçisini tehdit etmektedir. Yukarıdaki hesap ortada, hiçbir çalışanın üye olsun veya olmasın zararının olmadığını açıkça ortaya koyuyoruz. Tek Gıda İşe üye olmayanların daha karda olduğu açıktır. 
Bizim önerimiz şudur. Biz zaten aidat almamayı kabul ve ilan etmiş bulunuyoruz. Tek Gıda İş Sendikası nedendir bilinmez. At yarışı için paraları kalmadı herhalde aidat alacam da alacam diye ısrar ediyor. Çaykur işçisi kendisine hizmet etmeyen bu sendikan istifa edecek olursa bu sendikaya aidat ödeme sıkıntısından kurtulmuş olacak ve ceplerine en az bir aylık ücretleri tutarında para kalmış olacaktır.
Yiğit Çaykur işçisi hesabını iyi yap geçmişin aidat hesabı ile kendisine at yarışı parası çıkarmaya çalışan bu sendikaya kırmızı kartını göster ve istifa et, cebinde de bir aylık ücretin sana kar kalsın, selamlarımızla”