CHP, nereye koşuyor?
CHP Rize Milletvekili adayı; Prof.Dr. Kemal Köymen, heyecan yarattı.
CHP, Rize’den 38 yıldan beri Milletvekili çıkaramadı. Bu özlem,1 Kasım’da biteceği görülüyor. Kemal hoca isabetli tercih oldu, kendisine başarılar diliyorum.
***
Zekânın en güçlü türüne “Sözel Zekâ” diyoruz. Üstelik bu zekâ türü, bize en tanıdık gelen ve bizim en iyi bildiğimiz türdür.
Çağdaş zekâ anlayışında ‘Sözel zekâ’ en güzel örneklerini siyasetçilerde gösteriyor
Bu niteliklerde sözel Zekayi doruklarda kullanan üstün yetenekli kişiler daima dikkat çeker, saygı görür.
Bu sanatın şimdi en iyi ustalarından, sözel zekâyı en doruk noktasında kullananlardan biri; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri CHP Grup( eski) Başkanvekili ve Başdanışman Akif Hamzaçebi, bir diğer isim ise Genel Sekreter Gürsel Tekin’dir. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu’da bu listeye ekleyebiliriz.
***
Birçok kişi aynı görüşte. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, düşünce derinliklerinde bütün değerlerin kavrandığı zihnin olgunluğun timsali olarak, sözel Zekayi, soğukkanlı, kendinden emin, eleştirilere açık, demokrasiyi özümsemiş, yüz ifadesindeki gülümsemeyi eksik etmeden, dikkatli olarak içten ve samimi ustalığında sergiler.
Hamzaçebi ise, ‘tenkit’ sanatının omurgasından çok, eleştirilere, saygılı, ölçülü, diploması dilini kullanarak, nezaket sınırlarını aşmadan, bilgi ve belgelere dayalı kullanır. Akıl ve mantığı, doğru düşünmenin yöntemi olarak zirveye taşır. Bu tutumu halk tarafından takdirle karşılanıyor.
CHP Genel Sekreter Gürsel Tekin ve Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu ise, hazır cevaplılığı, pratik düşünce ve zekâ birleşimi içinde, yeri ve zamanında soğukkanlı bir şekilde ‘Tenkit’ sanatının omurgası olarak kullanır.
***
Siyasetin akıllıca davranmak hareketi, sanıldığı kadar kolay değildir. Hele ülkemizde bu iş hiç kolay değildir.
Çünkü siyasetin başkalarıyla bağlantı kurma sanatı zordur, biraz tuzakçıdır. Biraz da kurnaz ve hakikatsizdir...
İşin daha ilginç ve ciddi bir yanı vardır. Ciddi siyaset zeminlerinde liderler sözlerinin nasıl algılanacağını çok önemserler...
Seçim zamanlarında parti adına demeç vermek, beyannameler hazırlamak ve kamuoyunun dikkatine sunmak siyasi partilerin en ciddi başlıklarını oluşturur.
Algının, yanılgı yaratmamasının önemi, en hassas başlık olarak gündeme gelir.
İşin en önemli yanı, seçimde etkin olacak başlıkların saptanması ve kamuoyunun takdirine sunulmasıdır.
Bir partinin seçimle ilgili vereceği mesaj, genel başkanın varlık değerini belirleyen ölçütlerin başında gelir...
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bütün konuşmalarında olduğu gibi, seçim beyannamesi açıklamasında da, bu sorumluluğun örneğini sergiledi, seçim beyannamesini açıkladı. Gerçekleri dile getirdi.
Kemal Bey, güler yüzlü bir konuşmacıydı. Etkinlik ölçeklerini çok iyi kestiriyordu. Ses tonu lirik, ifade içerikleri güvenilir ve anlatımı güler yüzlüydü. Öngörüleri isabetli ve mahiyetleri ikna ediciydi...
Seçim sistematiğinde, dört yıllık hedefler vermek yerine, ilk yüz günde gerçekleştirilmesi öngörülen hususlar ele alınır, işlenirdi.
Bu anlamsızdı. Ama Süleyman Bey,(Demirel) bundan çok hoşlanırdı. Sürekli siyaset pazarladığı bir dil tertibi ve idrak zemini yaratmıştı.
Kemal Bey akıllı davranıp, bir yıllık uygulama planı öneriyor. Biraz daha kapsamlı akıl kullanarak planlama genişletmesi yapıyor. Stratejik etkinliğin alanını ve anlamını derinleştiriyor. Ekonominin zaruret değerlerini somut örnekleriyle öneriyor.
***
7 Haziran’da rakiplerine fark attığı ekonomik hedefli seçim stratejisinin isabetini tekrarlayarak, CHP’yi önemsenen siyaset kadrosu olarak öne sürüyor... Bu hedef, CHP’yi başarıya, ardından da iktidara taşıyacaktır.
CHP’nin yaklaşım modeli, hiçbir siyasi hırçınlığa yer ve sebebiyet vermeden, yeni bir siyaset düzeni için öneriler getiriyor. Sektörel önem değeri olarak ekonomiyi öne çıkarıyor... Halkın ve ülkenin gerçek sorunlarını paylaşıyor.
Akıllı davranıyor: Partinin çok yüksek düzeyli ekonomistlerinin karmaşık model tartışmaları yerine, somut ve sayısallığı önem taşıyan hususları ele alıyor. Kazançlı çıktığı nokta bu... Kazançlı çıkacağı husus da bu... AKP’nin 1 Kasım beyannamesi, CHP’ nın 7 Haziran beyannamesinin aynısı..
Peki, zorlanacağı husus yok mu? Elbette ki var... Ama bu zorluğun da çaresi var...CHP, bunun üstesinden gelebilecek yetenek ve güçtedir.
CHP, kadrosu, projeleri ve söylemleriyle iktidara koşuyor.
YAZIYA YORUM KAT