1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. RİZE

  4. CHP'den seçme ve seçilme hakkı açıklaması
CHP'den seçme ve seçilme hakkı açıklaması

CHP'den seçme ve seçilme hakkı açıklaması

CHP Pazar Kadın Kolları Başkanı Hülya Memoğlu, Türk kadının seçme ve seçilme hakkının kabulünün 77. yıldönümü ile ilgili bir açıklama yaptı.

A+A-

CHP Pazar Kadın Kolları Başkanı Hülya Memoğlu, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişinin 77. yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, Atatürk'ün Türk kadınına büyük önem verdiğini vurguladı.

Kadına çok değer veren Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk kadınlarının seçme ve seçilme hakkını elde etmeleri için 1930 yılından itibaren bir dizi yasa çıkarılmasına öncülük ettiğini anlatan Hülya Memoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında, Atatürk her konuda kadınların erkeklere eşit haklara sahip olmasını hedeflemiştir. 5 Aralık 1934 yılında Türk kadınına seçme seçilme hakkı verilmiştir. Bugün girebilmek için birçok ödün verdiğimiz Avrupa Birliği ülkelerinden Fransa’da 1944, İtalya’da 1948 ve İsviçre’de 1972 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Atatürk Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinden ardından, ‘Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni mevkiini salahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasi hayatla, belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu seferde milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bu gün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır.’ demiştir. Acaba 21. Yüzyıl Türkiye’sinde Türk kadını Atatürk’ün dediği gibi seçme ve seçilme hakkını “salahiyet ve liyakat” la kullanabiliyor mu? Bu sorunu cevabı ne yazık ki büyük ölçüde ‘hayır’dır” şeklinde konuştu.

chp1.20111205223635.jpg

“Türkiye’de 1980 sonrası iktidarların dini siyasete alet etme çabaları neticesinde kadını geri plana itme uygulamaları hız kazanmıştır.” diyen Memoğlu, “Türk kadını 1934 yılından daha da gerilere götürülmeye çalışılmaktadır. Siyasete atılması baba, erkek kardeş, akraba veya eş tarafından engellenmekte, oy kullanırken kendi iradesi, aile baskısı neticesinde ipotek altına alınmaktadır. Türk kadınının özgür iradesiyle seçme ve seçilme hakkını kullanamadığı, bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde % 4 olan kadın milletvekili oranından da açıkça belli olmaktadır. 21. yüzyıl Türkiye’sinde “Töre cinayetleri” ve “Berdel” uygulamaları ile kadınlarımız ülke gündemine oturmuş, “Baba beni okula gönder” kampanyaları ile kız çocuklarının okula gönderilme çabaları duyarlı bir takım kişi ve kuruluşların gayretlerine teslim edilmiştir. 77 yıl önce Atatürk’ün kadınlarımıza kazandırmış olduğu seçme ve seçilme hakkı büyük ölçüde kâğıt üzerinde kalmış, kadınımız ne yazık ki uygulamada ailesinin seçtiğini seçmiş, kendisi ise seçilememiştir. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk; “Kadınlarımız kendisine verilen hakları yine kendisi elde edecektir. Kur’an-ı Kerim bunun sinyalini vermiştir. Kadın haklarından bahseden surenin adı Mücâdile suresidir. Mücâdile, hakları için savaşan kadın demektir. Başka hiçbir hak için Kur’an böyle bir tabir kullanmamıştır.” diyor. Türk kadını siyaseti zorlayarak, Türkiye’deki nüfus oranlarına yakışır biçimde parlamentoya girmelidir. Kadınlarımızın parlamentoda en az 100 – 150 milletvekili ve % 30 oranla temsil edilmesi halinde Türkiye’de pek çok karanlık unsur aydınlığa doğru kanat açacaktır. Hakları için savaşma emrini kadına bizzat Kur’an vermektedir. Atatürk, Cumhuriyet Türkiye’sinde bu hakların uygulanmasının yolunu açmıştır. Bunun ötesi berisi yoktur. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna emin olanlardanım.’ diyor. Kadınlarımızın kendi kaderi ile birlikte ülke kaderinde de söz sahibi olabilmelerinin yolu siyaset yapmaktan geçiyor. Seçme ve seçilme hakkımızı elde etmemizin 77. Yılı kutlu olsun” diye konuştu.
 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
5 Yorum