1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. TRABZON

  4. D.Karadeniz'de kadının iş gücüne katılımı ne?
D.Karadeniz'de kadının iş gücüne katılımı ne?

D.Karadeniz'de kadının iş gücüne katılımı ne?

DOĞU KARADENİZ’DE KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILMA ORANI YÜZDE KAÇ OLARAK TESPİT EDİLDİ?

A+A-

GÜRCAN YILMAZ
Türkiye’de kadın istihdamının desteklenmesi için yürütülen çalışmalar kapsamında Trabzon’da yapılan pilot çalışmalar neticesinde kadın istihdamında yaşanan sıkıntılar ve beklentilerin neler olduğu ortaya koyuldu.

Türkiye’de kadın istihdamının desteklenmesi amacıyla Trabzon ilinde yapılan pilot çalışmalar neticesinde kadınların iş gücü piyasasına katılımlarındaki engeller, piyasaya giriş öncesi işverenden beklentiler gibi birçok konuda kadınların görüşleri alınarak yapılacaklar hakkında rapor hazırlandı.

Kadın istihdamı konusunda Trabzon’daki çalışmalarda görev alan İşgücü Piyasası Analiz Kilit Uzmanı Hayati Körpe, il genelinde istihdam halindeki ve istihdam dışı kadınlarla görüşerek fikirler edindiklerini bildirdi.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane ve Trabzon’da yapılan araştırmada kadınların işgücüne katılma oranının yüzde 44 olduğunu belirten Körpe, “Veri toplamada işgücü piyasasının arz ve talep yönü için çalışma gerçekleştirdik. Proje kapsamında Trabzon’da yürütülen işgücü piyasası araştırmasının amacı toplumsal cinsiyet eşitliği temelli bir yaklaşımla arz ve talep yönünden kadınların işgücü piyasasına girişlerini inceledik. Kadınların piyasadaki aktif olarak yer almasının önündeki engellerin sosyolojik, ekonomik, demografik ve kültürel nedenlerinin belirlenmesi, kadınlara yönelik istihdam olanaklarının saptanması ve bunların ışığında kadınların iş gücü piyasasına katılımının arttırılmasını ve daha uzun süre istihdamda kalmalarının sağlanması için öneriler geliştirdik” dedi.

TRABZON’DA ÇALIŞAN KADINLARIN YÜZDE 27’Sİ EVLİ
İşgücü Piyasası Analiz Kilit Uzmanı Hayati Körpe, kadın istihdamını arttırmak amacıyla işsiz kadınlar ve işverenlerle birebir görüşme yaptıklarını belirterek, “Çalışan ve işsiz 10 kadın, 14 kanaat önderi ve 2 işverenle derinlemesine birebir görüşmeler yaptık. Görüşmeler sonrasında işgücü arzı ile ilgili bazı bulgular edindik. Sonuçlara göre Trabzon’da, çalışma çağındaki kadınların işgücüne katılımının yüzde 29,2 ile Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu sonucuna ulaştık. Çalışma çağındaki kadınların yüzde 52’si ilkokul ve ortaokul mezunu ve bunların yüzde 62’si ise inaktif durumdadır. Hedef gurubumuzdaki kadınların yüzde 81’i evli, yüzde 13’ü ise bekardır. Evli kadınların yüzde 27’i çalışırken, bekar olan kadınlarda bu oran yüzde 46’larda” diye konuştu.

Kadınların çalışma eğilimleri ve istihdam fırsatları konusunda kadınların çalışma yaşamındaki yerleri hakkında görüşlerini aldıklarını dile getiren Körpe, “Kadınlara sorduğumuzda, kadının çalışması ile ilgili görüşlerinin olumlu olduğunu gördük. Hem ekonomik hem de sosyal nedenlerle çalışmanın gerekli olduğunu düşünmektedirler. Kadınların yüzde 94,7’si çalışmanın kendilerine olan güvenin arttıracağını, yüzde 80,6’sı ülke ekonomisinin gelişimine katkı yapacağını, yüzde 55,3’ü ise çalışma hayatına girdiklerinde erkeklere daha az bağımlı olacaklarını düşündüklerini ifade ettiler. Bir diğer sonuç ise bazı istisnalar dışında kadınlar, erkeklerin yaptığı pek çok işi yapabileceklerini ve bu tür işlerde çalışabileceklerini düşünenlerin oranı ise yüzde 78,9” dedi.

KADINLARIMIZIN YÜZDE 50,5’İ ÇOCUK SAHİBİ OLDUKTAN SONRA ÇALIŞMANIN BIRAKILMASI GÖRÜŞÜNDELER
Kadınların çalışma yaşamındaki yeri konusunda görüşlerine de çalışma içerisinde yer verdiklerini söyleyen Hayati Körpe, “Kadınlarımızın yüzde 50,5’i çocuk sahibi olduktan sonra çalışmanın bırakılması görüşündeler. Evlendikten sonra çalışmanın bırakılmasının gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 78,5 iken, ‘Ailenin geçimini erkek sağlar, kadının yeri evidir’ görüşünü savunanların orası ise yüzde 58,9 oldu. Kadınlara, ‘Eşlerini ev işlerinde size yardım etse çalışmayı düşünür müsünüz?’ diye sorduğumuzda, yüzde 63,1’i çalışabileceklerini, yüzde 14,2’si ev işlerinin sadece kadın sorumluluğu olarak gördüklerini, yüzde 22,7’si ise yardım etseler dahi çalışmayı düşünmediklerini dile getirdiler. Aynı kadınlara, ‘Kızlarınızın ne olmasını isterdiniz?’ diye sorduğumuzda ise, yüzde 96,4’ü eğitim alıp çalışmasını, yüzde 1,4’ü sadece okumasını ve ev hanımının olmasını, yüzde 0,5’i ise sadece ev hanımı olmasını istediğini istemektedirler” şeklinde konuştu.

Kadın istihdamının önündeki engellere de değinen Uzm. Hayati Körpe, “Kadın istihdamının önündeki engellerin başında geleneksel kültürel yapı ve toplumsal cinsiyet ayrımı geliyor. Ev işleri, aile içi ve akrabaların kadının çalışmasına yönelik tutumları, eğitim düzeylerinin veya mesleki eğitim, bilgi ve becerinin yeterli olmaması, uzun süre iş aranıp bulunamaması, uygun iş bulunamaması nedeniyle çalışmaktan vazgeçilmesi, çalışma koşullarının ve çalışma ortamının kadına yönelik hazır görülmemesi ise diğer engeller arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Kadın istihdamı konusunda birçok sektörün işgücü temininde sıkıntı yaşadığının altını çizen Körpe, “Geçtiğimiz 12 ay içerisinde birçok sektörde kadın işgücü temini konusunda sıkıntılar yaşandı. Bu sektörler arasında yüzde 100 ile dikiş makinesi kullanıcısı, otobüs muavini(hostes), satış elemanı gibi meslekler başı çekiyor. Önümüzdeki 12 ay içerisinde ise idarice destek hizmet faaliyetleri sektöründe yüzde 25, imalat sektöründe yüzde 15, pazarlama sektöründe yüzde 30 kadın işgücü ihtiyacının ortaya çıkacağını tahmin ediyoruz. İşveren bu iş gücünü talep ederken neden kadınlar ile çalışmak istediklerini de bizlere belirtiyor. Bu nedenler arasında yüzde 54,3 ile kadınların işte daha dikkatli olmaları, yüzde 9,4 ile ofis işinin kadınlara daha uygun olduğu ve iletişim becerilerinin daha iyi olması yer alıyor. Şu anda kadınların çalıştıkları mesleklere baktığımızda ise temizlikçi, ambalajcı, güvenlik görevlisi ve tıbbi sekreterlik gibi meslekler başı çekiyor. Kadın istihdamı konusunda işverenlerin yüzde 34’ü iş alımında, yüzde 20’si işten çıkarmada ve yüzde 11’i de terfilerde cinsiyet ayrımı yaptıklarını belirledik. İşgücü alımında erkekler kadınlara göre tercih edilmektedir. İşten çıkarmalarda ise öncelikle bekarlar daha sonra kadınlar tehlike altındadır. Terfi konusunda da cinsiyet bakımından erkeklere ve evli olanlara öncelik sağlandığı gözlemlenmiştir” diyerek işverenlerin bu konuda daha duyarlı olmaları gerektiğinin altını çizdi.

TRABZON’DA KADIN İSTİHDAMI KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI
Kadınlarda ve toplumda değişim başlamakla birlikte, cinsiyet temelli işbölümünün, geçerliliğini korumaya devam ettiği görülmektedir. Kadına bu kapsamda verilen sorumluluklar onun iş yaşamına katılmasını ve kalmasını zorlaştırmaktadır. Hem kadınların kendileri hem de işverenlerin kadınlara uygun gördüğü iş/meslek tercihleri, ev işlerinin devamı niteliğinde ve kadına uygun görülen geleneksel işlerdir.
Araştırma sonucuna göre yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:

SONUÇ VE ÖNERİLERKanaat önderlerinden, öğretmen, ebe, doktor, mahalle muhtarları ve din adamlarından destek alınarak yapılması gereken çalışmalar şunlardır:
Kadın istihdamına yönelik, sosyal ve kültürel değişimi sağlayacak duyarlılık kampanyaları geliştirmek. “Kadının çalışması” ile ilgili, erkeklere ve geniş aileye yönelik, süreklilik arz eden seminer ve eğitimler vermek. İş fırsatları ile ilgili bilgi ağı oluşturup var olanları güçlendirmek gerekli danışmanlık hizmetlerini sağlamak.

EĞİTİM İLE İLGİLİ YAPILABİLECEKLER
Meslek liselerinin çoğaltılması ve gençlerin cinsiyet temelli değil, yeteneklerine göre seçim yapmalarının teşvik edilmesi. Yetişkinleri için Mesleki eğitimler, beceri geliştirme eğitimleri, kişisel gelişim ve kendine özgüven eğitimleri düzenlemek. Kadınların cinsiyete dayalı meslek seçimi kısır döngüsünü kırmak için, yetişkinlere yönelik verilen iş ve mesleki yönlendirme sistemini gözden geçirmek. İşsiz ve çalışan kadınlara sosyal hakları ile ilgili bilgilendirme eğitimleri vermek ve kadınlara yönelik danışma merkezi oluşturmak.

İŞYERİ KOŞULLARINA YÖNELİK YAPILACAK DÜZENLEMELERİşyeri çalışma koşullarının kadın dostu olarak düzenlenmesinde işverenler teşvik edilmelidir. Alternatif işyerleri sağlama, işletmelerin bir yerde faaliyet gösteren büyük kuruluşlar olmak yerine, değişik yerlere dağılmış küçük üretim birimleri şeklinde faaliyet göstermesinin desteklenmesi. Kadınların sosyal güvenlik ağı içinde çalıştırılabilmesi için davranış değişimini sağlayacak faaliyetler-etkinler yapılmalıdır. Yasal denetimler artırılmalı, bu tür istihdamın önündeki maliyet gözden geçirilmelidir.

TOPLUMSAL CİNSİYETE DAYALI ROL VE SORUMLULUKLARIN AZALTILMASI İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER:
Gelir düzeyi düşük olan kadınlar için, merkezi düzeyde devlet; yerel düzeyde de, STK’lar, mesleki örgütleri ve belediyeler tarafından farklılaştırılmış ücretli-ücretsiz kreş olanakları sağlamaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Gündüz yaşlı bakımevi oluşturularak, kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Ev işyerlerine yardım için aile içinde anlayış değişikliği sağlanacak etkinlikler yapılmalı ve dışarıdan uygun maliyetle hizmet satın alınmasının alt yapısı oluşturulmalıdır.
Toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimi kısır döngünün kırılmasında erkek işi diye kabul edilen meslekler altında, kızlarının eğitim almasını sağlayan ailelere ve bu mesleklerde kadın istihdam eden işverenlere teşvik verilmelidir. Sayıları az da olsa, sanayide, üretimde farklı iş kollarında çalışan kadınların desteklenmesi, ulusal/yerel basın ve medya kullanılarak başarılı örnek modeller olarak tanıtılmalıdır.

KADIN İŞGÜCÜ TALEBİNİ ARTTIRMAYA YÖNELİK POLİTİKA ÖNERİLERİ
Küçük esnaf başta olmak üzere, işyerlerinde “Kadın İstihdamı” ile ilgili eğitim ve seminerler düzenlenmelidir. İşyerleri için kampanyalar yapılmalıdır. İŞKUR başta olmak üzere, ESOB, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Kalkınma Ajansı bu konuda eşgüdüm ve işbirliği içinde çalışmalıdır. Esnek, yarı zamanla ve ev eksenli çalışma biçimlerinin hayata geçirilebilmesi için işverenler bilgilendirilmelidir. Kadın çalıştıran işyerlerine teşvik verilmeli, gelir ve kurumlar vergisinden belirli bir oranda muaf tutulmalı, uygulanan SSK teşviklerinin kapsamı genişletilmelidir. 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız