1. HABERLER

  2. YURT VE DÜNYA

  3. Diğer Ergenekon avukatı: Hürriyet
Diğer Ergenekon avukatı: Hürriyet

Diğer Ergenekon avukatı: Hürriyet

Hürriyet PKK ile resimleri ifşa edilen Yalçın Küçük'ü, işin içinde Ergenekon olunca böyle savundu:

A+A-

HÜRRİYET'İN BAŞYAZARI OKTAY EKŞİ: "BU DEVLET TERÖRÜ"

Hürriyet Gazetesi'nin başyazarı olan, yani Hürriyet'in resmi görüşlerini yansıtan yazar Oktay Ekşi, Ergenekon Terör Örgütü'ne yönelik son operasyonu "devlet terörü" olarak niteledi. Oktay Ekşi'nin görüşleri özetle şöyle:

"Gözaltına alınanlara yönlendirilecek suçlamaların ne olduğunu veya neler olacağını elbet bilmiyoruz. Kimseye de şahitlik yapacak değiliz.

Ama başta Prof. Dr. Kemal Gürüz olmak üzere bu ülkeye verdiği büyük hizmetlerle ve bilim adamı kimliğiyle her yerde büyük saygı görmüş bir insanın, birkaç emekli orgeneralin gözaltına alınması, Sabih Kanadoğlu gibi, hukuk devleti uğruna ömür harcamış bir insanın evinin aranması, (bu satırlar yazılırken Kanadoğlu hakkında verilmiş bir gözaltına alma kararı yoktu) şok etkisi yapar diyoruz.

Daha açık söylemek gerekirse, bunun adı dünyanın her yerinde "devlet terörü"dür."

ERTUĞRUL ÖZKÖK İSE YALÇIN KÜÇÜK'Ü SAVUNDU

Ertuğrul Özkök ise yazısını Yalçın Küçük'ün Ergenekon'la ilişkisi olamayacağına ayırdı. Özkök özetle şöyle yazdı:

"Yalçın Küçük'ü darbecilikle suçlamak, Ergenekon'la suçlamak bana saçma ve trajik geliyor.

Çünkü o konuşan, durmadan konuşan, kafasının içinden geçeni anında söyleyen, yazan bir insan.

Hayatı boyunca kendine saklayacak tek şey bırakmayan bu insanın çıkınında daha ne olabilir ki?

Ergenekon artık onun bilgisayarındaki Sabetay deli saçmalarından mı medet umar hale geldi?

Ona "Deli" diyebilirsiniz. Ama Ergenekoncu demek bana saçma ve trajik geliyor.

O zaman kendi kendime soruyorum.

Ergenekon davasının gerçek amacı ne?

Bir suç örgütünü ortaya çıkarmak mı?

Yoksa bu ülkeyi susturmak mı?

Televizyonda konuşamayan, telefonda konuşamayan, sokakta konuşamayan, evde konuşamayan bir halkın ülkesi haline gelen Türkiye'nin "demokratik" rejimle yönetildiği söylenebilir mi?"

İŞTE YALÇIN KÜÇÜK BU...
HÜRRİYET KİM PEKİ?
Ergenekon'da ilk gözaltılar olurken kanal kanal dolaşıp ekranlarda bağırıp çağıran "ateşli vatansever" Yalçın Küçük da bu fotoğraflar ortaya çıkınca bir anda sus pus kesilmişti...


Yalçın Küçük, Apo'nun Kankası Çıktı 1
PKK İLE SARMAŞ DOLAŞ

Kısa sürede Ergenekon'un müdafii ve ulusal kanalların vazgeçilmez ismi haline gelen Yalçın Küçük, tam bir Abdullah Öcalan hayranı. Küçük'ün halen İmralı'da yatmakta olan teröristbaşı ve dağdaki bölücü kadrolarla çektirdiği fotoğraflar neredeyse bir albümü dolduruyor.
Yalçın Küçük, Apo'nun Kankası Çıktı 15
Bazı fotoğraflarda Küçük'ün, teröristbaşını kanlı örgütün kampında, defalarca ziyaret ettiği, beraber yemek yediği, sohbette bulunduğu, kahkahalar attığı görülüyor.

KANDİL'İN MUTAD KONUĞU

Şimdinin ulusalcısı dünün "Aposever'i" Küçük'ün örgüt kampını "ziyaretgah" haline getirdiği, teröristlerin tek tek ellerini sıktığı ve terörist başıyla pek sıkı fıkı olduğu anlaşılıyor.
Yalçın Küçük, Apo'nun Kankası Çıktı 9
Küçük'ün PKK albümü, 30 yıldır terörle mücadele eden ve binlerce evladını bu hain saldırılara kurban veren ülke insanının canını acıtacak türden. Küçük hep Apo'nun yanında, fotoğraflardaki ikili hep birbirine sevgiyle bağlı iki dost modunda.

Yalçın Küçük'ün ulusla, ulusal kimlikle yakından uzaktan ilgisi olmayadığı aslında ekranlarda sık sık insanların yüzüne doğru salladığı kitaplarından da okunuyor. 1993 yılında basılan BİR DİKİNE ÜLKE isimli kitabında Küçük, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın adının geçtiği hemen her yerde "kardeşim, arkadaşım" ifadelerini kullanıyor. Katıldığı terörist faaliyetlerden dolayı mahkemeye çıkarılınca da mahkemede bakın neler söylüyor?

“'Öcalan kardeşim' yazısından dolayı yargılanıyorum. Apo'ya 'kardeşim' dediğim için beş yıl mı? Eğer fiyatı buysa seve seve öderim. Daha fazlasını da ödeyebilirim. Ve tekrar 'Öcalan kardeşim' derim. Öcalan kardeşim Kürt halkının pek seçkin bir oğludur, 'kardeşim' diye hitap etmekten ayrıca sevinç duyuyorum.”

"Kürt halkı için yaptıklarına bakıyorum ve bunları çok önemli buluyorum, bu nedenle 'Öcalan kardeşim' demeyi seçiyorum. Mahkeme de benim yaptığımı yapmalıdır."

O gün Apo'ya "kardeşim" diyen Küçük, bugün Türk Silahlı Kuvvetleri'nin saygın komutanlarına -güya saygısını ifade etmek için- "hazretleri" diye hitap ediyor. Bu tuhaf karakterin mazisini bilmeyen kimi insanlarda bu riyakar üsluba itimad ediyor. Oysa ekranlarda ilkokul müsameresinden bin beter çirkin bir oyun oynanıyor.

APO'NUN SADIK KORUYUCUSU

Sık sık PKK kamplarını ziyaret eden Küçük, bu ziyaretlerinden birinden dönüşünü anlattığı "Kürtler Üzerine Tezler" kitabında, teröristbaşına suikastler yapılabileceğine dair endişesini aktarıyor. Abdullah Öcalan'ın üzerine titriyor.

BÖLÜCÜLÜK DERSLERİ

Bölücü kamplara ziyaretler sadece hoş beşle sınırlı kalmıyor. Yalçın Küçük terörist yuvasındaki bölücülere sözde eğitim veriyor. Ve bunu defalarca tekrarlıyor. İşte bu fotoğraflar o bölücülük derslerini tarihe kaydediyor.

Bugün ulusalcı saflarda kendisi gibi düşünmeyen herkesi "vatan haini" ilan eden bu şahıs bakın dün Türkiye Cumhuriyet'i Devleti'ni hakkında neler söylüyor?

"Latin Amerika'da 'muz cumhuriyetleri' vardı, bu nitelemeden çok hoşnutluk duymuyorum. 'Ahtapot Cumhuriyeti' bana çok daha yerinde bir söyleyiş olarak görünüyor. 'Ahtapot Cumhuriyeti' içinde yaşıyoruz. Yıkılacaktır. “Bizim” işimiz, 1920 yıllarındaki birliği tersyüz etmektir."

Yalçın Küçük, Apo'nun Kankası Çıktı 2

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
4 Yorum