GÖKTÜRK FIRAT
Türkiye Su Meclisi'nin ilk Genel Kurul Toplantısı Rize'de başladı.

Geçtiğimiz yıl aralık ayında İstanbul'da gerçekleştirilen "H2o'yu arama konferansında" alınan karar doğrultusunda oluşturulan Türkiye Su Meclisi'nin ilk Genel Kurul Toplantısı Rize'nin İkizdere ilçesinde başladı. Çevre Örgütleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarına bağlı 81 ilden ortalama 300 kişinin katıldığı Genel Kurul'un ilk gününde konuşma ve sunumlar yapılarak "su manifestosu" hazırlandı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İkizdere Derneği Başkanı Kadem Ekşi, yapılacak görüşmeler sonucunda hazırlanacak su raporunun Başbakan'a iletileceğini belirterek, "Bugün 81 ilden gelen katılımcılarla sorunları tartışarak, çözüm önerilerini ortaya koyarak. ülkemizi aydınlık yarınlara taşımaya çalışacağız. Hazırlayacağımız su raporunu Başbakanımıza sunacağız. Sorun varsa, çözüm de vardır. İnanıyoruz ki bu toplantı sonucunda demokratik, özgür, herkesin fikrini ortaya koyacağı Türkiye Su Meclisi'ni hayata geçireceğiz" şeklinde konuştu.

Ekşi, su kaynaklarının tünellere hapsedilerek suyun sonunun hazırlandığını iddia ederek, "Türkiye genelinde olduğu gibi bölgemizde de su sorunları bitmiyor. Su, doğanın bize bahşettiği büyük bir nimettir. Tüm derelerimizde, nehirlerimizde yanlış yapılanma ile ciddi kayıplar, HES projelerinin getirdiği ciddi sonuçlar yaşıyoruz. Bu yanlış politikaların bir sonucu olarak STK'ların bir çıkışı var. Artık yeter diyoruz. Bu noktadaki kararlılığımızı, binlerce insanımızın katıldığı aktivitelerle ortaya koyuyoruz. Hep birlikte bu yanlışa dur diyecek kararları burada alacağız. Türkiye Su Meclisi çatısı altında bu sonuçları paylaşacağız. İkizdere Vadisi'nde 20 HES projesi var. Vadinin bütün atardamarları yok edildi. Bölge Turizm Merkezi ilan edildi. Bu yanlış uygulamaların durdurulması gerektiğini yetkililerle yaptığımız görüşmelerde ifade ediyoruz. Biz enerjiye karşı değiliz ama hayatın kaynağı olan su kaynaklarının da yanlış şekilde kullanımına sonuna kadar karşıyız. Suyu projelerde tamamen tünellere hapsederek suyun sonunu hazırlıyorlar. Siz değerli üyeler ile projelerde atılacak yanlış adımlara kırmızı kart gösteriyoruz" dedi ve cebinden çıkarttığı kırmızı kartı havaya kaldırdı.

Programda söz alan Doğa Derneği Başkanı Dr. Güven Eken, su kaynaklarının yok edilerek yer ve göğün birbirinden ayrıldığını anlatarak, "Nehirleri akışkan bir sıvı, vadilerin içinde hareket eden su olarak görüyoruz. Aslında nehirler yeri ve göğü birbirine bağlıyor. Şayet bir gün nehirler durursa o zaman dünyanın konuştuğu pek çok sorundan daha büyük sorunla karşı karşıya kalırız. Biz şu anda HES'ler ile olan mücadelemizde sorunun son noktasındayız. 50 yıl önce Amip Ovası'nda bu sorun çoktan başlamıştı. Bu alanlar kurak bir hale geldiler. Bir sonraki merhalede göller tükenecek. En alt katman deniz kıyıları ve ovalar tüketildi. Sonra nehirlerin ana gövdelerine sıra geldi. Barajlar yapılmaya başlandı. Su döngüsünü bozabilecek şekilde 600 baraj daha yapılması gündemde. Böyle giderse sadece dereler değil insan için de, suyun döngüsü bozulduğu için son derece tehlikeli bir dönem içerisine giriliyor. Suyun bu ülkedeki var oluşu tehlike altında. Bu gerçeği ne kadar erken görüp hareket edersek ülke için o kadar iyi olur. Aksi taktirde bunun bedelini hem bizler, hem bizden sonrakiler hem de doğa çok ağır bir şekilde öder" dedi.

Eken, "DSİ'ye göre Türkiye'de şu anda 112 milyar metreküp su var. Bunun tamamını kullanılabilir, ekonomiye aktarılabilir su kaynağı olarak görüyor. DSİ bu rakama tüm dereleri, gölleri, yeraltı sularını, ulaşılabilir tüm suları düşünerek hesaplamış. Tüm su kaynaklarını bir gün insan kullanımına açılmasına yönelik dev bir proje ile karşı karşıyayız. Bugün gördüğümüz 2023'de bizi bekleyenin tırnağı bile değildir. Son derece yanlış bir hedef ile karşı karşıyayız. Şu anda kullanılan 112 milyar metreküp suyun neredeyse 3 kat arttırılması gündemde. Bizim çocuklarımız göl, nehir nedir bilemeyecek. Türkiye'nin tamamını susuzlaştıracak korkunç bir mühendislik projesi var" ifadelerini kullandı.

Genel Kurul'un ilk gününde Avukat Yakup Okumuşoğlu, su hukuku konulu, Doç Dr. Oğuz Kurdoğlu ise entegre havza yönetimi konulu konuşmalarını yaptılar.

Pazar günü sona erecek Genel Kurul'un ikinci gününde ise Meclis Tüzüğü oluşturulup, yönetim kurulu belirlenecek.