1. HABERLER

  2. YURT VE DÜNYA

  3. Erdoğan'ın Büyükanıt'a şeyh iması
Erdoğan'ın Büyükanıt'a şeyh iması

Erdoğan'ın Büyükanıt'a şeyh iması

Erdoğan'ın, Org. Büyükanıt'ı Parti Lideri Şeyh H.B. ile vurduğu an...

A+A-

2006 yılında gerçekleşen Güvenlik Zirvesi Toplantısı'nda Başbakan Erdoğan ile Org. Yaşar Büyükanıt arasında geçen “tarikat şeyhi parti lideri” kayıtları Ergenekon 2. İddianamesi delillerinden çıktı.

Erdoğan kendisine “irtica” üzerinden yüklenen Org. Yaşar Büyükanıt'ı, tarikat şeyhi parti lideri üzerinden öyle bir vuruyor ki, bütün komutanlar o parti liderini savunma pozisyonuna düşüyor.

Erdoğan'ın Yaşar Büyükanıt'ı feci biçimde köşeye sıkıştırdığı kişinin; Türkiye'nin en büyük tarikatlarından birinin varisi olduğunu iddia eden ve aynı zamanda da bir partinin lideri olan H.B. isimli kişi olduğu iddia ediliyor.

Sözkonusu tarikat liderinin Özel Kuvvetlerden bazı isimlerle çeşitli projeler yürüttüğü daha önce medyaya yansımıştı…

HERŞEY İRTİCA SUNUMUYLA BAŞLADI

Ergenekon iddianamesinin 248 klasörlük eklerinde Başbakanlık'ta 4 Ocak 2006'da gerçekleşen güvenlik zirvesi toplantısının kayıtları da yer aldı. 204'üncü klasörde yer alan belge gazeteci Mustafa Balbay'ın bilgisayarından çıktı.

Başbakanlık'taki güvenlik zirvesi toplantısına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra hükümet üyesi bakanlar katılmış. Askerlerden ise toplantıda dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, ve diğer kuvvet komutanları bulunuyor.

Kayıtlardan, komutanlar ile Erdoğan arasında başlayan karşılıklı diyalogların, zaman zaman sert tartışmalara dönüştüğü anlaşılıyor. Toplantı askerlerin “irticai tehdit” ve “bölücü faaliyetler” maddeleriyle yaptığı sunumla başlıyor.

Sunumun sonunda Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, “Belirtilen konuların bir kısmı asayişe müteallik konulardır. Türkiye'de hiçbir Avrupa ülkesinde olmadığı kadar savcılar bağımsızdır. Bu müşahhas suçlar savcılıklara iletildi mi acaba.” diye soruyor.

Bunun üzerine Deniz Kuvvetleri Komutanı, sunumda yer alan Gölcük'teki irticai faaliyetle ilgili olarak: “Gölcük'teki olay iki sene önce oldu. Savcıya intikal ettirildi. Fakat hiçbir işlem yapılmadı.” diyerek, olayda suç unsuru bulunmadığı sonucuna varan Savcı'yı suçluyor. Ancak konuşmanın devamında, Erdoğan komutanları tersten sıkıştırınca komutanlar bu sefer “savcı”nın arkasına sığınmak durumunda kalıyor.

ŞEYH H.B. İLE VURDU

Toplantının ilerleyen bölümlerinde komutanlar sözü TESEV'in araştırmasına getiriyor.

Yaşar Büyükanıt, Erdoğan'a hitaben sözkonusu araştırmadan alıntı yaparak şöyle diyor:

“Sizce Türkiye parti sistemi içinde temelinde din olan parti yer almalı mı sorusuna 1999'da yüzde 25 evet derken 2006'da bu oran yüzde 41'e çıkmıştır. Üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur bu. Bu gelişmeler bizi rahatsız ediyor. Endişelendiriyor.”

Büyükanıt'ın bu çıkışı üzerine Erdoğan araya giriyor ve sözü TSK'dan bazı gruplarla birlikte çalıştığı iddia edilen ve aynı zamanda kendisini şeyh olarak sunan parti liderine getiriyor:

“Kendisi apaçık tarikat şeyhi olan, sakalı olan bir kişinin başkanlığını yaptığı partiye karşı bir uygulama yapıldı mı?” diyor.

Bu sözler üzerine AKP'ye bile dinci demeye getiren Komutanların, söz konusu tarikat şeyhinin partisiyle ilgili de sert sözler söylemesi gerekirken öyle olmuyor. Komutanlar adeta bu konuda sus pus oluyor.

Erdoğan'ın bu ani çıkışının muhatabı olan Büyükanıt: “Biz hukuk devleti diyoruz. Siz tavır alırsanız birileri etkilenir.” diyor.

İyi bir nokta yakaladığını anlayan Erdoğan, bu konuda bastırmaya devam ediyor ve toplantının başındaki “savcı” polemiğine de atıfta bulunarak, “Savcılar niçin müdahale etmiyorlar.” şeklinde soruyor.

Büyükanıt susunca bu kez sözkonusu partiyi savunmak için diğer bir kuvvet komutanı olan Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert devreye giriyor: “Hukuk devletinde savcı yasa neyse onu yapar. Siz hangi kanunu çıkarırsanız savcı onu uygular.”

Başbakan: Sayın Cömert! Yoruma göre değişiyor.

Hava Kuvvetleri Komutanı: Biz hukuk sistemini de suçlamayalım.

Böylece toplantını başında “irticaya” karşı kayıtsız kalmakla savcıları suçlayan komutanlar, irticacı bir partiyle ilgili savcıları savunmak durumunda kalıyor.

Komutanların tarikat şeyhi olduğunu iddia eden sakallı bir parti liderini savunmaları ise tarihe geçiyor. Bu Erdoğan'ın sözkonusu tarikat şeyhinin Özel Kuvvetlerle temasını bildiği ve Güvenlik Zirvesi Toplantısı'nda “irtica” sıkıştırmaları üzerine bu imayı bilerek yaptığını da ortaya koyuyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız