1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. RİZE

  4. Ermeni iddiasını tarihçiler tartışsın
Ermeni iddiasını tarihçiler tartışsın

Ermeni iddiasını tarihçiler tartışsın

Rize Üniversitesi'nde konferans veren M. Ali Solak, sözde Ermeni iddialarının siyasetçiler tarafından tartışılmasının maksatlı olduğunu söyledi.

A+A-

Rize Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümünde görevli okutman Mehmet Ali Solak, Ermeniler'in sözde soykırım iddialarını delillendirebilecekleri kayda değer bir belge bulunmadığını söyledi.

Solak, üniversitenin konferans salonunda düzenlenen ''Sözde Ermeni Soykırımı'' konulu konferansta, tarihte yaşanan bir olayın tarihçiler arasında tartışılması gerektiğini belirterek, ''Tarihçilere bırakılması gereken geçmişte yaşanmış olaylar, bazı ülkelerde siyasi alanlara taşınmaktadır. Bunun sonucunda da bilimin objektif sınırları içinde değerlendirilmesi gereken tarihi olaylar, siyasi ve ideolojik tutumların katı ön yargısına kurban edilmektedir'' dedi.

Ermenilerin sözde soykırım iddialarının bir dayanağının olmadığını ifade eden Solak, ''Ermeniler'in sözde soykırım iddialarını delillendirebilecekleri kayda değer bir belge bulunmamaktadır. Nitekim işgal döneminde İngilizler İstanbul'da ve Malta'da tutuklu bulunan kişiler hakkında suç kanıtları bulabilmek amacıyla Osmanlı arşivlerinde araştırma yapmışlardır. Araştırma sonucunda tutuklular hakkındaki suçlamaları ispat edecek nitelikte hiç bir delili mahkemeye sunamamışlardır'' diye konuştu.

Tehcir Yasası'na değinen Solak, şunları söyledi: ''Dört maddelik olan bu kanun tamamen devleti ve kamu düzenini korumaya yönelik, şiddete karşı bir yetki kanunuydu. En önemli özelliği ise kanun metninde herhangi bir etnik veya dini grubun belirtilmemiş olmasıdır. Ayrıca kanunda 'tehcir' kelimesi geçmemekte, sadece 'diğer mahallere sevk ve iskan' ibaresi kullanılmaktadır.''

Solak, Osmanlı hükümetinin Ermeni iddialarının araştırılması için Birinci Dünya Savaşında taraf olmayan İspanya, Hollanda, Danimarka ve İsveç'e gönderdiği notalarla ikişer hukukçu gönderilmesini istediğini kaydederek, Osmanlı Devleti'nin böylece, tarafsız hukukçuların oluşturacağı komisyonun Ermeni iddialarını araştırmasını istediğini söyledi.

Sadrazam Salih Paşa'nın da 17 Mart 1920'de Fransa, İtalya ve İngiltere yüksek komiserliklerine verdiği notada, bu olaylar hakkında karma bir komisyon oluşturularak soruşturma açılması teklifini tekrarladığını hatırlatan Solak, şunları kaydetti: ''Ne yazık ki bu girişimler İngilizlerin müdahalesi üzerine sonuçsuz kalmış, ilgili ülkeler temsilci göndermeyi reddetmişler, dolayısıyla konunun soruşturulması engellenmiştir. Osmanlı Devleti'nin bu girişimi, gerçekleştirmiş olduğu sevk ve iskan işlemlerinde uluslararası hukuk çerçevesinde yanlış bir şeyin bulunmadığını ve kendine olan güvenini ortaya koymaktadır. Eğer bu komisyon kurulsaydı günümüzde Türk ulusuna yöneltilen asılsız ithamlar gerçek muhatabını bulacak, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik bu gerçek dışı iddialar da tarihin derinliklerine gömülebilecekti.''

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
8 Yorum