1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. RİZE

  4. Evliya Çelebi'nin Rize ve Trabzon izlenimleri
Evliya Çelebi'nin Rize ve Trabzon izlenimleri

Evliya Çelebi'nin Rize ve Trabzon izlenimleri

Ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin Gürcistan'a giderken uğradığı Rize ve Trabzon'da yaşadıkları, hamsi ile ilgili ilginç izlenimleri panelde dile getirildi.

A+A-

Rize Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Rize Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından, Evliya Çelebi’nin Doğumunun 400. Yıldönümü nedeniyle organize edilen “Kültürümüzde Evliya Çelebi” konulu panel İsmail Kahraman Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İhsan SAFİ, Tarih Bölümü Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Abdullah BAY ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Şamil GÜRER ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğr. Gör. Mehmet Sait ÇALKA’nın konuşmacı olarak katıldığı paneli Rize İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail HOCAOĞLU yönetti.

panel5.jpg

Panelin sunuculuğu, Rize Üniversitesi Genel Sekreterlik Basın ve Enformasyon Müdürü Öğretim Elemanı Uzm. Taner EROL tarafından yapıldı.

Evliyâ Çelebi, Gürcistan’a giderken uğradığı Trabzon ve Rize ile ilgili, Seyahatname’sinde ilginç detaylara yer veriyor. Konuyla ilgili bilgiler Seyahatnâme’nin Gürcistan’a gidişini anlattığı 2. cildinde yer alıyor. Eserde Rize hakkında bilgiler şu şekilde geçmektedir. “Buradan kalkarak Rize’ye geldik. Oradan ileri giderek Huban kasabasına vardık” Çelebi Rize’den bir cümle ile bahsetmekte, bundan başka çevredeki bugünkü çevre ilçeler hakkında da bilgiler vermektedir. Evliya Çelebi, yedi iklim, on sekiz padişahlık gezmiş; yetmiş yılı aşkın ömrünün elli bir yılını seyahatlerde, bir diyardan bir başka yere uzanan yollarda, farklı şehirlerde, değişik ülkelerde geçirmiştir. Seyahat ettiği coğrafyanın yüzölçümü yaklaşık yirmi beş milyon kilometrekaredir. Bugün bu coğrafyada otuz devlet kurulmuştur. Evliya Çelebi’nin gördüğü, gezdiği, geçtiği şehir sayısı iki yüz ellidir. 17. yüzyıla bizzat giderek seyahat edemeyiz, ama seyahatnameyi okuyarak o devri yaşayabiliriz. Seyahatnameyi okuyarak onunla gezmenin tadını çıkaralım.
Doç. Dr. İhsan SAFİ , “Kültürümüzde Evliya Çelebi” adlı konuşmasında, Kültürlü adam kendisini belli ettiği gibi, kültürlü devlet de kendini belli eder, diyerek Osmanlı Devleti’nin âlimlere, ulemaya değer verdiğini ve âlimleri kendi topraklarında barındırmak için çaba harcadığını söyledi. SAFİ; “Kurduğumuz medeniyetin önemli şahsiyetlerinden biri de Evliya Çelebi’dir. Büyük medeniyetimizin gelişmesinde ve tarihe adını yazdırmasında bu gibi şahsiyetlerin çok önemli bir rolü vardır” dedi. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesindeki kültür unsurlarından Trabzon ve Rize yöremizin önemli besin kaynaklarından hamsi hakkındaki söylediklerini de burada vermek istiyorum. Evliya Çelebi, bölge balıkları ve özellikle de hamsi hakkında şunları söylemiştir: "Beğenilen balıkları: Levrek balığı, kefal balığı gayet lezzetlidir. Bir karıştan uzun kırmızı başlı tekir balığı, uskumru balığı ve daha bin çeşit balıkları vardır. Amma bunların hepsinden fazla Lazların üzerine düştükleri, alışverişi hakkında kavga ettikleri hamsi balığı… Bu balık, (kış mevsiminin 50 günlük bir bölümü) çıktığı için, hamsi balığı derler. Balığın çıkışını tellâllar halka haber verirler. Tellâlların bir çeşit boruları vardır. Bir kere su urunca, ‘Ahça çomakla bir mendil hamsi ver’ diye ince sırmalı mendillere balığı koyup giderler. Balığın suyu akarak giderken, bazıları suyun aktığına acıyarak, ‘Bre balığın suyunu akıtıyorsun.. Suyuna bir pilavcık sallasana’ diye şaka ederler. Aynı zamanda şu beyitleri de söylerler: “Trabzondur yerümüz, Ahça tutmaz elümüz, Hamsi paluk olmasa, Nice olurtu halumuz”.
Evliya Çelebi, hamsinin dış görünüşü ve faydaları hakkında da şu bilgileri vermektedir: "Bu balık bir karış, ince ve morca cilalı, gümüş gibidir. Faydası o derecedir ki, yedi gün devamlı yiyen kimseye çok kuvvet verir ve hazmı kolaydır. Yemeğinde balık kokusu olmadığından, yiyene hararet vermez. Ağrı hastalığına tutulan adam yese şifa bulur. Bir evde yılan ve çıyan olduğu zaman, hamsi balığının başı tütsü edilirse kaçar”. Hamsiden yapılan yemek çeşitleri ile ilgili de şu bilgileri verir: “Bunu yani hamsiyi yemek Trabzonlulara hastır ki kırk çeşit yemeğini pişirirler. Kebabı, çorbası, yahnisi, böreği ve baklavası olur. Fakat pilaki derler, bir çeşit tavası da vardır ki şöyle yapılır: “Önce bu hamsi balığını güzelce temizleyip onar onar kamışa dizerler. Maydanoz, kereviz, soğan ve pırasayı ince kıyıp tarçın ve siyah filfil ile karıştırdıktan sonra, pilaki tavasının içine bir kat hamsi, bir kat bundan döşeyip Trabzon'un âb-ı hayata benzer zeytinyağını üzerine dökerler. Bir saat kadar kuvvetli ateşte pişirildikten sonra yerkenki, doğrusu sevilecek mübarek bir yemek olur.
Panel sonrasında Rize Valisi Seyfullah HACIMÜFTÜOĞLU, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif YILMAZ, Rize Belediye Başkan Yardımcısı Osman KARAVİN, RÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay TORUL, Rize İl Genel Meclis Başkanı Hakan GÜLTEKİN tarafından panelistlere plaket ve çeşitli hediyeler verildi.
Panel sonunda Rize Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Arif YILMAZ ve Rize Valisi Seyfullah HACIMÜFTÜOĞLU paneli düzenleyenlere, panelistlere ve katılan herkese teşekkür ederek, Rize Valiliği ve Rize Üniversitesi’nin Doğumunun 400.Yıldönümünde Evliya Çelebi gibi çok önemli bir şahsiyetin en güzel şekilde anıldığına vurgu yapıldı.
Panele Rize ve Üniversite Protokolü, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı. Yaklaşık bir bucuk saat süren panelde Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezindeki büyük salonun tamamen dolması, Evliya Çelebi’ye gösterilen ilginin en somut göstergesi idi.

panel3.jpg

panel4.jpg

panel2.jpg

panel1.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
3 Yorum