Ak Parti 3. Olağanüstü Kongresi’ni dün (21.05.2017) gerçekleştirdi. Bu kongrenin asıl amacı, 998 gün, Kurucu Lideri olduğu Parti’sinden uzak kalan Recep Tayyip Erdoğan’ı, yeni anayasanın öngörüsü üzerine, tekrar Ak Parti’nin başına geçirmekti. Bu da gerçekleşti.

            Şimdi yepyeni bir dönemin eşiğindeyiz. Dönemin nelere gebe olduğunu, neleri getireceğini anlamak zor olmasa gerek. Bugüne kadar hiçbir partinin kongresinde göremediğimiz tarzda bir olgu sergilendi. Cumhuriyet tarihi boyunca sergilenen bir anlayışla, “Aman, laiklik zedelenir, aman Avrupalı dostlarımız bizi yanlış anlar.” tarzındaki korku ve vehimlerle, ya da asıl inançlarını sergilemek doğrultusunda, bu milletin manevi dünyası es geçildi, çoğu zaman da düşman kabul edildi.

            Şimdi ise bir Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda parti lideri, kürsüye çıkıyor ve inancını, burnunun dibinde cüzzam varmış gibi saklamıyor, alnının ortasından bir nur gibi fışkırtarak konuşmasına FATİHA’nın anlamını okuyarak başlıyor:

            “ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

            Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

            O, Rahman’dır ve Rahim’dir.

            O, din (ceza) gününün sahibidir.

            (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk (ibadet) eder, ancak senden yardım dileriz.

            Bizi doğru yola ilet!

            Kendilerine nimet verdiğin bahtiyarların yoluna, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.”

            Ardından 15 yılda yaptıklarının kısa bir çetelesini sıralıyor.

            Bir yazımda “Namaz ibadettir, onun Süleymaniye’ye dönüşmesi medeniyettir.” demiştim.

            Yüz yıllık kâbustan uyanıyoruz ve medeniyetimizle buluşma heyecanı taşıyoruz, millet olarak. Yüz yıldır medeniyetinden koparılan ve horlanan, aşağılanan bir millet, yeniden güneşle buluşuyor, tarih sahnesine çıkıyor.

            Bunlar hamasi sözler değildir, bilakis gerçeğin tam ortasından söylenen sözlerdir. Ülkemizde olup bitenlerin dünyadaki yansımasını gördükçe de bunun böyle olduğunu daha iyi anlıyoruz.

            FATİHA ile konuşmasını açan ve RABBİ YESSİR duasıyla konuşmasını kapatan bir insan bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve İktidardaki bir partinin de lideri! Bizim nesil bütün bunları rüyada görse inanamazdı ve fakat bugün bunun gerçeğini yaşıyoruz, Elhamdülillah!

            Rabbi yessir duasının da anlamını verelim:

            “ Rabbim, kolaylaştır, zorlaştırma. Rabbim, hayırla sonuçlandır!”

            Gönlüne sadece Allah’ı alan ve o gönülle halkının içine giren, “yaratılanı, Yaratan’dan ötürü seven”, insana hizmeti ibadet kabul eden ve bu uğurda canla, başla koşan, insanların Allah’tan başkasına kul olmamaları için didinen… bir lider, yüz yıldan sonra, bu millete Allah’ın bir armağanı olsa gerek. Demek ki, bu millet de bunu hak etti ki, Allah da bu millete hakkını verdi.

            Yıllardır kongreleri izlerim; izledikten sonra beni hafakanlar basardı. Nefs-i emmare yarışından başka hiçbir görüntü vermeyen bu kongrelerden çıkan sonuçlar, zamanla ülkenin üstüne çöken kara bulutlara dönüşürdü. Başı hayırla açılmaz, sonu hayırla bitmezdi. Bu hayırsızlıklar milletin geçimine, kültürüne, inançlarına velhasıl bütün hayatına biner ve maddi ve manevi olarak millet yerlerde sürünürdü. Ne var ki mutlu azınlık ise ağababalarıyla birlikte demlenirlerdi. Milletin çoğunluğu bunları göremez, görenler de dışlanır, zindanlara atılırdı.

Yardımı Allah’tan isteyen ve milletine güvenen bir liderin sırtı ise yere gelmezdi. “Muhtar bile olamaz.” diyenler, bunu ilahlaşan nefisleriyle söylemişlerdi ve o ilahları yerle yeksan olmuştu. Ancak, “Kaderin üzerinde bir kader vardır.” diyen ise, Âlemlerin Rabbine güvenini dile getiriyordu. Yorulmaması, enerjisinin bitmemesi, takipçiliği, başladığını bitirmesi, toparlayıcı vasfı ve daha nice özellikleri bu inancının eseri olarak ortaya çıkıyordu.

            Uzun söze gerek yok; Türkiye’nin ve de dünya Müslümanlarının önü açık, birileri bu sözümüzden şeytani gülücüklere bürünse de!

Ak Parti ve onun Lideri Recep Tayyip Erdoğan; yolunuz açık olsun! Ezilmişler, garibanlar, itilip kakılanlar, ötekiler ve mazlumlar sizden yana. Ve en önemlisi Allah sizden yana; çünkü insanları fıtratlarıyla tanıştırma mücadelesi veriyorsunuz, birileri anlamasa da.                                             Rabbim yar ve yardımcınız olsun!

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci