1. YAZARLAR

  2. Seyfullah FIRAT

  3. Gizli düşmanın adresini veriyorum
Seyfullah FIRAT

Seyfullah FIRAT

Yazarın Tüm Yazıları >

Gizli düşmanın adresini veriyorum

A+A-

 

             Türk Milletinin en can alıcı zaafı, düşmanını çok tez unutmasıdır. Bu özelliğimiz saflığımızdan ve ya unutkanlığımızdan ziyade kendimize olan aşırı güven duygumuzdan veya merhametli, acıyan ve affeden bir Milet olduğumuzdandır.

              Cephelerde bile top mermileri sağanak yağmuru gibi tepemize yağarken biz tüfeklerimizi çatıp namaza doğrulabilecek kadarda iman sahibi bir milletiz. Düşman askerleri kalemizin burçlarında cirit atarken biz elimizi kolumuzu sallayarak, zerre kadar endişeye ve kaygıya kapılmadan “ hele bir içeri girsinler de görürler” diyebilecek kadar da cesaretli bir milletiz.

               Vatan için ölmeyi şereflerin ve ilahi ikramların en yücesi kabul etmiş şanlı bir ecdadın bugüne kalabilmiş yetimleriyiz. Şanlı tarihimize baktığımız zaman bazı kavimlerle hiçbir zaman dost olamamışız. Düşmanlarımızın bize karşı sürekli saldırılar içerisinde olmasının en önemli sebebi tarih sahnesine çıktığımız günden beri kendimize misyon olarak seçtiğimiz yüce ideallerimizdir.

                Bazı güçlü düşmanlarımız gücümüzü kıskandığından dolayı bize kin ve nefret beslerken, bazı zayıf düşmanlarımız da bizim azametimiz karşısında yaşamış oldukları aşağılık kompleksleri sonucu bizlere diş bilemişler ve sürekli bir şekilde tarihler boyunca pusuya yatmışlardır.

                Silah zoruyla Türk milletini tutsak edemeyen düşmanlarımız özellikle kurtuluş destanından sonra çeşitli akıl oyunları ve dost görüntüsü ardına gizlenerek yürüttükleri sinsi kültür saldırılarıyla millet kimyamızı büyük çapta maalesef tahrip etmeyi başarmış bulunuyorlar. Bugün bu ülkede ister sözde İslamcı çevreler olsun, isterse çağdaşlıktan dem vuran levante çevreler olsun hepsi öz kültür kaynaklarımızdan kopuk yaşadıklarının farkın da bile değiller.
             Kâinata nizam vermiş bir medeniyetin mirasçıları olduğumuzu unutarak, bu saldırılar sonucu düşmanlarımızın çöplüklerinde sözde medeniyet yolculuğu adı altında medeniyetsizliği kovalayan bir sürü haline gelmişiz maalesef. Tarihler boyunca ihanete ve her türlü kahpeliğe biz uğradığımız halde yanlı ve kasıtlı tarih yazanlar hep bizi gaddar olarak göstermişler ve ne acıdır ki, sürüleştirilen bu toplumun sözde entelektüelleri de bu yalanlara inanarak kendi aydınlık geçmişimizi düşünce dünyamızda karanlıklara dönüştürmeyi başarmışlardır. Sözde Ermeni soy kırımı, sözde dersimde masum insanların katledilmesi yalanlarına en üst seviyelerde ki birçok insanımız bile maalesef inandırılmıştır. Bugün vatan topraklarımızı kana bulayan PKK terörü bile yakın gelecekte bize fatura edilecek ve Kürt kıyımı yapıldı diye gelecek kuşaklara yutturacaklardır. Gelecekte de birileri kuyularda kemik arayışına girecek, devlet arşivlerinde ki uydurma ve tek yanlı belgeleri bu milleti suçlamak için malzemeye dönüştüreceklerdir.


                Nasıl ki daha dün milyonlarca insan “Hepimiz Ermeni’yiz diye nara attılarsa çok yakın bir zamanda yine kandırılmış milyonlarca yaratık belki de ‘Hepimiz PKK’yız diye salyalarını kucaklardır. Hrant öldürüldüğünde herkes gibi ben de üzülmüştüm ama milyonlarca insanın “Hepimiz Ermeni’yiz” gibi çirkin tezahüratları karşısında işte gizli düşmanın adresini buldum diye haykırdığımı hatırlıyorum. Evet, gizli düşmanın adresi bu kalabalığı organize eden odaklardı. Söz konusu odaklar deşifre edildiğinde düşmanın kirli yüzü apaçık ortaya çıkacaktı. Kabullenmek belki çok zor olacaktı. Çünkü o kalabalığı organize eden ve gazetelerinde gurur duyarcasına günlerce tam sayfa yayınlayanlar bu işlerin içindeydiler. Perdeyi biraz aralayınca görülen manzara çok daha çirkindi. Yıllardan beri bir birlerine düşman gözüken sözde İslamcı çevrelerle sözde çağdaş çevreler omuz omuza gelmişlerdi ve hayâsızca bu millete savaş ilan etmişlerdi.

                   Eski düşmanlar yan yana gelmişler ve hepsi birlikte hepimiz “Ermeni’yiz” diye hayvanlar gibi sokaklara taşmışlardı. İşte o gün bütün düşünce dünyam değişmiş ve oynanan oyunun arka planında ki iğrenç yüzlerden adeta tiksinmiştim. Aman Allahım! Bu ne anlaşılmaz bir manzara idi ve bu ne ustaca kurgulanmış düşmanca bir plandı. Sokaklara çıkan insan sayısı kadar belki de dünya da Ermeni yoktu. Bu ne anlaşılmaz bir kalabalıktı. Bu kalabalık sokaklara nasıl taşınmıştı ve kimler bu insanları bu derece kandırmıştı.

                         
                Bu koyun sürüsünü güden çoban veya yardımcıları acaba tanıdık yüzler miydi? Bence hepsi malumdu ve hepside aramızda arazı olmuş satılmışlardı.
                Gizli düşmanın adresini bulmuştum ve dost sandığımız birçok çevrenin esasında kuyumuzu kazan “Ermeni Lobisi” olduğunu kavramıştım. Ne yazık ki bu lobi benim insanımın kutsallarını istismar ederek bu milleti düşünsel anlamda kuşatmış, insanımı resmen şeytanı bir şerbetle şerbetlemeyi başarmışlardı. İşte ben bu sahneden sonra düşmanın adresini bulmuştum ve adeta şaşkına dönmüştüm.

                Bir zamanlar benimde muhabbet duyduğum söz konusu odaklar ne kadar da şeytanca bir şekilde kendilerini gizlemeyi başarmışlar ve birçok saf insanımızı bir sürü gibi peşlerine takmayı ve kullanmayı başarmışlardı.

                Uyuyanlar uyumaya devam etsinler. Bu topraklar üzerinde uyumayan elbette milyonlarda vardır. Savaşımız bu çevrelerle bir gün köşenin birinde sırtımıza bir hançer saplanıncaya kadar veya çayımıza zehir katılıncaya kadar devam edecek. Esas hesabımız elbette mahşerde olacak ve bu toprakların yetimlerini akıl oyunlarıyla kandırıp kullanarak bu delalete sürükleyenlerin veya bunlara aldanan aklı kırıkların verecekleri hesabi zevkle izleyeceğim inşallah.

                 Gizli düşmanın halen adresini sormak isteyenler varsa, onlara da yuh demekten başka tek sözüm olmayacak. Allah Türk milletinin yar ve yardımcısı olur inşallah...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
5 Yorum
  • Seyfullah FIRAT / 07 Ekim 2012 Pazar 10:11

    Çok değerli katkılarınızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Sizler gibi meseleleri derinliğine sorgulayabilen ve oynanan oyuna karşı kör olmayan vatan evlatları sayesinde inşallah bu oyunları bozacağız. Allaha emanet ol kardeşim.

    Yanıtla (0) (0)
  • Bir Kardeşiniz. / 06 Ekim 2012 Cumartesi 22:20

    Önce hafızamı yokladım, zihin arşivimde bir gezinti yaptım, sonra da sizin önceki yazılarınıza ta geriye doğru baktım; kaybettiğimiz kanısına vardım. Kısa kısa değineceğim.
    Siz “Korku imparatorluğu yaratamayacaksınız” başlığını atmışsınız biz de ayni doğrultuda yorumlar eklemişiz. Gelinen nokta malum; Bugün, Mehmet Altan dahi TBMM komisyonuna verdiği ifade de “28 Şubatta daha özgürdüm” diyor. Korku işi tamam toplum susturuldu.
    Koro halinde “Türkiye de hâkimler var” yazmışız. Gelinen nokta: Düzmece delillere, yalan şahitlere dayalı bir iddianame ile verilen kararla TSK mahkûm edilmiş, Türk Deniz Kuvvetlerinde Komutan yapacak general kalmadı. Yargılama sürecinde mahkeme savcının taleplerinin %99 ünü, sanık taleplerinin sadece % 1 ini kabul etmiş. Yeni AKP li Osman Can diyor ki, “artık HSYK ya bir tek Kemalist’in girmesi mümkün değildir.”
    Basının durumunu siz benden daha iyi biliyorsunuz. TSK yı konu dahi etmiyorum.
    AKP + cemaatler batının taşeronu olarak çalışırken CHP ve MHP de yeni duruma göre revize edilmiş gözüküyor.
    Nedir bu yeni durum? Emperyalist Batı, Doğu’nun, özellikle İslam dünyasının, Batı’da gerçekleşen aydınlanma ve modernleşme seviyesine ulaşmasını istemiyor, özellikle laik düzenler kurup kendilerini yakalamasından korkuyorlar. Bu nedenle ve her ülkenin konumuna göre farklı isimle farklı bir faaliyet yürütüyorlar. Türkiye’de ise Cumhuriyeti tasfiye ediyorlar. Yerine de ilimli İslam dedikleri, içinde seçimlerin falan olduğu düşük yoğunluklu bir demokrasi içeren, ama her halükarda Batının emrinde bir rejim istiyorlar. Bu amaca ulaşamazlar düşüncesiyle yazdık çizdik ama yanıldığımız kanaatine varmış bulunuyorum.
    Beni kahreden ise bu gizli amacın din ile servis edilmesi ve bu işten en çok zarar görecek olanların bu projeye elleriyle destek olmalarıdır. Ne diyelim.
    Göster, Allah'ım, bu millet kurtulur, tek mucize:
    Bir "utanmak hissi" ver gâib hazînenden bize! (Akif)

    Yanıtla (0) (0)
  • İSMAİL KÖSE / 05 Ekim 2012 Cuma 05:06

    mhp yi,,yani partimi..şiddetle kınıyorum....bu teskere neden,niçin,,kimler için...çıkmıştır.artık çobanda biliyor....bana sorulduğu zaman partin destek verdi diye...utanıyorum.....ben ülkücü olarak neylen,,kimlen savaş ediyorum,partime bak ya....kesinlikle mhp,nin lideri ve ekibi.tabiki politikalarıda değişmelidir....türk milletinin düşmanı ve düşmanın nerde olduğuda bellidir....ben mhp olmadanda ülkücü olabilirim.....ama ülkücü olmadan mhp olamaz.....garip bir ülkücüden ince bir sitemdir...........saygılarımla.............İSMAİL KÖSE

    Yanıtla (0) (0)
  • Seyfullah FIRAT / 04 Ekim 2012 Perşembe 21:24

    HAKLISINIZ. MHP BU DÖNEMDE BÖYLESİNE AKLİ SELİMİN KAYBEDİLDİĞİ BİR EVREDE MEVCUT İKTİDARA DESTEK VERMESİ GERÇEK ANLAMDA DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR. ELBETTE DEVLETİN ELİNİ GÜÇLENDİRMEK LAZIM AMA DEVLETİNDE SAĞLAM ELLERDE OLMASI ŞARTTIR. BEN BUGÜN BU DEVLETİN KENDİNE SAHİP OLDUĞUNU DÜŞÜNEMİYORUM MAALESEF. BÜTÜN KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZDEN KÜRESELLEŞME ADINA FERAGAT EDİLDİĞİ BU DÖNEMDE BU DESTEK ENDİŞE VERİCİDİR. SİZE KATILDIĞIMI İFADE EDEREK SAYGI VE DUALARIMI SUNUYORUM.

    Yanıtla (0) (0)
  • Gizli / 04 Ekim 2012 Perşembe 16:54

    MHP Savaşa evet dedi.
    Baştan beri AKP'ye en kritik anlarda verdiği destekler açıklamaya muhtaç.

    Yanıtla (0) (0)