GÖNÜL TELLERİMİN SESİNDEN…
Siz daima başkalarını, olmalarını istediğiniz hallerinden çok, oldukları halleriyle desteklediğiniz zaman kazançlı çıkarsınız. İnsanları belli bir şekilde görme isteğinden vazgeçtiğinizde, onlar işbirliğine daha yakın, yatkın dururlar ve daha sevecen olurlar.
Başkalarının sizi inciten davranışları, onların size zarar verme niyetlerinden değil, fakat çoğu zaman kendilerinin incinme korkularından kaynaklanmaktadır.
Biri sizi küçümsüyor veya eleştiriyorsa, önce bunun nedenlerine bakın; problem sizdeyse eğer, bunu düzeltmek de size düşmektedir. Problem sizden kaynaklanmıyorsa bırakın, bu sizin değil, sizin dışınızdakilerin sorunudur. Bu sorunu çözebilyorsan çöz, çözemiyorsan takıntı haline getirme.
Size çok kızan birinin aslında sizin sevginize de o kadar muhtaç olduğunu biliyor musunuz? Ona iyi niyetle yaklaşırsan senin en iyi dostun olabilir.
Bazen bir mutsuz kişinin, bir oda dolusu insanı nasıl mutsuz ettiğine şahit olmuşuz. Bir çürük incir, bir sepet inciri berbat eder. Aksi de böyledir.
Hayatınızda büyük problemler yaşamamışsanız, içinizde çözüme ait hiçbir formül barınmıyor demektir; çünkü formül, problemin çocuğudur.
Her şey tümüyle iyi veya kötü mü? Güne karanlık çöktüğünde gökyüzüne bak, parlak yıldızlar görürsün. Çok kötü insanlarla karşılaştığında yüzünü çevir, diğer tarafta iyi insanlar sana gülümsüyordur. İnsan kristal gibidir, çevirdikçe farklı görünür.
Birebir insanları değiştirmeye kalkışmayın; önce kendinizi değiştirin, bir güneş olun. O zaman görürsünüz ki, karşınızdaki insan pislikse, kötü kokusu burnunuza gelecek, gül gibiyse mis gibi kokacaktır. Siz iyi olursanız, karşı tarafın ayarı olursunuz.
İnsanların önünü açmak için onlara geniş seçenekler sunun. Yol bulan, adım atmaktan çekinmez.
İnsanlarla bir araya geldiğinizde, onlardan neler alabileceğinizi değil, onlara nasıl bir katkıda bulunabileceğinizi düşünüyorsanız, karşı taraf size güvenecek ve sizi önemseyecektir.
Hız, yaşadıklarını unutmaya çalışanların bineğidir; çünkü hız unutturur. Koşarken düşünebilen insan gördünüz mü? Modern çağ, her yönüyle hız çağıdır, bundandır ki gözyaşından mahrumdur; çünkü durup düşünecek ve acıyacak zamanı yoktur. Modern insan, duvara hızla tırmanan motosikletli gibidir; hızı azalırsa yere çakılır. Korona virüs bile çağın hızını durdurmaya yetmiyor. Ölülerin bile hızla gömüldüğü bir çağa geldik.
İbadetler hızı azaltır ve düşündürür. İbadetler hayatın molasıdır, ruhun nefes alması için. Her çağda nefes almanın en keskin yolu, nefesi de var eden Rabbe ibadet etmektir.
Kendi doğruları değil de başkalarının yanlışları (veya kendilerine göre yanlış gördükleri) üzerine eğitim alanlar, ciddiyetten uzak olurlar. İnsan kendi doğrusunu anlatırken ciddiyetten uzak olamaz, ama başkalarının yanlışını dillendirirken komik olur. Komedyenlere bakın, hayatları dedi kodu üzerinden akıp gidiyor. Şu kadar ki, komedi, düşüncenin anüsüdür, ona da zamanı geldiğinde ihtiyaç duyulur.
Dost yüzü, ruhun iftarıdır; aynı zamanda dost yüzü vatan gibidir; insan orada kendini bulur. Ne yazık ki çağımızda insanların uşakları var, ama dostları yok. Dostsuz bir dünyanın gülünü neyleyesin! Dostla beraber zindan bile gülistan olur.
Dost sadece Allah! Ne mutlu O’na dost olup kulluk yapanlara. O’na dost olanlar, O’nun dostlarıyla birlikte dünyayı cennete çevirirler.
D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci
YAZIYA YORUM KAT