Görmüş: Mitingleri asker örgütledi!
Türkiye’de darbeler, demokrasi ve siyaset konulu panelde konuşan kapanan Nokta'nın Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş'den ilginç iddia.
Türkiye’de darbeler, demokrasi ve siyaset konulu panelde konuşan kapanan Nokta Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş Cumhuriyet mitinglerinin ordunun örgütlediğine inandığını söyledi.
Diyarbakır 7. Kültür ve Sanat Festivali etkinlikleri çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yoğun bir dinleyici kitlesinin katılımıyla “Türkiye’de darbeler, demokrasi ve siyaset” başlığıyla panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Yazar Yaşar Seyman’ın yaptığı panele, Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yüksel Genç, kapanan Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, Yazar Ertuğrul Kürkçü ve Demokratik Çözüm İçin Barış Grubu’ndan Seydi Fırat konuşmacı olarak katıldı.
Kürkçü, darbenin unutulmayacak bir hastalık olarak görüldüğünü belirterek, “Birinci darbede yargılananların çocukları daha sonraki darbede cezaevlerine atıldı, işkencehaneleri ve mezarlıkları doldurdu” dedi.
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın internet sitesinde yayınladığı açıklamaya da değinen Kürkçü şunları söyledi: “İnternet sitesinde ‘Ne mutlu Türküm demeyen düşmandır’ dediler. Kendini bir türlü hissedenler, öteki hissedenlere kendilerini dayatamazlar. Dayatmalarına izin vermemeliyiz. Köylerinden sürülen, oğlu dağa çıkmak zorunda kalmışlar, oğlu askere gitmesin diye rapor alanlar ve sırtını ABD’ye dayayanlar aynı olamaz. Silah namlusunu gösterenler bize susun diyorlar. Barış, eşitlik ve adalete karşı savaş diyorlar.”
Türkiye'de devrim, bölünme ve şeriat paranoyası olduğunu ancak Kürtlerin Türkiye’den ayrılmak değil, Türkiye’nin kalbinde yaşamak istediğine dikkat çeken Kürkçü, DTP’nin seçimlere bağımsız adaylarla girmesinin olumlu olduğunu, solcu ve aydınlara yer vermesinin de mücadele dinamiğini artırdığını belirtti.
'Mitinglerin sivilliğine inanmak çok zor'
Alper Görmüş de, siyasi demokrasinin önemine değinerek, Nokta Dergisi’nde yaşananları anlattı. Nokta Dergisi’nin ordu ile ilgili 3 haberi kapak yaptığını hatırlatan Görmüş, “Türkiye’de kırmızı çizgiler var. En koyu çizgi ordu çizgisidir ve biz bunu fazla ihlal ettik” dedi. Yayınladıkları haberlerin içeriği hakkında bilgi veren Görmüş şunları söyledi:
“Eski komutanlardan Özden Örnek’in 2004 yılında tuttuğu günlüklerin hepsini okudum. 2 darbe girişimi olmuş ancak daha sonra vazgeçilmiş. Bunların nedenleri ise ABD'nin, halk ve medyanın darbeye karşı olması diye geçiyordu. Eski sistem olmayınca doğrudan darbe yerine sivil toplum örgütleri kullanılarak, halkın etkilenmesi yöntemini yapıyorlar. Günlüklere bakarak mitinglerin sivilliğine inanmak çok zor. Tüm bunların ardından mitingler geldi. Bu mitingleri örgütleyenler silahlı kuvvetlerdir, bundan şüphem yok.”
Alper Görmüş, “ama” demeden darbelere karşı olunması gerektiğini defalarca altını çizdi.
'Kürtler siyasetin çatışma yüzünü yaşadı'
Daha sonra konuşan Demokratik Çözüm İçin Barış Grubu’ndan Seydi Fırat, Türkiye’de Kürtlerin taleplerine kapalı olan bir siyasetin mevcut olduğunu belirtti. “Kürtler siyasetin çatışma yüzünü yaşadı” diyen Fırat, Kürtlerin kendilerini ifade edememesi için kalın duvarların örüldüğünü ve mevcut siyasetin Türkler açısından da doğru olmadığını söyledi.
Fırat Türkiye’nin Bulgaristan’da Kerkük’te ve Kıbrıs’ta yaşayan Türkler için dil ve kültürel haklar istediğini ifade ederek, “İş Kürtlere gelince kaskatı kesiliyor. Bunu istemek bölücülük oluyor, vatana ihanet oluyor” dedi.
Adalete dayalı bir barışın olması gerektiğine dikkat çeken Fırat, “Toplum amaçları dışında devletlerin ihtiyaçları kutsaldır. Mevcut siyaset estetikten çok uzaktır. Askeri tehditlerle gelişme sağlanamaz. Türkiye’de ortamın şiddetten arındırılması için DTP'nin bağımsız adaylarının mecliste olmasına ihtiyaç vardır” diye konuştu.
“Duygularımızda kırılma yaşıyoruz” diyen Seydi Fırat, “Farklılığımız var ama daha da ötelenme durumu yaşanıyor” dedi.
'Gündem gazetesine darbe yapıldı'
Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yüksel Genç de, çocukluğunda ilk anımsadığı anısının “Maraş Katliamı” olduğunu belirterek, “Bir daha çocukların hayalleri ve anılarının şiddetle bu olaylarla dolmaması için herkesin yapabileceği bir şey vardır” dedi. 1980 sonrası demokrasinin askeri güvenlik arayışı ile örüldüğünü, 28 Şubat ve Şemdinli’ye giden bir sürecin başladığını ve halen devam ettiğini söyleyen Genç, cuntaların her yönünü gördüklerini ifade etti. İş yapamayan parlamento istendiğine dikkat çeken Genç, “Parlamento işini yapamazsa bunu asker yapacak. Gerçi şimdi de yapıyor. Muhtıra ile siyaset ve geleceğimize ipotek konuldu” dedi. Muhtıra ile darbenin toplumsal ayağının örüldüğünün altını çizen Genç, “Mutlu olmayanlar düşman görülüyor. Düşman görülen nasıl kendisini katacak. Düşman olduğunuz yer size ait olmuyor” diye konuştu. “Şemdinli olayı bir provaydı. Şemdinli bir milattır” diyen Genç, Şemdinli’nin ardından bu sürecin meşru ve doğal zemininin oluşmaya başladığını söyledi. Gündem Gazetesi’ne darbe yapıldığını kaydeden Genç, “Mart ayı içinde Öcalan’ın zehirlenme haberi bir ay kapatılma cezası aldı. TMY’nin yani darbenin hukuk boyutu ile gazetemize kapatma cezası verildi. Gazeteler tek tek kapatıldı. Baktılar kapatmakla olmuyor, bu kez dağıtımını engellediler. Bayi, matbaa ve gazete çalışanlarımız tehdit edilmeye başlandı. Bir ayda gazetemiz 5 kez kapatıldı. Savunma ve haber verme hakkımız engellendi. Yani bize basın ayağında darbe yapıldı” dedi. Genç, siyasal darbe sürecinin Şemdinli ile başladığını, muhtıra ile derinleştiğini söyledi.
Darbenin de iyi tarafı var!
Panelin ardından dinleyiciler de görüşlerini açıkladı. Bir dinleyici darbelerin iyi yönlerinin de bulunduğunu belirterek özetle şöyle dedi: “Okulumu bitirdim, sıkıyönetimi gördüm, öykü konularım çoğaldı. Bir de beni bazı arkadaşlar şaşırttı. Onlar sayesinde döneklerle tanıştım. Tabi darbeler hep sağ hükümetler döneminde oldu, ama ezilen sol oldu” diye konuştu.
Elden giden demokrasi
3 saat 40 dakika süren panelde izleyiciler yoğun katılım gösterdi. Bir soru üzerine Alper Görmüş, “Darbeciler hep şu elden gidiyor bu elden gidiyor diyor. Kimse merak etmesin, hiçbir şey elden gitmiyor. Giden sadece demokrasidir” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT