Rize'nin Çamlıhemşin İlçesi'nde, yaralı karaca yavrusunu tedavi ederek doğaya saldığı ve insana alıştırıldığı için ölümüne neden olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan Vahşi Hayat Derneği Başkanı ve fotoğraf sanatçısı Cemal Gülas hakim karşısına çıktı. Gülas, suçlamaları reddetti.

Çamlıhemşin İlçesi Boğaziçi Köyü'nde geçen yıl köylüler tarafından ayağı kırık halde bulunan karaca yavrusu, tedavisi için aynı köyde yaşayan Vahşi Hayat Derneği Başkanı ve fotoğraf sanatçısı Cemal Gülas'a getirildi. Gülas, çağırdığı veterinere tedavisini yaptırdığı ve adını 'Bambi' koyduğu karaca yavrusunu bir süre gözetim altında tuttu. Tedavi ardından doğaya salınan karaca yavrusu, geçen yılın Kasım ayında, bu kez avcılar tarafından vuruldu. Köylüler, yine yaralı halde buldukları Karacayı Cemal Gülas'a getirdi ancak yavru kurtarılamadı.

Rize Çevre ve Orman Müdürlüğü, yabani hayvanı alıkoyduğu, kendilerine haber vermediği ve tedavi süresince insana alışarak yabani özelliğini kaybeden karaca yavrusunun vurulmasına sebep olduğu iddiasıyla Gülas hakkında, 3 bin 250 TL tazminat talebiyle Çamlıhemşin Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Davanın bugün görülen ilk duruşmasında Gülas, iddiaları reddederek kendini savundu.

Gülas savunmasında, Vahşi Hayat Derneği'nin kuruluş amacında yaralı ve insan eline geçmiş vahşi hayvan yavrularının beslenerek tekrar doğaya kazandırılmasının yer aldığını hatırlatarak, yaralı karaca yavrusunun tedavisinin ardından doğaya salındığını ve süt içmek için 5 kez dernek binası çevresine geldiğini belirtti.

Gülas, şöyle dedi: "Karaca yavrusu herhangi bir bağımlılık göstermeden kendi doğal düzenine alışarak doğaya döndü ve orada hayatını sürdürmeye çalıştı. Bu sırada avcılar tarafından vuruldu. Bu olay hem beni, hem dernek gönüllülerini, hem de kurtarılması için çaba gösteren köylüleri derin bir yasa boğdu. Bu kaybın ardından söz konusu davanın açılması acımızı bir kat daha arttırdı. Bahsi geçen suç oluşmuştur, doğrudur. Karaca yasadışı avlanmıştır. Fakat bu suç tarafımdan değil, karacayı vuran kişi veya kişiler tarafından işlenmiştir. Bu eylemi gerçekleştiren ben olmadığım halde, bu yasaya ve komisyon kararına istinaden neden ve nasıl suçlandığımı anlamıyorum ve bu suçu asla kabul etmiyorum."

Gülas savunması sırasında, Çevre ve Orman Müdürlüğü'ne getirilen yaralı karaca yavrularıyla dönemin Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir ve çocukların bahçede oynamalarını gösteren fotoğrafları delil olarak sundu.

Gülas, yetkililere teslim edilen karaca yavrularının akıbetleri hakkında şüpheleri olduğunu belirterek, kendilerinin yaralı hayvanları doğal ortamlarında tedavi ettiğini, yetkililerin ise yaralı hayvanların bakımı ve iyileştirilmesi için şartları uygun bir yer bulmadığını, teslim edilen vahşi hayvan yavrularının İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün küçük bahçesinde çocuklara Oyuncak edildiğini öne sürdü. Tarafların dinlenmesi ardından mahkeme heyeti davayı 22 Kasım tarihine ertelendi.