Ne büyük haksızlık?

 Meclis’e türban girmesiyle birlikte, yıllardan beri süren türban sömürüsü bitti. AKP, bundan böyle türbanla ilgili siyaset yapamayacak.

Aksine, türban sorunu madem bir yönetmenlikle çözülebiliyordu, 11 yıldan beri neden çözmediler? Bu koz ellerinden alındı. Bu konuda muhalefet iyi sınav verdi.

Seçimlerde başka argümanlar lazım, dindar gençlik,öğrenci evlerine müdahale, evlenen öğrencilere burs kolaylığı gibi.

Bu gençler nasıl geçinecek?

Sevgili okurlarım, bendenizde Üniversitede öğretim görevlisiyim. Çok sayıda üniversitede okuyan öğrencim var. Onları iyi biliyor ve tanıyorum. Hepsinin gelecekle ilgili endişeleri var.

Okuldan mezun olduklarında işsiz kalacaklarını biliyorlar. Hepsinin askerlik sorunu var, iş bulma endişeleri var, gelecekle ilgili kaygıları var.

Bakan Kılıç açıklamış,dahası lütfetmiş..”Evlenen öğrencilerin burs borçları silinecekmiş”

Güzelde,evlenecek olan bu gençlere işi kim verecek?.Ev kiralarını kim ödeyecek,çocuklarına kim bakacak?.İşgücü olmayan bu gençler yaşamlarını ne ile sürdürecekler?

Evlenmekle bu işler çözülecekse,23 yıllık evliyim, bende ikinci kez evleneyim.

Bütün amaçları 17-18 yaşındaki çocukları evlendirmek,nikah kıymak..”evlenin” dediğiniz gençlerin,bakan,başbakan,cumhurbaşkanı,milletvekilleri ve bazı bürokrat çocuklarında olduğu gibi,yatları,katları,kasalarında kilolarca altınları,bankalarda milyarları yok.

Bir hemşeri bürokratımızın servetini buraya yazsam, yer yerinde oynar. Çocukları ABD’ yolunu Trabzon yolu yapmış.10 yıl önceki bildiğim yaşantıları ile bugünkü yaşantılarını mukayese bile edemiyorum.

Dindar gençlik

Soru şu: Din siyasette malzeme midir?.Cevap basit: Evet malzemedir.

Nasıl mı kullanılır?

Gelin hep birlikte Türkiye gerçeğine bir bakalım.

Kendini sağcıyım diyen tanımlayan partiler bu malzemeyi daha sık kullanırlar. Yurttaşların inançlarını özünde yüceltmek yerine, din bahislerinin çevresinde dolaşmayı tercih ederler.

Muhalefeti sanki din düşmanıymış gibi göstererek siyasi prim toplamaya çalışırlar.

Bu çatışma,  sadece bugünkü iktidar ile bugünkü ana muhalefet arasında yaşanan mücadele üslubu değildir.

Altmış yıllık geçmişi vardır.

Dinin siyasetten kullanılmasını ilk başlatan Adnan Menderes oldu. İnönü’ye yüklendi.

Bunun manası şudur: Siyasette din bahislerini satanlar bu yöntemi kalıcı bir siyaset fırsatı getirdiklerini sanıyorlar.

Nitekim Demokrat Parti’nin üslubu çok çabuk takipçiler bulmaya başladı.

Adalet Partisi ile başlayan ve DYP ile devam eden kadro bu üslubun siyasetçileridir

Demirel’in Adalet Partisi görüntüsü biraz daha disiplinli olmakla beraber amaç olarak dini siyasette uygulamayı esas almıştır.

Doğrusunu isterseniz bu işten epeyce de yararlandı.

DYP ve ANAP’ta aynı kozu sıklıkla kullandılar.

Erbakan ve arkadaşları ise üslubu çığrından çıkaranlar olarak dikkat çektiler.

Ve başarı izi bırakmadan çekip gittiler.

Şimdi AKP iktidarı var. Bu işi iyi yapan becerikli bir kadro var.

Zaman kullanmasını iyi biliyorlar, zemin kullanmakta da ustalıkları var.

Türkiye’nin hassas yatırım alanlarının farkındalar. Bu alanlardaki eksiklikleri hızla gideren yatırım projeleri geliştiriyorlar.

Geliştirdiklerini eyleme geçiriyorlar. Bu dini yatırımlar, siyasette itibar görüyor.

Peki, durup dururken, bu din meselesi ”Dindar gençlik” meselesini nesiller hedefi haline getirmek nereden çıktı?

CHP’yi dinsizlikle suçluyorlar

 60 yıldan beri bütün iktidarlar CHP’yi dinsizlikle suçluyor.

Ne büyük haksızlık?

Başbakan Erdoğan ”Dindar gençlik yetiştireceğiz”  ilk söylediği konuşmasında nüfusumuzun 75 milyon olduğunu söyledi.

Bu nüfusun yüzde elisin 30 yaşın altında olduğunu belitti.

Doğru! Ama istatistiklere göre nüfusumuzun yüzde 97’si, 65 yaşın altında.

Bu hesaba göre,72 milyon insanımız CHP’nin iktidar olmadığı dönemlerde yetiştirildiler.

Öyleyse altmış seneden b eri iktidar olup gençlerimizi yetiştiren, onları güya dinsiz bırakanlar kim?

Cevap basit: CHP iktidara 62 sene evvel terk etti.

Tam 62 yıldır CHP doğru dürüst iktidar yüzü görmedi.

Peki,62 yıldır iktidar olan sağcı partiler ne yapmışlar.?

Başbakan, bugün varlığını ve gelecek için eksikliğini şikâyet ettiği nesiller, acaba kimin yetiştirdiği nesillerdir?

1950’de Demokrat Parti ile başlayan sonra sırasıyla, AP, YTP, DYP, ANAP ve ( Erbakan partileri olan: MNP, MSP, REFAH, FAZİLET)  ve AKP ile devam edenler bu 60 yaşın altındaki nesilleri yetiştirenlerdir.

Eğer bu nesillerin dindarlığından şikâyet ediliyorsa suçlu kim?

Öğrenci evleri..

Sevgili Yusuf Turgut,bu konuyu yazdı,analiz yaptı.Detayına girmemeğim..

Bu yıl Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurtlara bir şeyler oldu. ”Gel de Hasan Albayrak’ı arama” başlığıyla bu konuya değinmiştim.

Ne hikmetse, bu yıl işsiz ailelerin çocukları dahi yurtlara giremediler. İddia şu: Yurtlara cemaata mensup öğrenciler yerleştirilmiş, ortada kalan öğrenciler, ister istemez başlarının çaresine baktılar.

“Öğrenciye ev verilmez”,”Bekâra ev verilmez”  zihniyetinin hakım olduğu bir ülkede bu öğrenciler nerede kalacaklar?

Tabii ki ev tutacaklar.

Ankara’da benim oturduğum apartmanın giriş katında kız öğrenciler, ikinci katında da erkek öğrenciler oturuyorlar. İçlerinde türbanlı öğrencilerde var.

Biz apartman olarak hiçbir şikâyetimiz yok, bir yanlışları da yok.

Şimdi bu müdahale neden?, öğrenci dediğimiz kişiler senin,benim,komşunun çocuklarıdır..

Bu çocukları kamplara ayırmak, başka gözle bakmak kimin yararına olacak?

Lütfen gençleri,seçim malzemesi olarak kullanmayalım..Böyle zihniyet olmaz..