Güneş Çarpmasına dikkat
Havaların ısınmasıyla birlikte güneş çarpması olarak bilinen sağlık sorunu karşısında alınması gereken tedbirler neler?
Dr. Habib BOSTAN - Önümüzün yaz olması nedeniyle yaz aylarında en çok karşılaşılan sağlık problemlerinden biri olan güneş çarpması, havaların ısınmasıyla birlikte yeniden gündemde. Yaz hastalığı olarak da adlandırılan güneş çarpmalarında, güneş altında uzun süre kalanlar, yaşlılar, çocuklar ve şişman kişiler öncelikli risk grubunu oluşturur. Sağlığımız için özellikle yaz aylarında önem arz eden bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Güneş çarpması, aşırı sıcak sonucu vücut ısısını düzenleyen mekanizmaların bozulması ile oluşan ciddi bir durumdur. Tedavisi mümkün olsa bile öldürücü olabilir ya da vücutda kalıcı zararlar verebilir. Çok sıcak ve güneşli günlerde sorun yaratan tepemizdeki güneş ışınlarından ziyade içinde bulunduğumuz ortamın ısısıdır.
Sözgelimi makine dairesi, çelik tezgahları gibi çok sıcak yerlerde çalışanlarda da hiç güneş görmemelerine rağmen, 'güneş çarpması' etkileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle doktorlar son yıllarda "güneş çarpması" yerine genellikle "sıcak çarpması" terimini kullanmaktadırlar.
Nedenleri
Vücudumuzda oluşan fazla ısının kaybetmesini sağlayan iki mekanizması vardır. Bunlardan birincisi, damarların genişleyerek deri yüzeyine daha fazla kan taşımasıyla oluşur ve deri yüzeyinden kaybedilen ısı miktarını artırır. İkincisi de ter bezlerinin salgısıyla derinin soğutulması ile oluşur. Ter bezleri deri yüzeyine tuzlu bir salgı (ter) gönderirler ve bu çabucak buharlaşarak deriden ısı kaybını sağlar. Sıcak çarpmasında önemli olan, yalnızca termometrede okunan sıcaklık değildir. Isının vücut üstündeki etkisini artıran çeşitli durumlar vardır. Örneğin hava çok nemliyse, ter kolayca buharlaşamaz ve bu yüzden ısı kaybı zorlaşır. Hava çok durgunsa, hava akımıyla beden yüzeyinden ısı atılması zorlaşır.
Sıcak yerlerde fiziksel güç harcayanlar da çok ısı üretirler ve saatte yaklaşık bir litreye yakın terlerler. Terle birlikte tuz ve su kaybı, "sıcak yorgunluğu" denen duruma yol açabilir. Bu da, denetim altına alınmazsa, bedenin ısı ayarlayıcı mekanizmalarını bozabilir. Ama vücut zamanla sıcağa uyum sağlayıp, tuz kaybını düşürür ve böylece sıcaklık değişikliklerinden daha az etkilenir. Çocuklar ve yaşlı insanlar, bedenlerindeki ısı düzenleyici mekanizmalar yetersiz olduğundan, sıcaklık değişikliklerinden daha fazla etkilenirler. Sıcağa alışkın olmayanlar, şişman kişiler, çok içki içenler ve ateşli hastalık geçirmekte olanlar için de sıcak çarpması tehlikesi daha fazladır.
Belirtiler
Sıcak çarpması ve bu nedenle oluşabilecek ileri derecede sıvı kaybı kendini ilk olarak yüksek ateş ile gösterir. Terleme oldukça fazladır ve nabız çok hızlıdır. Susuzluk hissi ve bilinç bulanıklığı da diğer belirtiler arasında yer alır.
Vücut ısısını koruyabilme ve yükseldiğinde ısıyı düşürebilme özelliğine sahiptir. Ancak sıcak çarpması ve beraberinde meydana gelen ileri derecede sıvı kaybı durumlarında vücudumuz bunu başaramayabilir. Böyle bir durumda vücutta ilk etkilenen organ beyindir. Dayanılmaz baş ağrısı hastayı oldukça huzursuz eder ve bitkinleştirir. Aşırı yorgunluk, hızlı nabız atımı ve beraberinde hızlı soluk alıp verme ve kas krampları birbirini takip eden olaylardır. Vücut hızla ısınır, yüze hızlı bir kan akımı olur ve yüz kıpkırmızı görünür, terleme yoktur, düzensiz ateş ve yavaş yavaş bilinç kaybı hastalık tablosunun ağırlaşmaya başladığı sinyallerini verir. İlerlemiş sıcak çarpması çok tehlikelidir, tedavi edilse bile hastaların yüzde 20'si ölür. İyileşenlerin sinir sistemlerinde kalıcı hasarlar oluşabilir. Denge ve koordinasyonlarının normale dönmesi ise aylar alabilir. Ama ilk belirtide tanı konur ve tedaviye bilinç kaybından önce girişilirse, iyileşme şansı yüksektir.
Tedavi
-Hasta gölge bir yere götürülmeli.
-Nasıl yapabiliyorsa, hasta çok hızlı bir şekilde soğutulmalı.
-Vücut sıcaklığını takip edilmeli, sıcaklık 38 - 39º C’ye düşünceye kadar soğutmaya devam edilmeli.
-Alkollü içecekler kesinlikle verilmemeli.
-Bilinci ve davranışları normalse içecek bir şey verilmeli.
-Eğer bilinci yerinde değilse içecek bir şey verilmemeli, boğulmasına neden olabilirsiniz.
-Kusuyorsa yan yüzükoyun yatırılmalı.
-Çok acele tıbbi yardım çağırılmalı.
Bu arada hastanın ateşi düşürülmeye çalışılmalıdır. Ateş 38º C’ye kadar düşürülebilir ama daha aşağı inerse hastanın dolaşım şokuna girebileceği unutulmamalıdır. Hastayı serinletmenin en iyi yolu soğuk su banyosudur. Güneş çarpmasına karşı en etkili yol ondan korunmaktır. Bu amaçla bedenin aşırı ısınmamasına, güneş altında fazla kalmamaya, sıcakta bol ve serin tutan giysiler giymeye, sıcak iklimde çalışırken fazla su içip tuz almaya dikkat etmeliyiz.
Güneş çarpması çoğunlukla dikkatsiz davranma sonucu oluşur. Özellikle yaz aylarında güneş altında çalışmak zorunda insanlarda, sıcak metal endüstri çalışanları ve bronzlaşma için güneş altında uzun süre duranlarda ağır sonuçlara yol açabilmektedir.
Bu arada güneşe çıkarken güneş ışınlarının açısını da göz önüne almak gerekir. Güneşin en tehlikeli olduğu saatler öğle saatleridir. Güneşin yakıcı etkilerinin yoğun olduğu 11-16 saatleri arasında, uzun süre korunmasız olarak güneş altında kalmayınız ve sıcak ortamlarda egzersizden kaçınınız.
Güneşin sıcaklığı kabusunuz olmasın ve sıcak dostluklar daima sizlerle birlikte olsun.
Uzm. Dr Habib BOSTAN
Tosya Devlet Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği
HABERE YORUM KAT