1. HABERLER

  2. SEÇME VİDEOLAR

  3. Hakan'ın unutamadığı gol VİDEO
Hakan'ın unutamadığı gol VİDEO

Hakan'ın unutamadığı gol VİDEO

Hakan Şükür, ne zaman jübile yapacak, futbolu bırakınca ne yapmayı düşünüyor, Cimbom'un yeni jenerasyonunu nasıl değerlendiriyor.

A+A-

Taha DAĞLI'nın röportajı
-Portekiz-Angola maçında Pauleta az kalsın senin Dünya Kupalarında en erken gol atma rekorunu kırıyordu. İzledin mi o maçı?
-Açıkcası izlemedim ama o pozisyonu duydum. Olabilir, futbolun içerisindeki şeyler bunlar. Bizimki nasıl olduysa o da olabilirdi. Ama Allah bizde kalmasını nasip etti tekrar. Güzel bir şey isminizin anılması. Her Dünya Kupası ile bu anılacak, tarihe geçmesi güzel ama o turnuvadan 3.’lükle ayrılmak benim için çok daha önemliydi. Neticesinde o gün bir anım var benim. Dünya Kupasına kötü başlamıştım Annemle konuşuyordum maçtan önce ki bayağı moralim bozuktu. Son maça gelinmişti ve ben gol atamadığım için çok eleştiriliyordum. Annem ‘nasılsın oğlum’ dedi, ‘nasıl olayım anne kötüyüm’ dedim. Öyle konuşuyorduk sonra annem bana, ‘Allah sana öyle bir şey nasip edecek ki yine seni herkes konuşacak’ dedi. Bende yani böyle bir şey nasıl olabilir ki düşündüm çünkü annemin söylediğinin gerçekleşmesini hayal bile edemiyordum. Sonra G. Kore maçına çıktık ve ben o erken golü attım, ertesi gün annemle konuştum. Annem ağlayarak ‘gördün mü oğlum’ dedi. Ben annemin sadece bana moral vermek için boş bir hayal kurduğunu sanmıştım ama bu bir annelik içgüdüsüymüş meğer. Ben tarihe geçen bir gol attım, milli takım Dünya 3.’sü oldu ve hala ben konuşuluyorum.
-2008 Avrupa Şampiyonasında oynamayı planlıyor musun?
-2008 benim mukavelemin biteceği döneme denk geliyor. Biliyorsunuz sezon başında iki yıllık sözleşme yaptım. Futbol oynamaya devam etmek istiyorum. Tabiî ki bu 2 yıllık süreç içindeki performansım çok önemli çünkü fizyolojik durumumu, kafa yapımı oynamaya uygun görüyorum ama o günkü performansım, kadro oluşumu neleri gösterecek bilmiyorum. Örneğin son hazırlık dönemine Fatih hoca beni almadı ama bana ihtiyaç olduğunda çağıracaktır tamamen performansıma dayalı olacağını düşünüyorum.
-Fatih Terim ‘ben Hakan’ı eli ayağı tuttuğu sürece oynatırım’ diyor. Sen ne söylemek istersin bu görüşe?
-Sağolsun biz ara sıra konuşuyoruz öyle irtibatımızı kesmedik. Tabi ben çok fazla Fatih Hocayı arayan bir yapıya bürünmedim. Her zaman arayan bir insandım ama Fatih Hoca Milli Takım Teknik Direktörü olduktan sonra hep yanlış anlaşılır gerekçesi ile hocamı daha az aramaya başladım. Onun düşüncelerine hep saygı duyuyorum ve o ne zaman isterse ben de o zaman göreve hazırım.



-Türkiye’nin en büyük golcüsüsün, tüm olumlu yönlerine rağmen niye sürekli eleştiriliyorsun?
-“Türkiye de bazı şeylerin değeri bilinmiyor. Örneğin İngiltere’de Shearer İtalya’da Vieri el üstünde tutuluyor. Burada ise klasik Türk anlayışı yukarı çıkanı aşağı çekme durumu hakim. Bana karşı da böyle bir durum var. Bana yapılan eleştirileri hiç bir futbolcuya yapılmadı. Vatan haini bile ilan edildim. Ama buna rağmen bu eleştirilerin zaman zaman benim işime yaradığı oldu, çünkü bunlar beni motive etti. Benim genel duruşumu eleştiriyorlar. Ama ben dua çok ederim, her zaman sabrederim ve mutlu sona ulaşırım.
-Sana bir çok kez kulisçi yakıştırması da yaptılar?
“Ama ben hayatımda hiç kulis yapmadım. Hep çalıştım ve işime baktım.”
-Geçen sene çok zor bir sezonun ardından şampiyon oldunuz sen de sezon başında yine çok eleştirilmiştin.
-“Evet özellikle geçen sezon çok duygu yüklüydüm. Hoca ile kavga etmiştim. Sonra kendimi toparladım. Hep dua ettim. Örneğin Beşiktaş maçında top Hasan Kabze’ye gittiğinde o an öyle içten bir dua ettim ki " Allahım bu gol olsun" diye. Ve oldu. Herkes bu şampiyonluğu mucizevi olarak görüyor ama bence bu şampiyonluk inancın zaferiydi “
-Çok da dindar bir futbolcusun başarında inancının etkisinin büyük olduğuna inanıyorsun öyle değil mi?
-“Evet biraz önce de söylediğim gibi inanç başarımda çok önemli bir etken. Bakın Beşiktaş maçında Hasan Kabze’nin attığı golü söyledim, bunun gibi herkesin mucizevi dediği ancak bana göre inancın sonucu olan başka maçlar da oldu. Örneğin Erciyes maçı 2-0 dan 2-2 ye geldi. Ve hoca ben hariç bütün yedeklerden ısınmasını istedi. Herkes oyuna girmek için ısınıyordu ama ben kulübede tek başına oturuyordum . Hoca ile kavgalıydık , ben bir yandan ağlıyor bir yandan da dua ediyordum " Allahım sen bilirsin" diye. Ve Allah’ın işi Ümit Karan sakatlandı ben oyuna girdim, iki gol attırdım ve maçı 4-2 kazandık. Tabi o gün Ümit sakatlandığı için çok üzülmüştüm ama buradan da bir sonuç çıkarmak gerek, o da Allah’ın bir takdiri demek ki bizim için hayırlısı oymuş. Ben Allah’tan hep bekliyorum, istiyorum, diliyorum, neticesinde Allah da bana nasip ediyor.”
-Dini inancının yanı sıra ailene de çok bağlısın, başarında bunun da payı var herhalde.
“Tabii ki anne babamın kardeşlerimin hakkını hiçbir şekilde ödeyemem. Onlar ben bu yola çıkarken en büyük dayanağım, en büyük yardımcım oldular. Beni teşvik ettiler. Zaman zaman zor dönemler de yaşadık; ama hep beraber bu zorlukların üstesinden gelmeyi başardık. Onların hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Ailemi çok seviyorum. Onlarsız bir şey düşünemiyorum.”
-Tanju Çolak’ın 241 gollük rekorunu kırmana az kaldı, bu rekor önemli mi senin için?
“Elbette çok önemli ben Tanju Çolak’ın rekorlarını kıracağım benim ardından başka biri gelip o da benim rekorlarımı kıracak, rekorlar kırılmak içindir. Ben daha önce Milli Takım ve Avrupa Kupalarında Metin Oktay’a ait olan gol rekorlarını kırdım ama yine de ‘Gol’ deyince benim aklıma hep Tanju abi gelir çünkü Türkiye Liglerinin en çok gol atan oyuncusu o, ben de onun rekorunu kırmayı çok istiyorum o zaman da ‘gol’ denince akla Hakan Şükür gelecek.”
-Senin arkandan gelecek futbolcular kim olabilir? Mesela Arda Turan sana göre iyi yolda mı?
-“Arda çok genç ve çok başarılı, taraftar onu çok seviyor, üstelik sempatik de birisi, oyundan alınırken takım mağlup olsa da taraftar tepki gösteriyor, onlar Arda’yı görmek istiyor çünkü Arda’dan umutlular. Ben de Arda’nın geleceğinden çok umutluyum ama dedim ya çok genç Hakan Şükür olmak o kadar kolay değil, çok uzun zaman ve çok çalışmak gerekiyor.”
-Kariyerinizde sayısız başarı ve kupa var, peki en anlamlısı hangisi?
“Öncellikle hayal ettiğim bir mesleği yaptığım için çok mutluyum. Önemli başarılar, şampiyonluklar kazandığım için de çok mutluyum. Ülkemi çok sevdiğim için uluslar arası platformda milli takımda attığım her gole çok seviniyorum. UEFA kupasıyla birlikte, bir de milli takımda yakaladığım dünya üçüncülüğü beni mutlu eden olaylar.”
-Peki en beğendiğiniz gol hangisi?
Unutamadığım tabii ki birçok golüm var. Milli takımda attığım hiçbir golü unutamıyorum. UEFA Kupasında Leeds United’a attığım gol benim için çok önemli. Gergin bir ortamdı. Anlamlı da bir goldü.
-Son olarak futbolu bıraktıktan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
“Şu anda aktif olarak futbol oynuyorum. Bıraktığım zamanı fazla düşünmüyorum. Zannedersem bıraktıktan sonra da futbolla ilgili bir şeyler yaparım. Yine sporun içinde yer almak isterim. Büyüklerimin verdiği görevleri seve seve yaparım.”
HAKAN ŞÜKÜR…
“1971 Sakarya doğumluyum. Yugoslav göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Aslımız Makedon. Ailem oradan göç etmiş. İlk orta ve lise tahsilimi Sakarya’da yaptım. Futbola çok erken yaşta Sakarya’nın alt yapısında başladım. 15–16 yaşlarında A takımına yükseldim. Sakarya o dönemde Aykut Kocaman, Oğuz Çetin gibi futbolcuların olduğu önemli bir takımdı. Şu anda yakaladığım başarıyı orada yakaladığım ivmeye borçluyum.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız