İnanan insanlar için dünya hayatı bir sınav maratonudur. Her kul imtihandan geçmektedir. İmtihan soruları herkese göre değişir. Tıpkı öğrenim çağında ki insanların bulundukları basamaklara göre değiştiği gibi. Dünya hayat maratonunun en son durağı musalla taşıdır. O taşa uzanan insanın dünya ile ilişkisi biter ve Berzah alemine intikal eder. Sorgu kabre girince ilk akşam başlar. Orada Münker ve Nekirin sorular sorulur. Dinin ne, Rabbin kim, Peygamberin kim sorularına doğru cevap verebilmeyi Allah hepimize nasıp eder inşallah. Berzah aleminde ki hesap verme işi dünya hayatında ki sorgulamalara da hiç benzemez. Orada hiçbir kul başka güçlü bir kulun korumasında olmayacak. Orada dünya hayatında ki gibi mahkemeleri kandırmak veya etkilemek söz konusu bile değil. Orada herkes ama herkes aynı statüye sahip olacak. Orada ne Reisi Cumhurun, ne Başbakanın, nede Genel Kurmay Başkanının dünyada ki havası olmayacak. Orada boynuzu kırık olan koyun boynuzu sağlam olandan hak talep edecek.

                Yüce Allah dünya hayatında kimi kullarını bollukla imtihan ederken, kimi kullarını da yoklukla imtihana tabi tutar. Dünya hayatında kimilerine güç ve kudret verir, kimilerini de güçsüz kılarak sınav eder. Allah herkesi kendi iştigal ettiği alanda takibe alır. Hiçbir zaman bir şeyhi gidip de meyhanede imtihan etmez. Şeyhi kendi mekanın da izler. Doktor hastasıyla ilgilenirken sınavdan geçerken, Öğretmende Öğrencisiyle eğitin öğretim yaparken sınav edilir. Elbette üst düzey yöneticilerde devlet yönetirken imtihana muhatap olurlar. Tebessüm etmenin nasıl ki mükafatı olacak ise sert ve alaycı bir bakışın da hesabi verilecek.

                Allahın rahmet ve merhameti sonsuzdur elbette. Ancak Allah kul hakkına karışmıyor. Kul hakkını kullar arasında bırakıyor. Trafikte yayaya yol vermeyen bir sürücü nasıl ki bunun hesabini verecek ise, yaya kaldırımına mallarını istif eden esnafta bunun hesabini verecek. Allahın adaleti dünya hayatımızda ki uyduruk adalet gibi asla şaşmaz. Dünya terazilerinde hile olur ama berzah aleminde ki teraziler dosdoğru tartar. Müslüman başka bir Müslüman in ayıbını ört mekle mükelleftir. Ne hazındır ki, günümüzde sözde Müslüman geçinen bazı şebekeler insanların mahremlerini deşifre etmekten, tehdit ve şantaj malzemesine dönüştürmekten geri durmaz oldular. Bugün bu ülkede korkunç günahlar işlenmektedir. Gücü ve kudreti bir şekilde ele geçirenler mazlumları sindirmek için akla hayale sığmaz tezgahlar kurmaktadırlar. Kendilerini şirin göstermek, saltanatlarını biraz daha devam ettirebilmek için başkalarının statü haklarını hiçe sayan zavallıları gördükçe onlar adına ürperiyor ve titriyorum. Kibir, nefret, öfke küpüne dönen bazı zavallıların sergiledikleri tavırlardan her inanan insan dersler çıkarmalı ve kendisine çeki düzen vermelidir.

            Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir iş bir insanı iki sende zengin etmeye yetmez. Ancak, bizim ülkemizde bir gecede bile zengin olmak oldukça kolaydır. Sırtını güçlü dağlara dayamış isen, güçlü dağların hakimleriyle birazcıkta ortaklığın söz konusu ise sana kimse yetişemez bu alemde. Peki ya sonu, yanı musalla taşına uzanınca ne var cebinde? Senin tek varlığın bedenine sarılacak iki metre bir kefen bezidir maalesef. Kabre girince bütün mal varlığın dünya da kalacak ama bu dünya da her ne yaptıysan onların hepsi kabrine dolacak. Dünya hayatında işlediğin her günahın orada akrebe, yılana, sırtlana dönüşecek elbette.

              Allah, şu iki günlük dünyada doğrulardan şaşırtmaz bizi inşallah. İnşallah berzah aleminde bir gül bahçesiyle karşılaşanlardan oluruz. İnşallah bu dünyadan göçmeden günahlardan sıyrılıp hakka yakın olanlardan oluruz. Berzah aleminde nasıl ki bize hangi siyası partiye mensupsunuz sormayacakları gibi, kimin akrabasısın diye de sormayacaklar. Orada bizi yalnız bizden soracaklar ve kendi hesabimizi yine biz tek başımıza vereceğiz. Nasıl ki Arap misin, Türk müsün sormayacakları gibi; papazlarla, keşişlerle nasıl geçindiğimizi de sormayacaklar. Orada bize din kardeşine nasıl davrandığımızı soracaklar. Şimdi herkes sorulacak sorulara cevaplarını hazırlasın bakalım.