
HES'leri durdurma harekatı!
İkizdere Derneği Başkanı Kadem Ekşi, HES'lerin durdurulması için başlattıkları mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
GÖKTÜRK FIRAT
İkizdere Derneği Başkanı Kadem Ekşi, sürdürülebilir çevre anlayışına aykırı olduğunu iddia ettiği Hidro Elektrik Santrallerinin (HES) durdurulması için başlattıkları mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
İkizdere Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kadem Ekşi, HES'lerin sürdürülebilir çevre anlayışına aykırı olduğunu ileri sürerek buna karşı hukuksal mücadele başlattıklarını hatırlattı.
Birçok HES çalışmasını durdurmayı başardıklarını dile getiren Ekşi, Cevizlik HES santrali için çıkan 'yürütmeyi durdurma' kararına rağmen yüklenici firma gerekli ÇED raporunu bir günde çıkartarak çalışmalarına devam etmiştir. Tüm ara işlemler yok sayılarak bir günde hazırlanan ÇED raporu geçerli sayılmıştır. Bu konuyla ilgili buradan basın aracılığı ile suç duyurusunda bulunuyoruz dedi.
HES'lerin yüklenici firmalarına verilen su kullanım hakkının kamuoyu tarafından yeterince bilinmediğini ifade eden Ekşi, Yasal olarak yüklenici firmalara tanınan su kullanım hakkı ile su üzerindeki tüm haklar bu firmalara veriliyor. Vatandaşlarımız bu firmalara verilen sınırlar içerisindeki suyu firmalardan izin almadan kullanamazlar. İzinsin olarak derelerimizden arazilerine su alarak sulama yapamazlar diye konuştu.
KARADENİZ VADİLERİ GELECEK KUŞAKLARIN YARARLANMASINA UYGUN ŞEKİLDE PLANLANMALIDIR
Karadeniz Bölgesi'ndeki vadiler gelecek nesillerin kullanımına uygun şekilde planlanmalıdır diyen Kadem Ekşi konuşmasını şöyle sürdürdü: Her vadi için ayrı ayrı akademik çalışma yapılıp HES projeleri yeniden belirlenmelidir. Bu çalışmalarda dere yataklarına bırakılacak can suyu miktarlarının ekosistemin devamı açısından iyi hesaplanması gerekmektedir. Yapılacak projelerin kontrolü için bağımsız denetim mekanizmaları örgütlenmelidir. Yüzlerce yıldır bölgede yaşamakta olan ve yaşamaya devam edecek yöre halkının rızası alınmalıdır. Bütün havza planlamaları yapılmadan yatırım izni verilmemelidir. Karadeniz vadileri, gelecek kuşakların yararlanması uygun şekilde planlanmalıdır. Can suyu miktarları yıllık ortalama debinin yüzde 30'una uygun hale getirilmelidir. AB su çerçeve direktifi ve bu mevzuatın zorunluluğu olan havza planlaması hususu, su havzası kalmayınca mı imzalanacaktır? Bunun bir an önce değerlendirilmesi gerekiyor.
Türkiye'de bin 500 adet su kullanım anlaşması imzalandığını belirten Ekşi, Ülkenin tüm vadileri, tüm su kaynakları 49 yıllığına birilerine teslim edilmiştir. Mevzuat eksikliği giderilmeden, havza planlaması yapılmadan suyun sahiplerini belirleyen bu anlaşmaların kamunun yararına değil, özel teşebbüslerin yararına tesis edildiğini belirtiyor ve sürdürülebilire çevre anlayışına uygun olmayan projelerin iptal edilmesini talep ediyoruz şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT