1. YAZARLAR

  2. Alihan TELATAR

  3. Hikmet Karaman algısı
Alihan TELATAR

Alihan TELATAR

Yazarın Tüm Yazıları >

Hikmet Karaman algısı

A+A-

Son dönelerde en çok kullanılan tabir, herkes kendi algısını yaratıp toplumsal kitleleri bu algı etrafında toparlama derdine düşmüş; almış başını gitmiş bir durum.

Çaykur Rizespor'u da Hikmet Karaman, kendi istediği algıyı yaratarak yönetiyor. Zamana, ortama, kişiye, sonuca göre de keskin dönüşlerle algıyı oluşturmaya çalışıyor. Karaman, 2 yıl önce 3. kez göreve geldi Rizespor'da. Son iki sezonda ligde son haftalarda kalındı. Bu biraz da rakiplerin, "Rizespor sen süper Lig’de dur biz senin yerine düşeriz" demeleri ile oldu. Karaman, geldiği günden itibaren özellikle bu sene başta Başkan Metin Kalkavan olmak üzere her kesimden aldığı yüksek güven ortalaması ile sürdürdü görevini. Görevinde görüldü ki camiayı iyi tanıması avantaj değil dezavantaj oldu hocaya. Kendi algısını oluşturmaya çalıştığından camia da iyi tanıdı Karaman'ı.

Elbette arkasına aldığı koşulsuz desteğin bir kaç maçla biteceği düşünülemez.

Bu sezon başkan ve yönetimden tam destek alan Karaman, 16 transferle yeni bir takım kurdu. Yeni bir takımdan bir anda başarı bekleyemezsin zaman verip sabırlı olmak gerek. Bu da verildi. Ancak üst üste 3. sezonunu geçiren Hikmet Karaman'ın artık Rizespor'u bir tık ileri getirmesi gerek.

Eleştiri futbolun yedek parçasıdır çünkü.

İmparatorlar, krallar her ne kadar elinin tersi ile itse de dengeyi sağlayan tahterevallinin bir kuralı vardır. Çünkü bu oyun şahsiyetli bir oyundur.

Mızıkçılık etmek yok, ruh halini bozup dengesizlik etmek de. Tahterevallinin tepesindeyken altın suyuna batırılmış sözcükleri kabul ettiğin gibi, alçaldığın zaman seni eleştirenlere aynı saygıyı göstereceksin.

Bu oyunda herkesin hakları var.

O yüzden tahterevalli de hep yüksek durmanın hiçbir zevki yok. Zaten dünyanın kuralı bu. Yükselen her şey düşecek. Hele yakarıdan bakılıyorsa.

Sezonun kırılma maçlarından birini Adanaspor ile oynayıp berabere kaldı. Çok ama çok önemli iki puan kaybetti. Bu kayıp Hikmet hocanın planlarını bozdu.

Çaykur Rizespor'da müdahale yönetime aittir. Mücadele takıma. Yöneticilerin ve teknik kadronun takıma müdahalesinde kökleşmiş yanlışlar varsa.

Hala yöneticiler ve teknik direktör ucuz söylemlerle adres şaşırtmaca oynarken günahları başından savarsın.

Kötü sonuçların ardından tribünlerde biriken öfke katlanır. Sabır taşı çatlar.

Rizespor yeni bir takım kurduğu için derli toplu bir takım değil. Sistemi falan yok. İşte Leonard Kweuke oynayacak, onu da iki üç kişi karşılıyor rakipler. İlk 6 maçta yoktu Rizespor bırakın gol atmayı hücum bile yapamıyordu. Oynamaya başladıktan sonra bir galibiyet 3 beraberlik alındı. Ahmet İlhan bal yapmayan arı gibi. Oğulcan Çağlayan'da kıpırdama vardı ama Adana maçında etkisiz kaldı. Davıde Petruccı ve Jakob Janscher bir şeyler yapmaya çalışan oyuncular. Robin Yalçın'da mesafe kat edemeyen bir gurbetçi. 

Akhisar Belediye karşılaşması hariç her maçta ama bireysel ama takım olarak gol yiyen kaleci ve defans hattı.

Yeşil-mavililerin en ufak bir oyun planı yok. Yukarıda söylediğim şartlarda oynuyorlar. Başta Kweuke olmak üzere şahsi becerilerle gol atarlarsa bitiriyorlar.

Çünkü Çaykur Rizespor takım olarak oynamıyor, bireysel oynuyor.

Rizespor 10 maçtan 10 puan toplayabildi. İlk yarıdan kaldı 7 maç. Bakalım nasıl sonuçlar alınıp kaç puan toplanıp nasıl bir durum ortaya çıkacak. Bunu da bekleyip göreceğiz. Beklenen bir başka şeyde yıllardır bir türlü yapılamayan 10 numara transferi. Sezon başında Scarione, Flamini, Hassanı gibi büyük heyecan yaratan ama alınamayan isimler vardı. Şimdi devre arasında nasıl bir 10 numara alınacak. Bekleyip göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız