HİKMETİ İLAHİ...
Hani ölümün de hayırlısı diye halk arasında bir söz vardı ya..
İşte bu günler tam da bize bu sözü hatırlattı..
Ölüm ve doğum.. İki ayrı kavram, iki ayrı anlam..
İkisinde de bir araya gelinir..Birisinde sevinç, diğerinde, hüzün ve gözyaşı vardır. Birisi fani aleme giriş, diğeri ebedi aleme geçiş...
Son günlerin yegane gündem maddesi koronavirüs..Bu illet her ne şekilde zuhur ettiyse, hayatımıza adeta bir kabüs gibi çöktü. Bütün insanlığı bir ölüm korkusu sardı.
Hani ayet-i kerimede "o gün kişi anasından, babasından, ana baba, evladından kaçacağı gün" diye anlatılan adeda mahşerin provası yaşanıyor. Ana baba, evlat, kardeş, hısım, akraba birbirimizden uzaklaştık. Oysa yaşantımız da zaten bundan farksız bir yaşam tarzıydı. Aile yuvaları dağılmış, yaşlı ana babalar kimsesizler yurduna atılmış, sevgi saygı mefhumu ortadan kalkmış, bireysel ve sanal bir yaşam tarzı hayatımıza hakim olmuştu..Halbuki bizi yaratan Cenab-ı Hak nasıl yaşamamız, nasıl hayat sürmemiz noktasında tabiri caizse bir katalog (Kuran-ı Kerim) göndermişti. Biz nasıl ki ihtiyacımız gereği çarşı, pazardan bir makine aldığımızda kataloğuna bakmadan çalıştıramayız veya katalogda ki içeriğe aykırı bir şekilde çalıştırırsak makineyi bozarız..Evet insan da kendisine gönderilen katalog(Kuran-i Kerim) dışında bir hayat sürerse dengeyi bozar ve çaresizlikler içerisinde bocalar durur.
"Kula bela gelmez hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça." Yaşanılan her şey yaptıklarımızın karşılığıdır. Ne ekersen, onu biçersin...
İnsanlık büyük bir sınavdan geçiyor..meçhule giden bir geminin içinde, yol almış gidiyoruz. Önümüzü göremiyoruz..Kuran-i hayattan uzak
insanoğlu, adeta yaradana haşa meydan okurcasına, insanın hayvanların ve nebatatın genleriyle oynayarak dünyanın düzenini bozmak süretiyle yaşanmaz hale getiriyor..
Evet dinimiz ilime, bilime önem vermiş. Ama insanlığa yararlı bilime..Fıtratı bozacak herşey, sistem ve düzenin de bozulmasına sebebiyet verecektir..
"Bir müsibet, bin nasihatten evladır." Sözüne
muhatap olduğumuz bu günler, umarım kendimize ve özümüze dönmemize vesile olur.
Adem oğlunun yaradılış gayesi inancımıza göre
Allah'a layıkıyle kul, Habibine de ümmet olabilmek.. Yaradılış gayemiz bu...
Şimdi konunun başında sözünü ettiğim, 'ölümün de hayırlısı' dediğimiz noktadayız..
Bu günler de ölümler de bir garip... kalabalık cemaatlerle yolcu ettiğimiz ölülerimizi yapayanlız hocayla başbaşa bırakıyoruz...En sevdikleri, yakınları bile yanında olmaktan imtina ediyorlar..Şimdiden özledik kalabalık cemaatleri...Allah gecinden versin.Düşünebiliyormusunuz, ailenizden birinin öldüğünü..Birbirimize sarılarak teselli bulduğumuz dost ve akrabalar, en sevdikleriniz bile köşe bucak ...
Yarabbi...Büyük bir imtihandan geçiyoruz..Bu imtihanı hakkımızda hayırlı kıl.
Bu belirsiz kaos ortamından en kısa zamanda kurtulmayı nasip eyle.. Amin ecmain...
YAZIYA YORUM KAT