Hükümeti kim kuracak?
Alın size“Yeni Türkiye”,” Onlar konuşur AKP yapar”
Defalarca yazdım, çizdim. AKP kadroları, bir koro halinde tutturmuşlardı.”Yeni Türkiye.”,Yeni Türkiye ne demek?
Atatürk’ün kurduğu ve bize emanet ettiği mevcut Türkiye’ye ne olmuştu.
“Yeni Türkiye” diyenlerin amacı belliydi.Laik Cumhuriyetten,yobazlığa..
Yeni Türkiyecilerin sevdası neydi?
Ama başaramadılar.
“Onlar konuşur, AKP yapar”.7 Haziran’da AKP konuştu, millet gereğini Yaptı.
HDP ile ilgili düşüncelerimi biliyorsunuz. Tekrarına girmeyeceğim.
AKP’den kurtulmak için, PKK’nın meclisteki temsilcilerine sahip çıkmak gerekmezdi.
CHP’yi tek başına iktidar yapmak, bütün sorunları çözerdi. Ya da MHP’ ile CHP’ ye yeterli sayı vermekle.
***
Sultan Süleyman’a kalmayan dünya AKP’ ye hiç kalmadı.
Evet, hiçbir iktidar, bu ülkenin sahibi değildir.
Kim gelirse gelsin, yüzde kaç oy alırsa alsın “Ben şu kadar oy aldım” diye aklına esen her şeyi yapma hakkına sahip olamaz!
AKP’nin 13 yıllık baskılarına rağmen,bu ülkede hala yüzde 60’in üzerinde laikler vardır.
İktidarlar, belirli bir süre ülkeyi yönetmek için görevlendirilen siyasal kuruluşlardır. Halk onlara bu görevi emaneten vermiştir.
Böyle olduğu halde, kaç çocuk yapacağımıza, nasıl giyineceğimize, nasıl yaşayacağımıza karar vermek, kimsenin haddi değildir.
Tüm bunlar vatandaşın özgür iradesiyle, bağımsız olarak yapacağı işlerdir.
AKP ve onun başı, bu gerçeği bir türlü kavrayamadı!
Astılar, kestiler, milleti canından bezdirdiler.
Havuz medyasının dışındakilere yaşam hakkı vermediler.
İl yöneticileri bile, köşe yazarların yazılarına karışma cesaretini gösterdiler.
Kendilerinden olmayanları kovdurdular
* * *
Bu iktidar ne yaptı?
Her şeyini boçlu oldukları, Atatürk Cumhuriyetini tanımadı.
Cumhuriyet edinimlerini yerle bir ettiler.
Seçim dönemleri hariç; Türk bayrağını tanımadılar.
Milli olan her şeyden uzak durdular.
“Ne mutlu Türküm” diyemediler
Allah adıyla toplumu aldattılar, milleti kandırdılar.
Türkiye’yi babasının çiftliği sandı. Ülkenin değerleriyle oynadı. Cumhuriyet ilkelerini yok etmeye çalıştı, eğitim sistemini 4+4+4 gibi ucube bir sisteme dönüştürdü.
Partinin başındaki kişi “Her şeyi ben bilirim, her şeyi ben yaparım” havasına girdi.
Demokrasinin olmazsa olmaz kuralı olan “Kuvvetler ayrılığı” prensibi için “Elimi kolumu bağlıyor. Kuvvetler ayrılığı da neymiş?” dedi.
Milleti “Bizden olanlar” ve “Bizden olmayalar” diye böldü, Kadıköy vapurundan inen kadınları bile “Açık olanlar, kapalı olanlar” diye gruplara ayırdı.
* * *
Bu arada yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı, ayakkabı kutuları skandalı patlak verdi.. Bu olaylar yargıya götürüleceğine, Meclis’te AKP’lilerin oylarıyla siyaseten aklandı!
Böyle bir ortam ve otoriter bir idare, uygarlık ve demokrasi iddiasındaki Türkiye’ye hiç yakışmıyordu.
Seçimde iktidarın oylarının dramatik şekilde düşmesinde bunların önemli oranda rolü var. Halkımız, geç de olsa gerçeği fark etmeye başladı.
Milletçe uyanıyoruz artık! AKP’nin temiz seçmeni gerçekleri anladı, soyguncuları tanıdı.
13 yılda yaşadığımız olaylara bakarsak görünen şu:
Türk Milleti’ni, Atatürk’ü, Cumhuriyet ilkelerini, bayrağımızı, demokratik hak ve özgürlükleri, kadın-erkek eşitliğini, basın hürriyetini yok etmek…
Laikliği kaldırmak, din ve polis ağırlıklı bir parti devleti kurmak…
Teröristlere af çıkartmak, Türk kimliğini Anayasa’dan çıkarıp, bu ülkenin çimentosunu yok etmek…
* * *
Oysa bu ülkeyi birleştiren “Türk” adı ve “Türklük Kavramı”dır.
Bu kimliği silersen, geriye fazla bir şey kalmaz!
Her yanımız düşmanla sarılı…
Türk kimliği olmazsa, bu belâlı coğrafyada nasıl barınabiliriz?
Biz, birlik ve bütünlüğümüzü kaybedersek, Osmanlı’nın son yıllarındaki gibi emperyalist devletlere yem oluruz.
***
Şimdi ne olacak? AKP ile hükümet ortağı olan parti, gelecek seçimlerde baraj altında kalır. En doğru olanı şudur: CHP-MHP hükümetidir. HDP taraf olduğu için, emanet oylarla barajı aştığı için, bu koalisyona, koşulsuz destek vermesidir. Bu destekle; PKK’nın değil, sistemin partisi olduğunu ispatlama zemini yakalar.
Bu durumda Meclis başkanlığını MHP’ ye verilir, Başbakanlık koltuğuna Kılıçdaroğlu oturur. Bu hükümet, hem Türkiye’nin meselelerine bakar, hem de AKP’ye hesap sorar. Yargı ve Emniyette başta olmak üzere, devlete yerleşen militanlar temizlenir, devleti, gerçek, tarafsız sahiplerine teslim edilir. Raydan çıkan sistem, yerine yerleştirilir. Her kurum anayasal sınırlarına çekilir.
AKP’de muhalefette kalıp, hukuk devleti içinde aklanır, hesabını verir, yanlışları konusunda da bedelini öder.
Benim görebildiğim tablo budur.
* * *
7 Haziran, güzel bir gün, güzel bir tarih.
Güneşin yeniden doğduğu gündür.
Demokrasinin filizlendiği, canlandığı bir tarihtir.
7.Haziran, tarih sayfasında yerini aldı, şimdiden
Geçen 13 yılda çok badireler atlattık…
AKP iktidarı, çıkardığı “Torba yasalarla” demokrasiyi iyice hırpaladı.
Seçime bu perişan halimizle girdik. Ufkumuz kapkaranlıktı ama, artık tünelin ucunda umut ışığı göründü.
Devletin tüm imkânlarını hoyratça kullandığı halde AKP artık tek başına iktidar olma şansını kaybetti!
Bu sonuç, halkımızın kalan yüzde ellisinin aklını başına toplamaya başladığını gösteriyor!
Ankara’dan sevgiler.
YAZIYA YORUM KAT