İhtilal heveslilerine ihtardır!
Türkiye aldı başını gidiyor. Birileri ise hala 50-60 sene geriden geliyor. Olur ki tank sürmeye niyetlenenler çıkarsa memleket ne hale gelir?
İhtilal heveslilerine!...
.::Yusuf GEZGİN::.
Son günlerde darbe çığırtkanları yeniden sahne almaya, seslerini yükseltmeye başladılar.
Sandığa gömülen müflis siyasetçiler, risk almadan kazanmaya alışmış şişman kediler, fikir mahrumu yazarçizer takımı, demokrasiden ve milletten korkan derin yarasalar sığınacak bir süngü arayışındalar.
Demokratik yollarla iktidar olma ümidini yitirmiş siyasi partiler, halkı ve alt edemedikleri iktidarları darbeyle, muhtırayla, askerle korkutmayı bir alışkanlık haline getirdiler.
İçinden çıkamadıkları her problemde askerden medet ummaları maalesef orduyu da yıpratmıştır. 367 krizinde, cumhurbaşkanlığı seçiminde halka rağmen taraf olması, belirli siyasi partileri kolluyor görünümünde hareket etmesi, masum inançları bile irtica ve tehdit olarak algılaması TSK ile vatandaşın arasını açmıştır.
Nitekim vatandaş genel seçimlerde ve referandumda siyasete harici müdahalelere açıkça tepkisini ortaya koymuştur.
Bu tabloyu iyi okuyan, yıprandığını fark eden TSK son dönemde siyasete doğrudan müdahale etmemeye itina göstermektedir.
İçeride konuşlanmış bazı cuntacı yapılar hükümete karşı daha sert müdahaleden yana ise de, komuta kademesi TSK'nın siyasete bulaştırılmasının zararlarının farkındadırlar.
Ama demokratik yollarla muhalefet yapmaktan ümidini kesmiş siyasetçiler ve D tipi (dönme) yapılar askeri sahaya indirmek, siyasete bulaştırmak için bütün yolları denemektedir.
Bu kesimim medyadaki beslemeleri, hem millet iradesine hem de hükümete olmadık hakaretler etmekte, askeri kışladan çıkarma konusunda cesaretlendirmeye çalışmaktadır.
Milletten kopuk besleme entellere, güdümlü yazarlara göre: millet askerlere bir şey demeyecek! iradesine karşı yapılan antidemokratik müdahalelere ses çıkaramayacak! boynunu uzatarak yapılacak düzenlemelere teslimiyet gösterecektir! Bu kesim her gün milletin sürü olduğundan girip, cehaletinden çıkmakta, her türlü hakareti yapmaktadır.
Fakat toplumdan uzak, milli-manevi değerlere saygısız bu entellerin unuttuğu bir şey vardır. Bu toplum dünkü toplum değildir. 1960-70-80 den sonra hatta 1998 den sonra çok şey değişmiştir. Aristokratik kesimin horladığı Anadolu insanının profili yükselmiş, kalitesi artmıştır. Artık Anadolu insanından yurtdışında mastır doktora yapmış, bir kaç dil bilen yığınla insan vardır. Kara Türklerin eğitim seviyesi bütün engellemelere rağmen yükselmiştir. Anadolu insanı sabanın peşinde, koyunun ardında koşan dünkü gözü kapalı köylü değildir. Dünyanın her yerine gitmekte, yatırımlar yapmakta, fabrikalar açmakta, ihracat rekorları kırmakta, dünyayı aristokratik azgınlardan daha iyi tanımaktadır.
Artık utangaç, boynu bükük, hakkını arayamayan, eğriyi-doğruyu başkalarından öğrenen halk yoktur. Milletin gözü açılmış, ufku genişlemiştir. Haklarını, özgürlüklerini çok iyi bilmekte ve sonuna kadar kullanmak istemektedir.
Türk milletine 5000 yıl hizmet etmiş TSK'nin, millete ve millet iradesine rağmen, aristokratik azgınların dolmuşuna binerek, demokratik sürece müdahale etmeye yeltenmesi bu gün çok farklı sonuçlar doğurabilir. Milletin güven ve saygı duyduğu TSK geçen yıl taban yapan itibarını ve güvenilirliğini bütünüyle yitirebilir. Birilerinin manipülasyonuyla yapılacak çıkışlar, yasadışı müdahaleler Millet-Ordu ilişkilerinde derin çatlaklar oluşturabilir.
Son iki yıl içinde, demokrasiye yapılan hukuk ve mantık dışı, sevimsiz müdahaleler milletin sabrını epeyce zorlamıştır. Müdahale senaryolarının konuşulduğu, millet iradesinin etkisiz kılınmaya çalışıldığı şu günlerde, sokaktaki vatandaş çok farklı düşünmektedir.
Ordusuna saygılı bu asker millet nasıl hazırlanırsa hazırlansın, hangi gerekçeyle gündeme getirilirse getirilsin demokrasiyi ve iradesini korumaya kararlıdır. Mantar tabancası bile patlamaz diye ortamı ısıtmaya çalışanların aksine; millet arabalarıyla, çoluk çocuğu ile tankların önüne çıkma, yeni gece baskınlarına fırsat vermeme kararlılığındadır.
Bazı borazanların üflediklerine güvenerek müdahale planlayanlar bütün itibarlarını kaybedebilirler. Bu milletin 5000 yıllık kurumu ile millet arasına kan sokabilirler.
TSK içindeki Milletin sağduyulu evlatlarının hukuk, mantık, insaf dışı böyle bir maceraya fırsat vermeyeceklerini, milleti yeni bir kaosa sürüklemeyeceklerini düşünüyorum.
Herşeye rağmen müdahale düşünenler bu milletin geçmişinde Vakayı Hayriye diye bir hadisenin olduğunu da hatırlamalılar...
HABERE YORUM KAT