
İhtilalların Rizeli Mağdurları
Fatih Sultan Kar, 'Evvel Zaman İçinde Rize' isimli kitabı ile bir döneme ışık tutuyor. İşte 1960 ve 80 darbelerinin Rizeli mağdurları:
İETT Genel Müdürlüğü’nde Foto Film Operatörü olarak çalışan Araştırmacı Yazar Fatih Sultan Kar son kitabı Evvel Zaman İçinde Rize isimli kitabında siyasi yargılanmaların, ihtilalların ve darbelerin Rizeli mağdurlarına genişçe yer verdi.
İşte ihtilalların Rizeli Mağdurları
Fatih Sultan Kar, Evvel Zaman İçinde Rize isimli kitabında 27 Mayıs 1960 Darbesi sürecinde yargılanan ve çeşitli cezalara çaptırılan 5 dönem Rize Milletvekilliği Devlet Bakanlığı yapmış olan Yusuf İzzet Akçal (Ahmet Mesut Yılmaz’ın amcası), 3 dönem Milletvekilliği Devlet Bakanlığı Bayındırlık Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yapmış olan Ahmet Tevfik İleri, 3 dönem Rize Milletvekilliği yapan Fenerbahçe Kulübü Eski Başkanı Osman Kavrakoğlu ve 12 Eylül 1980 darbesi sonrası yargılanan, uzun süre hapis yatan 2 dönem Rize Milletvekilliği, Gümrük ve Tekel Bakanlığı yapmış olan Tuncay Mataracı’nın çok özel fotoğrafları yer alıyor.
Ahmet Tevfik İleri Ömrünü Türk gençliğine adadı
Milli Türk Talebe Birliği başkanlığını yaptı. Öğrenciliğinde Bulgar gençleri tarafından Razgrad Türk Mezarlığı’nın tahribinin protestosu, Türkçe'nin daha yaygın bir şekilde kullanılması, yerli malına gerekli önemin verilmesi gibi amaçlarla miting ve gösterilerin yapılmasına öncülük etti.
İstiklâl Marşı çalınırken ayağa kalkılması, 16 Mart günleri Çanakkale Şehitleri'nin anılması gibi gelenekler onun bu dönemdeki öncülüğünde başladı. Ömrünü Türk Gençliğine adadı. Milletvekilliği ve bakanlıkları sırasında adaletten ayrılmadı. 27 Mayıs 1960 yılında yapılan darbenin ardından diğer arkadaşları gibi Rize Hemşinli Ahmet Tevfik İleri de Yassıada Mahkemesi’nde yargılandı.
Savunmasını, "Ölüm belki de kurtuluştur. Memleketin huzuru benim ölümüme ve hapishanelerde çürümeme bağlıysa kararınızı böyle verin. Memleketimin hayrı için buna da razıyım." sözleriyle bitirdi.
Bu göstermelik mahkemedeki duruşunu, savunması sırasında söylediği şu sözleri belirliyor: “Başsavcı başımızla oynamaktan hoşlanıyor. Varsın oynasın. Onun peşinde değiliz ama şeref ve namusumuzla oynamasına asla müsaade etmeyeceğiz. Son nefesimizde dahi namuslu olduğumuzu iddia edeceğiz ve ispat edeceğiz.”
Ömür boyu hapis cezasıyla Kayseri Bölge Cezaevi’ne yollandı. Burada hastalanması üzerine Ankara Hastanesi’ne kaldırıldı. 31 Aralık 1961’de vefat etti.
Mehmet Ali Kumbasar:
Önce beni Tutuklayın
1960 ihtilalı sonrasında Rize’de Demokrat Partililer’in tutuklanmaya başladığını duyan ve Rize’de söz sahibi olan CHP Rize İl Başkanı Mehmet Ali Kumbasar yerinden fırlıyor ve atama ile görevlendirilen yöneticilere “Rize’de bir tek Demokrat Partili’ye dokunacaksanız önce beni tutuklayın” diyor. Yıllarca rakip olarak mücadele ettiği kişileri bu denli savunan Kumbasar sayesinde Rize’de tek bir Demokrat Partili tutuklanmıyor.
Cezaevi önünde bir çocuk:
Ahmet Mesut Yılmaz
Yusuf İzzet Akçal’a Yassıada'dakı sınırlamalar Kayseri'ye gönderilince kalkmış; Ahmet Mesut Yılmaz'a amcasını aylar sonra yeniden görme fırsatı doğmuştu.
Yılmaz, Kayseri Cezaevi'nin kapısında kuyrukta beklerken annesine dönüp: “İlerde beni de böyle ziyarete geleceksiniz” demişti.
27 Mayıs'ı, "düşükler" cephesinde yaşamak sıkıntılı bir durumdu. 14 yaşındaki Yılmaz da derin bir yara almıştı. Amcası İzzet Akçal onun için özel bir insandı. Küçük yaştan itibaren onunla alabildiğine içli dışlı olmuş, en az babası kadar yakın bilmişti amcasını. 10 Kasım 1961 tarihinde Kayseri Cezaevi'ndeki amcası Yusuf İzzet Akçal’a "Kayseri'ye Sesleniş" başlıklı bir şiir gönderir:
Türkçülük aşkıyla coşup, taşanlar
Vatana, millete, hakka koşanlar
Aşılmaz dağları bir bir aşarlar
Bu yol da tükenmez, bitmez amcacığım.
Zindan bize tesir etmez amcacığım
Yağsın varsın üstümüzden belâ yağmuru
Doğruların nasibidir bu İmanı tam olanlar bir koca suru
Bir gün gelir elbet yıkar amcacığım
Hakikat meydana çıkar amcacığım.
Tuncay Mataracı:
Mason olsaydım bu acıları çekmezdim!
12 Eylül 1980 darbesi sonrası yargılanan ve uzun süre hapis yatan Tuncay Mataracı, ilk çocuğu ilkokuldan mezun olurken, o da oradan diploma alır. Daha sonra YSE Müdürlüğü'nde çalışmaya başlar. Beden terbiyesi bölge müdürlüğü yapar. Milletvekili olacağı 1977 yılı seçimlerine kadar 10 yıl boyunca da AP Rize İl Başkanı olarak siyasetin içinde olur. Daha sonra 11'lerden biri olarak Ecevit Kabinesi'nde Gümrük ve Tekel Bakanlığı'nı yürütür. 12 Eylül'den sonra Yüce Divan'da yargılanır. Mahkûm olur. 1990 senesinde çıkar. Hacca gider.
Zamanını artık eş-dost muhabbetleri ile geçiren Tuncay Mataracı, son yıllarda Türkiye'de açığa çıkan, başta bankaların içinin boşaltılması gibi hadiseler olmak üzere gelişmeleri hayretle takip ettiğini söylüyor.
Mataracı: "Altını çizerek söylemek istiyorum. Mason olsaydım, Tuncay Mataracı olarak bu ıstırabı çekmezdim. Türkiye böyle bir yer. Ben banka soymadım. Hırsızlık yapmadım, hazineyi dolandırmadım. Anayasa yok; varlığını anayasadan alan Anayasa Mahkemesi Yüce Divan olarak beni yargılıyor. Bize neler çektirdiler. Bugün Anayasa Mahkemesi'ne gidenler özel arabalarla, elini kolunu sallayarak gidiyor."
Osman Bölükbaşı ve İsmet İnönü
Talat Aydemir, 22 Şubat 163 tarihinde darbe girişiminde bulunmuştu. O tarihte Rize’de miting yapan Türkiye'de gelmiş geçmiş en büyük hatiplerden birisi olan Osman Bölükbaşı (MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı’nın babası) İsmet İnönü Hükümeti’nin icraatlarını yerden yere vurmuştu. İnönü’yü sert bir dille saatlerce eleştirmişti. Akşam saatlerinde radyolarını açanlar Talat Aydemir'in ihlal teşebbüsünde bulunduğunu ve radyo evini işgal ederek anons yaptığını duydular. Osman Bölükbaşı yerinden kalkıp "Paşa konuşunca her şey yoluna girdi demektir." diyerek merdivenlere yönelince dayanamayıp "Sayın Bölükbaşı sabahleyin iki saat konuşup veryansın ettiniz" deyiverdiler. Durdu ve "Siyaset evladım Siyaset" dedi.
Rize Eski Milletvekili Yusuf İzzet Akçal, Yassıada’da
Rize Eski Milletvekili İzzet Akçal, oğlu Erol Yılmaz Akçal ve Eşi Zemzem Akçal
İsmet İnönü, Bozukkale Çay Atölyesi kendisine karayemiş ikram edilmişti. Soldan sağa Eski Rize Milletvekili Fuat Sirmen, İsmet İnönü ve Mehmet Ali Kumbasar
Kelepçeli Milletvekili
Yassıada’da yargılanan Osman Kavrakoğlu cezaevine elleri kelepçelenerek getirildi.
Büyük bir dramın belgesi
Fotoğrafta,Yassıada’dan İmraliya sevk edilen idam mahkümlarının yakasına takılan mahkum tanıtma kartlarından biri gözükmektedir. Osman Kavrakoğlu tarafmdan muhafaza edilmiş, ve ölümle yargılanan bütün mahkum arkadaşlarına imzalatılarak ilginç bir belge haline gelmiştir. Belgede Celal Bayar, Refik Koraltan, Baha Akşit, Nusret Kirişçioğlu, Bahadir Dülger, Emin Kalafat, Hamdi Sancar, Dr. Zeki Erataman, İbrahim Kirazoğlu ve Rüştü Erdelhun Agah Erozan renkli siyaset adamlarının imzası yer alıyor
Bakan Tuncay Mataracı eşi, Türk siyaset bilimci, siyasetçi, köşe yazarı ve öğretim üyesi Ahmet Taner Kışlalı ailesiyle yemek yemiş, gecenin anısına çekilen fotoğrafa Kışlalı, şu notu düşmüştü : Aynı hükümette bulunmaktan mutluluk duyduğum Sayın dostum Tuncay Mataracı ve eşine ilerde daha mutlu anlarında anmaları dileğiyle...
Tevfik İleri Yassıada’da...
1950'deki seçimlerde DP'den milletvekili seçilen ve 27 Mayıs 1960'daki askeri darbe sırasında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olan Tevfik İleri, Yassıada Mahkemeleri'nde idama mahkum edildi. Cezası Milli Birlik Komitesi tarafından müebbet hapse çevrildi. (İleri fotoğrafta sağda) 1960
Uşaklar yol açun mitinge yetişeceğuk
Başbakan Menderes’i taşıyan jeep halkın yoğun ilgisinden güçlükle yol alabiliyordu. Ortaya Osman Kavrakoğlu çıkmış ve “Uşaklar yol açun mitinge yetişeceğuk” diye bağırmıştı.
HABERE YORUM KAT