İlahi Hikmet Hoca!
Çaykur Rizespor yarın Galatasaray ile çok önemli bir maç oynayacak. Böylesine kritik bir karşılaşma öncesinde yazılacak çok şey var ama yazmayacağım…
Hayatın bir sahne olduğunu ve bizlerin de bu sahne de birer oyuncu olduğu malum. İşin açıkçası her alanda bir oyun var… Oyunu kurallarına göre oynayan kazanıyor, oynayamayan da kaybediyor ve kum gibi ufalanıp gidiyor…
Böyle bir girişin ardından bir salvo yapıp sözü Hikmet Karaman’a getireyim…
Hikmet hoca Türkçe'yi iyi kullanır.
Arka arkaya cümleleri sıralar.
Son cümle ile ilk cümle arasında hiç bir bağ yoktur.
Gözümde büyüttüğüm birisi değildir ve Rizespor'a ilk geldiği 1998 yılından beri tanıdığım ve sevdiğim iyi bir insandır… Hepsi o...
İşini severek ve çok çalışarak yapar.
Süper Lig'de hatta diğer liglerde görev yapan teknik direktörler içinde algı operasyonunu en iyi yapan teknik direktörlerden de biridir.
Ancak konumuza gelirsek…
Rizespor, Süper Lig'in uzak ara en kötü takımlarından biri olan Akhisar Belediye'ye mağlup oldu ve çok önemli bir avantajı kaybetti.
Hikmet Hoca, bunun öz eleştirisini yapacağı yerde kendisini eleştirenleri eleştiriyor. Hakkıdır tabi ki eleştirilen de eleştirir.
Maç kazanmak ya da kaybetmek pek çok eksikliği ve garipliği halı altına süpürür. Herkes de o günkü havanın büyüsüne kapılır. Lig ve takım ayırt etmeksizin bu böyle yaşanır gider. İşler kötü gittiğinde de hep bir mazeret vardır.
Hikmet hoca her maç sonrasında alınan sonuç ne olursa olsun, algı operasyonuyla bir şeyleri şikayet ediyor. Çözüm bulması gereken kişinin gündemi değiştirerek sürekli şikayet etmesi mantıklı bir şekilde izah edilecek bir durum olmasa gerek...
Oysa ‘Bu işleri düzelt, Rizespor'u başarılı yap. Takımı her sezon küme düşmeye oynatma’ diye anlaşma yapıldı kendisiyle.
Böylesine bir tavır ne getirecek?
Teknik kadro faturayı hep futbolculara ve başkalarına ödetmeye kalkarsa, futbolcular da kendilerini topun önüne atmaz…!
Şunu unutma Hikmet hoca; demediğini bırakmadığın oyuncular yaşananları sorgulamaya başlamışsa eğer, birbirinizin arasındaki bağlar da çözülmeye başlar...
Üstten bakarak seni eleştiren herkese laf söyleyeceksin. Laf söylemek takibi senin hakkın. Ancak bunu yaparken başını iki elinin arasına alarak, ya da başını yastığı koyduğunda ‘Ben nerde hata yapıyorum?’ diye kendi öz eleştirini de yapacaksın.
Basın başarıyı över, başarısızlığı, eksikleri, yanlışı ve takımın uzun süre Rize'den uzak kalmasını da eleştirir. Sen de bu eleştirileri dinlersin.
Fakat Hikmet hoca hem suçlu hem güçlü…
Rize halkı takımının her sezon bu durumda olmasını hazmedemiyor, kendisine üsten bakılmasına kızıyor.
İki maç kazandığında takdir edilip övülüyorsan kaybettiğinde de eleştirileceksin. Ama ‘hata yaptım’ deyip biraz alttan almak yok.
Ona posta, buna hava gazı...
Rizespor'u Avrupa’ya mı taşıdın da bizim haberimiz yok?
Ancak camia ve takım olma yolunda tüm değerler yok edilirse olacağı da budur. Rizespor'da düzelip değişmesi gereken çok şey var sevgili hocam…
Senin yapacağın iş bunları düzeltmek ve Çaykur Rizespor'u büyük takım yapmak. Rize halkı da senden bunu bekliyor…
YAZIYA YORUM KAT