“Gerçek müminler ancak o kimselerdir ki Allah’ın adı anıldığı zaman kalpleri korku ve heyecanla ürperir. Kendilerine Allah’ın ayetleri okunduğu zaman bu onların imanını güçlendirir ve onlar sadece Rablerine güvenirler.”(Enfal: 8/2)

İman tazelemeye, imanı takviye etmeye çok ihtiyacımız var.

Ruhumuzu inançsızlık ateşi sarmış durumda.

Yediden yetmişe hepimiz “uçurumun kenarında/iman ve küfrü birbirinden ayıran sınırda”(Hac: 22/11) bir kullukla sahili selamete, ebedi saadete ulaşmaya çalışıyoruz.

Tüm Müslümanları kuşatmakta olan nefsani ve şeytani bombardıman altında iman sarayımız.

Rabbimizin Cehennem halkı için ifade buyurduğu “onların altlarında ve üstlerinde ateşten tabakalar var”(Zümer: 39/16) gerçeğini sanki dünyada yaşıyoruz.

Ateşten gömlekler giydirildik.

Şeytanlar ve şeytani güdüler Korona virüs gibi mutasyona uğrayarak “Çöldeki kuru bir ağacın dalında rüzgârın insafına kalmış kuş tüyü” misali kalbimizi her yönden tehdit etmektedir.

“İmanı korumanın ateş korunu/közünü elde tutmak kadar zor olduğu”(Tirmizi, Fiten, 73) bu dönemde babadan, atadan kalma taklidi bir imanla mümince bir hayat sürdürmek imkânsız gibi… Müslümanlar olarak sergilediğimiz içler acısı sahne apaçık ortada…

İki arada bir derede…

“Ey iman edenler! … İman edin!”(Nisa: 4/136)

Rabbinizle imzaladığınız “kulluk sözleşmesini” gözden geçirin. Sözleşmenin “iman ediyorum/tasdik ediyorum” kısmına sadakat gösterin. Eksik yönlerini “takva” ile takviye edin. İstikrarı bozmayın imtihan devam ediyor… Hz. Peygamber (sav) bu konuda dikkatli olmaya çağırıyor:

“İmanınızı yenileyin/tazeleyin!”

-Ya Rasulellah (sav), iman da eskir mi?

-Evet, elbise eskidiği gibi içinizdeki iman da yıpranır ve eskir. İmanı yenileyin!

-Nasıl yenilenir ey Allah’ın Elçisi?

-La ilahe illellah ile…”(Müsned: 2/359)

Bir başka ikazında Efendimiz (sav) şöyle buyurdular:

“(Dikkat edin!) Kalpler tıpkı demirin paslandığı gibi paslanır. Rabbinizden imanınızı tazelemesini, yenilemesini isteyin.”

-Onun cilası nedir ey Allah’ın Rasulü (sav)?

-Ölümü çok hatırlamak ve Kur’an okumaktır.”(Hakim, Müstedrek, 5)

İçinde bulunduğumuz şu mübarek gün ve gecelerde “iman kalitemiz” konusunda bir çalışma yapmalıyız. Çünkü imanda zafiyet gösteren Müslüman hayatın bütün alanlarında zafiyet gösterir.

Çözüm:

-Günahlarımızdan pişmanlık duyarak “istiğfar” ile bağışlanma istemek.

-Günahlara pişmanlıkla yetinmeyip, “tevbe” ile Rabbin yoluna yönelmek.

-Bu noktada kalmayıp “kelime-i tevhid/şehadetle” iman tazelemek. İnançsızlık tortularını kalpten tamamen atmak.

-Bu imanı “ibadetle” takviye etmek.

-İbadeti “ihlas, huşu” kalitesine yükseltmek.

-İman ve ibadeti “güzel ahlak” ile taçlandırmak…

Rabbim “hayret ve gayretimizi” arttırsın. Yolunu kolaylaştırsın inşallah…